🕊
DÎL DİSOJE
Bölüm: 18 – Kocamı Vurdun!
🕊
Şu kısacık hayatı boyunca çok zaman çıkmaza girmiş, gizli kapaklı işler çevirdiği çok an olmuştu. Gerek annesi ve babası gerek abileri dolayısıyla her daim çekindiği bir şeyler olmuş, izin vermeyeceklerini düşündüğü çoğu şeyden vazgeçmek yerine gizli kapaklı işler çevirerek istediğini yapmıştı Dila.
Onun nazarında özgürlük buydu, kolay kolay vazgeçememekti!
Nitekim istekleri söz konusu olduğunda kolay kolay vazgeçen biri olmamıştı Dila. Aksine isteklerinden vazgeçmeden onları gerçekleştirmenin bir yolunu her daim bulmuştu.
Eh, işin sonunda yakalandığında cezadan kurtulamamıştı ne yazık ki!
Şimdi bir kez daha aynı çıkmazdaydı ki benzer duygularla boğuşuyordu Dila. Önünde zinhar bu evde bulunmaması gereken, bulundurduğunu öğrendikleri anda canına okunmasına sebep olacak bir telefon vardı ve o telefon kocasıyla kurabileceği iletişim için tek yoldu.
Aslında endişe edecek bir durum yoktu, Dila odasındaydı, yatağının üzerinde oturuyordu, henüz kimse telefonu görmemişti, yani kimse canına okumayacaktı. Gel gör ki korku dolu bakışlarla önündeki telefona bakıyordu, ne yapacağına bir türlü karar veremiyordu.
Dün akşam polis merkezinde Şiyar'la karşılaştığı o kısacık anda şaşkınlığından faydalanan adam telefonu bir şekilde çantasına atmayı başarmış, "Abimin kesin emri var Dila, aradığımda açsın," mesajını ilettikten sonra oradan hızlıca uzaklaşmıştı ki geriye ne yapacağını bilmeyen bir adet Dila bıraktığını zerre umursamamıştı.
Sıkıntılı bir şekilde nefesini verdi Dila, dün gece eve gelir gelmez beyleri canına okumuştu, sıra annesine geldiğinde bin bir bahaneyle kaçarak odasına saklanmıştı ve hâlâ da odasından çıkmamıştı ki kapalı olan telefonu da henüz açmamıştı. Nitekim biliyordu, telefonu açtığı anda kocası onu arayacaktı.
Offf, ben ne yapacağım Allah'ım?
Saat öğleden önce on bir olmak üzereydi, odasından çıkmadığı gibi kahvaltı da yapmamıştı henüz ve adı kadar emindi ki biraz daha bu odadan çıkmazsa eğer annesi ya da yengeleri şüphelenip odasına gelecekti.
Dört canlı Dila'nın bu kadar saat aç oturduğu görülmüş şey değildi çünkü!
Lâkin daha önemli bir sorunu vardı Dila'nın, telefonu açması gerekti, ona ulaşmaya çalışan kocasına yol açmak zorundaydı. Aksi durum bu ya dünden sonra Ciwan sakinliğini koruyarak evinde oturup beklemez, önünü ardını düşünmeden evlerine gelecek kadar gözünü karartabilirdi.
Bu ihtimal bile Dila'nın kalbini tekletmeye yetiyordu. Derin derin nefes alıp verirken, yapabilirsin Dila, diye geçirdi içinden. Yapacağı tek şey kapalı olan telefonu açmaktı. Bu o kadar da zor olmasa gerekti. O zaman neden eli kolu titriyordu!
Hadi Dila, bunu yapabilirsin kızım!
Kendi içinden kendini gazladıktan hemen sonra yabancı bir cisim gözüyle baktığı telefonu eline aldı ve henüz vazgeçmeden baş parmağını güç düğmesine basılı tuttu. Çok geçmeden açılan telefon şifre istemeksizin başlatıldığında kalbi ağzında atmaya başladı.
Allah'ım ben ne yaptım?
Henüz telefonu açmıştı ki saniyeler geçmeden çalmaya başlayan telefonla oturduğu yerden zıplayarak geriye çekildi Dila. Şanssızlık bu ya sessize almayı akıl edemediği telefonun yüksek sesi odanın içinde yankılanmaya başlayınca Dila'nın eli ayağı birbirine dolandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÎL DİSOJE ✔️
General Fiction• "Ben düşmanımın kızını kendime eş etmem, koynuma almam, çatımın altında da yaşatmam!" ° Hükümle başlayan masalsı bir aşk! Tüm hakları saklıdır!