[20.45]
Arda atkısını boynuna geçirdi ve Altay'ın ne yaptığına bakmadan alt kattan seslendi. Ondan ne kadar çabuk kurtulursa işine gelirdi.
"CANLARA GİDİYORUM." Abisi beklenildiği gibi anında kapıyı açıp merdivenlerin başında belirdi. Ṣimdi kapı önündeki çocuğa bakıyordu dikkatle. "Sadece can mı olacak?"
"Can, ve perileri." Arda ayakkabılarını giyerken göz devirdi. Altay, çizgili pijamalariyla orada dikilmeye ve sert bakışlar atmaya devam etti.
"semih. can. kenan."
"Ve yüksek müsadeniz altında ben sayın padişahım."
Altay kaşlarını kaldırdı. Ve duymaya alışkın olduğu cümle döküldü ağzından. "On ikiden önce evde ol."
Yoksa külkedisine dönüşürdü değil mi ama!
"Çattık!"
"Arda..yoksa ben almaya gelirim seni."
"Abi gözünü seveyim ya iki sokak öteye gidiyorum nerden alcan!"
Arda kapıyı çarparak çıkarken abisinin "Ergenlerle uğraşmak çok zor keremim." cümlesini işitti en son. Abisinden izin koparabilmisti neyseki. Yani inşallah.
Havanın soğukluğuna aldırış etmeden -e kış kapıda sayılırdı- bahçede biraz soluklandı. Çıkmak için hemen hazırlanmıştı ve abisinden izin alma kısmı biraz gözünü korkutmuştu. Babasına söylemesinden korkuyordu en kötüsü.
Can'ın evi çok uzakta değildi ama geceleri biraz tekinsiz olabiliyordu. Yine de alışıktı bu yola. Kenan ve semih komşu olduğu için birlikte geleceklerdi. İkisini yalnız bırakmak çok korkunçtu ama.
Ardayla can nasıl anaokulundan beri arkadaşsa, onlar da kenan almanya'dan ilk buraya geldigi sene yani liseye geçmişlerken komsu olmuşlardı. Ve bu kenan gibi içe dönük asosyal biri için hayatının en büyük sanslarindan biriydi. Semih bir kelime bile almanca anlamasına rağmen uzun boylu çocuğun peşini bırakmamıştı ve en sonunda anlaşmayı başarmışlardi. Arda ve semih ise ilkokul'da mahallede top oynarken tanışmıştı. Yakın sayılırlardı.
ve yine lisenin başında iki küçük grup birlesmisti. Daha sonraki sene ise kenan ahmetcanla sıra arkadaşı olduğu için onu katmıştı yanlarına. Ve semih tutulmuştu bu çocuğa. Hep içinde yaşamıştı. Arda biliyordu semih kimseyi zor duruma düşürmek istemezdi. Geçen sene de ahmetcan Amerika'da bi üniversiteye kabul aldığında da semih dayanamamıştı.
Herkesin sarhoş olduğu bir gece itiraf etmişti. Ve haliyle büyük bir darbe oluşturmuştu bu durum aralarında. Ardanin ailevi sorunları olduğu icin çok ilgilenemisti o zamanlar. Yeni yeni toparlaniyordu. Hepsi.
Semih ve kenanin arasından su sizmazken bir yıldır düşman gibilerdi. Kenan aşırı tepki göstermişti çünkü ona göre bu hainlikti. Olan Can'a olmuştu. Herkesle uğraşmak zorunda kalmıştı esmer çocuk.
Tam biraz ilerlemişti ki, Arda'nin geçmişi içeren düşünceleri karşı evden gelen kahkahalarla son buldu.
Hiç beklemediği ve tahmin edemeyeceği bir durum.
Ferdi balkondan sallanmış şarkı söylüyordu. Evet. Genelde ciddi olan Ferdi. Ağzını bıçak açmayan Ferdi.
"Simitçi kahveci gazozzzcuuu!" Arda şu an orada durmaması gerektiğini biliyordu çünkü kabak gibi ortadaydı ama onu ilk defa böyle görüyordu. Saçları büyük ihtimalle terden birbirine girmiş mavi bir tişörtle balkondan sallanırken.
Sanırım alkolluydu. Ama o sakin ve sessiz biriydi genelde. Hiç böyle aşırıya kaçmazdı. Herkesi o toparlardi. Kaç kere şahit olmuştu buna. Ne sinirliydi ne neşeli. Mesela maç izlerken heyecanlanmazdı. Altay sinirden duvarları yumruklarken o sadece sonraki hamleye odaklanmış olurdu. Kendini kaybettiğini hiç görmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mesela yani. |arfer
Fanfictionarda, hoşlandığı çocuğa açılmak için abisinin arkadaşı ferdi'den yardım istiyor. [slowburn] [yarı texting]