Bölüm : 22 - Kim kimi kaçırmış?

7.1K 566 82
                                    

🕊

DÎL DİSOJE

Bölüm: 22 – Kim kime kaçmış?

🕊

İki Ay Sonra:

Derin derin nefes alıp veren kadın gözlerini açmadan ileriye doğru bir adım atarak, çıkmaya korktuğu yere vardı. Her ne kadar o hafif yüksek kare şeklindeki cihazın üzerine çıkmayı başarmış olsa da gözlerini açıp da bakmaya cesaret edemiyordu. Ruh sağlığının akıbeti için sabah uyandığında kabusu olan şeyi yapmayı acilen bırakması gerekti, gelgelelim hastalık gibi olan bu alışkanlıktan es geçemiyordu.

Allah'ım, sabahları gözlerimi açmama sebep olan şeyin bu olduğuna inanamıyorum!

Bir kez daha derin derin nefes alıp verdi ve vazgeçmeden gözlerini açıp aşağıya baktı. Gördüğü rakamla, "Ama bu nasıl olur!" diye ciyakladığında sinirden ağlamak üzereydi. "Yine almışım... Yine almışım işte! Ben neden durmadan kilo alıyorum ki? Hepsi sizin yüzünüzden," diye çığırdığında ters ters karnına baktı. "Doymak bilmediğiniz için annenizi obez olma yoluna soktunuz! Hain evlatlar sizi, hainler!"

Odada üzerini giyen Ciwan karısının çığlığını farklı yorumlayınca elindeki yeleği yatağın üzerine attığı gibi panikle banyoya doğru koştu. Kalbi ağzında kapıyı açtığında Dila'yı bir kez daha baskülün tepesinde iç çamaşırlarıyla bulunca bıkkınlıkla nefesini verdi. Bir grama dahi takık olan karısı anadan üryan tartılmak konusunda kararlıydı, gel gör ki hamileliği dolayısıyla fazlasıyla kilo aldığından sebebin kıyafetleri olmadığını kabullenemiyordu.

"Ciwan," diye inleyen Dila sinirle indi baskülden, klozet kapağının üzerine oturduğunda ağlamaklı yüz ifadesiyle kocasına baktı. "Bir insan bir gecede yarım kilo alabilir mi?" Dudağını öne doğru büktü, önünde kocaman bir dünyaya dönüşen karnına iç çekerek baktı. "Siz bana ne yaptığınızın farkında mısınız acaba zibidiler?"

Tartılmayı bırak canın sıkılıyor demesine rağmen ısrarla buna devam edip sonra da hayıflanan karısına çemkirecek gibi olduysa da çakır gözlerden dökülen yaşlarla bundan vazgeçince iç çekerek soluklandı, Ciwan. Tek damla yaş dahi dökmesini istemediği kadını ağlarken görünce deliriyordu, lakin hamile olduğundan üzerine gidemiyordu. Aksi gibi saçma sapan şeyleri kafasına takıp üzülmemesi yönünde ona sağlamından bir fırça atardı.

İki büyük adımda karısının yanına vardı, önünde çöktüğünde yüzünü avuçlarının arasına alıp göz teması kurdu, Ciwan. "Güzelim," dediğinde ona baktı Dila. "Bunlar geçici durumlar, biliyorsun." Biçare laf anlatmaya çalıştı. "Karnında üç tane can taşıyorsun, normal bu durum. Bunu bildiğin halde neden ısrarla tartılıp canını sıkıyorsun? Bak bir de ağlıyorsun, değiyor mu güzelim?"

"Ama duba gibi oldum Ciwan," diye inleyen Dila küçük bir çocuk gibi nazlanarak omuz silkti. "Ağır Yaşamlar programına konuk olacağım yakında." Bakışları esnemekten çatlayan karnını bulduğunda suratını buruşturdu. "Şu karnımın haline bak, çok çirkin!"

"Dila..."

"Ama öyle!" Burnundan soluyarak nefesini verdi. "Sana göre hava hoş tabii," derken kocasının fit bedenine iç çekerek göz gezdirdi. "Götü göbeği sarkan sen değilsin, benim! Yakında sen de beni beğenmeyeceksin zaten... Manken gibi kadınlara bakacak..."

"Sakın," dedi uyarı dolu tınısıyla, Ciwan. Karısının aklına bu saçma sapan düşünceleri kim sokuyordu bilmiyordu ama bulduğunda canına okuyacaktı. "Nasıl böyle bir şey dersin, Dila'm?" Yüzünden çektiği ellerini karnına koyduğunda iç gıdıklayıcı hisle tebessüm etti. "Bizim çocuklarımız var burada," derken eğilip dudaklarını karnına bastırdı. "Oğullarımıza kan, can, yaşam veriyorsun karnında. Seni beğenmemeyi geç, sana ölürüm ben.""

DÎL DİSOJE ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin