4.6

416 60 38
                                    

[23.35]

arda:
kim o kız

ferdi: ?

arda:
dejavu oldum

kim o sarıldığın kız

ferdi:
güzel değil mi

arda:
değil uzaklaş

ferdi:
iyi geceler arda

******

Uzun zaman sonra ilk defa konuya böyle girmek istemezdi kumral oğlan ama. Ferdi'nin gözleri gecenin başından beri ilk defa dönmüştü ona. Tatlı tatlı el salladı kıvırcığa.

Arda birazdan delirmeyecekmiş gibi gülümsedi. Zihninin son kırıntılarını hissedebiliyordu şayet. Biraz daha yaklaşırsalar herkes her şeyi öğrenecekti çünkü.

Ve bundan kimse sorumlu olmayacaktı.

Kac saattir yerinden kımıldamayan kıvırcık, sonunda banyoya doğru yöneliyordu. Yani üst kata. Arda bardağı diktikten sonra dudağını kenarını sildi ve dengesiz adımlarla yukarı doğru çıktı. Neyseki herkes kendi halinde takiliyordu.

Banyodan çıkan çocuğu kolundan tuttuğu gibi cekistire cekistire odasına götürdü. Ve kapıyı kapadı.

"Noluyo şimdi?" Dedi Ferdi şaşkınlığı geçtikten sonra sakinliğini korumaya çalışarak. Yine hangi saçma çocukça davranışla yüz yüze geleceğini kestiremiyordu.

Arda kaşlarını çatarak ihanete uğramış bir şekilde gözlerinin içine baktı."Bu kadar kolay mı aşkından vazgeçmek?"

"Değil." Dedi ve çıkmak için yöneldi. Arda ayık olmamasına rağmen hızlı reflekslerle durdurdu oğlanı.

Sadece abajurun yandığı odada yüz ifadesine bakarak duygularını anlamak zor oluyordu. "Niye umursamıyormuş gibi davranıyorsun?"

Neredeyse ağlayacaktı kumral çocuk. Bu denli kolay olmamalıydı ya aşkından vazgeçmek!

"Arda. Bitirdik ya hani. Senin istediğin o takılmalar falan yo-"

"Öyle miydik sence ferdi?" Arda istemsizce sesini yükselttiğini fark edince ses tonunu alçalttı. Biri duyarsa kötü olacak.
"Başından beri hiç mi bir duygum yoktu sana karşı? Sence ben sana aşık değil miyim?"

"Ne?" Ferdi'nin gözleri tamamen açılmıştı şimdi. Böyle bir itirafı arda da kendinden beklemiyor olmalıydı ki kollarını birbirine dolayarak daha da kısık sesle konuşmaya başladı. Gözleri Ferdi hariç her yerdeydi.

"Ben...ben kimseyle bunları yaşayabilecek biri değilim. Senden beni öpmeden önce de hoşlanıyordum. "

Ferdi güldü. İnanmıyordu bu laflara sanki.
"Sarhoşsun ve saçmalıyorsun."

"Sarhoş olduğum için söyleyebiliyorum. Bunu daha önce de konuşmuştuk." Arda şimdi tamamen kendini bırakmıştı. "Seni özlüyorum."

Ferdi'yi konuşturmaya niyeti yoktu. Bu gece sadece ağzından gerçekler dökülecekti ve cesaretinin kırılmasını istemiyordu.
"Korkuyorum. Abimin engel olmasından korkuyorum. Acı çekmek istemiyorum. Acı çekmeni istemiyorum."

Kumral oğlan birkaç saniye soluklanıp ne ara gözlerinin dolduğunu bilmediği için akan bir damla yaşı sildi."Beni kimseyle paylaşamazken bize izin verir mi sanıyorsun?"

Ferdi sadece bakıyordu. "O yüzden aşık olmanı istemedim. Ben uzaklaşınca atlatırız dedim. Seni istemediğim için değil...korktuğum için."

Kıvırcık oğlanın gönlü çoktan ikna olmuştu da yine de söylemek istedi küçük bir çocuk gibi. "Barış'a aşıkken hiç korkmuyordun."

Arda bir kahkaha attı. Sonra da avcunu ağzına dayadı çok yüksek bir sesle olduğu için. Titremesinden hala güldüğü anlaşılıyordu. "Ya barış kim ya? Sence aşık mıydım ona ferdi? Bana bunu açıklattırma artık."

Birkaç dakika boyunca sessizlik içinde birbirlerine baktılar. Ferdi duyduklarını sindirmeye çalışıyordu, Arda da itiraf ettiklerinin yükünden kurtulmanın rahatlığıyla uçacak gibiydi.

Ferdi'nin kapıya doğru hareketlendiğini görünce yerinde zıpladı kumral olan.
"Nereye gidiyorsun?"

"Benden hoşlandığın için teşekkür ederim ama dediğin her şeyde haklısın. Bizim sonumuz bu. Vazgeç benden. Ben de unuturum elbet."

Arda ağzı açık bir şekilde ona bakakaldı. Uğruna göz yaşları döktüğü çocuk korkağın önde gideni olmamalıydı!

"Hayır." Arda, kendini kapıyla Ferdi'nin arasına sıkıştırdı ve önüne geçti. "Sence şu an itiraf etme nedenim korkup kaç diye miydi?" Şimdi sinirlendiği için ittirdi Ferdi'yi. "Devam edelim. Seni çok özledim. Ben senin için tüm riskleri kabul ediyorum."

Az önce ittiği çocuğu kendine çekerek boynuna sarıldı ve dudağına bir öpücük bıraktı. Yeniden kavuşmanın verdiği o his anlatılamazdı ki.

Ferdi yanaklarından tutup daha sert öpmeye başlayınca, Arda karşılık vermekte zorlanmasına rağmen gülümsememeye çalıştı. Biliyordu kıvırcığı nasıl ikna edeceğini. Baştan ikna olmuştu zaten, sadece kovalanan taraf olmak istemiş olmalıydı. Buna emindi kumral.

Ferdi ayrılıp çocuğun yanağından akan gözyaşını öptüğünde Arda boynuna daha sıkı sarılarak sözlerine devam etti.

"Tensel değil hisler. Hem ben daha önce kimseyle yaşamadım bu denlisini." Bunu kaç kere söylediğini bilmiyordu ama bu gece birkaç kere daha söyleyebilirdi. Yeter ki Ferdi'si ona inansın. "Kokun bile her şeyden güzel."

Ne ara yatağa geçip neredeyse kıvırcığın kucağında olduğunu anlayamamıştı. Birkaç kere daha öpüştükten sonra başını omzuna bıraktı.

"Altay kardeşim gibi ama ben sana aşığım arda. Eğer hislerim karşılıklı deseydin uzamayacakti bile. Emin olamadığım için korktum. Benim için senden uzak olmak başkasıyla olmanı izlemekten kolaydı."

"Gitmeme izin mi verecektin?" Dedi Arda büyük parlak gözleriyle.

"Benden gitmene izin vermekten iyidir."

Arda gülümsedi. "Öpmeni de çok özlemişim." Dedi utana sıkıla. Ferdi, oğlanın güzelliğine dayanamıyordu artık. Arda'yı tamamen yatağın köşesine sıkıştırdı ve üzerine eğilerek öpmeye başladı yeniden. Ferdi çocuğun belini sıkıca tutarken Arda nefes almayı unutmuş bir şekilde onun gömleğinin düğmeleriyle uğraşıyordu.

Nerede olduklarını unutmuşlardı sanki. Sadece kavuşmanın ve uzun süre ayrılmayacak olmalarının mutluluğu vardı üstlerinde. Daha da kendine çekti Ferdi'yi. En fazlasını istiyordu. Sanki daha önce bir olmamıslar gibi ondan kopmamak istiyordu. Daha konuşacakları çok şey vardı, merak ettikleri, sormak istedikleri. Ama bu gecenin güzel, sorgusuz, kavuşmanın verdiği rahatlıkla bitmesini istiyorlardı.

Çat sesiyle aniden ayrıldılar. Gözleri aynı anda Arda'nın cebinden yere düşüp camı çatlamış telefon ekranına kaydı. Ve kahkaha atmaya başladılar. Bu aşkları için ödeyecekleri ufacık bedel olarak kabul edilebilirdi.

Saniyeler içinde gözleri ikinci çat sesinin duyulduğu yere döndü. Şimdi aniden büyük bir kuvvetle açılmış kapıya bakıyorlardı.

Ve yerde parçalara ayrılmış bardağa.

Bittik. Her şey başlamadan bitti.

Altay ağzı tamamen açık, gözleri kocaman bir şekilde onlara bakıyordu. Nefes almakta zorlanıyordu sanki. Zar zor yutkunabildi değişik duygular içerisindeki adam. Arda gözlerindeki anlamaya çalışan ifadeyle bocalladı.

Esmerin gözleri yavaş yavaş Arda'nın kıpkırmızı dudaklarına, ferdinin düğmeleri açılmış gömleğinde dolaşınca dengesini koruyamayarak biraz daha geriye adımladı.

Bu gece iki kere bardak kırılmıştı ve biri birazdan kavuşacak olmanın neşesini, diğeri ihaneti simgeliyordu.

bana bi şey demeyin çok sinirliyim🫡🫡🫡nedenini biliyor olmalısınız🤚🏼🫡

ve altaya çok üzüldüm ya....kardeşini korumaya çalışan biri o sadece...ve sonunda kavuştular derken...

mesela yani. |arferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin