BÖLÜM 15

951 47 1
                                    

Selamlar nasılsınız ballarımm 🍯 💖

17/08/2024

İzmir'de olan okurlarıma ve Türkiye'nin birçok yerinde çıkan yangınlar sebebiyle geçmiş olsun diliyorum. Ülke resmen küle dönmüş vaziyette. Ben İzmir'de yangın kesimlerinde oturmuyorum fakat kokusu ve sıcaklığı elbette geliyor. Bu günlerin geçmesi dileğiyle...

❗İG: __kutup_yildizi (INSTAGRAM'DA AKTİFİM BEKLİYORUM)

İyi okumalar ✨

"Geçmiş olsun, Yağmur. Nasılsın?"

"İyiyim, teşekkür ederim. Sen nasılsın?

"Eh işte. Ne iyiyim, ne kötüyüm," elini ensesine koyup ovuşturdu. Yanımdaki boşluğu gösterdi. "Şey, oturabilir miyim?"

Yanımdaki boşluğa bakıp Hazer'e baktım. Çantamı çekip oturması için yer açtım. "Tabii, oturabilirsin." Oturduğu yerden yan dönüp yüzümü taradı. Yüzümde bir şey var mı diye paniklesem de, "çillerin çok hoş duruyor," demesi ile çillerimi incelediğini anladım.

İltifat aldığımda utanırdım daima. Yine utanmış ve kızarmıştım muhtemelen. "Teşekkür ederim..." ne diyeceğimi bilemedim. Benimde iltifat etmem gerekiyordu sanırım. "Senin de-"

Konuşmamı bölen Yağız olmuştu. Elindeki soğuk çayı masaya dan diye bırakıp Hazer'e döndü. "Hayırdır?" Hazer kaşlarını çatıp Yağız'a bakarken Yasmin Yağız'ı itip elindeki karışık tostu uzattı. Öpücük atışına karşılık verdim. "afiyet olsun balım," deyip yerine geçti. Yağız ise hâlâ tepemizde dikiliyordu.

Açlıktan öldüğüm için bir yandan tostumu yerken diğer yandan da kaşlarımı çatmış Yağız'a bakıyordum. Konuşmak için lokmamı yutmayı beklerken Hazer konuştu. "Yağmur'la oturmak suç mu?"

Yağız "suç!" diye bağırdı. Sonundan lokmamı yutmuştum. "Yağız sessiz olur musun?" Sınıftaku tek tük kalan kişiler bizi izliyordu. "Olamam!" diye daha da sesini yükseltti. Ardından Hazer'e döndü. "Kalk ordan,"

Hazer kaşlarını çatıp olduğu yerde yayıldı. Bacağı bacağıma değerken çaktırmadan bacağımı kendime çektim ama Hazer bu temasa gülümsemişti. "Cık, kalkmak istemiyorum. Hem Yağmur'un yeri değil mi? Kendisi izin verdi. Sende kızın yemeğini zehir edeceğine geç yerine otur."

Yağız, Hazer'in üzerine yürümek için hamle yapacakken Yasmin Yağız'ın kolunu tutmuştu. "Yağız ne oluyor sana? Bırak otursun. Hem Yağmur'da bir şey dememiş?" deyip bana baktı. Başımı sallayıp onayladım. "Sorun yok, otursun."

Yağız, Yasmin'in kolundaki eline bakıp tekrar Hazer'e döndü. "Benim kardeşimin yanında erkek oturamaz."

Yasmin çatık kaşları ile bakmaya başladı. Sinirlenmişti. "Niye? Sen her türlü kızla oturup konuşurken Yağmur'un farkı ne?"

Yağız ne diyeceğini bilemeyerek sustu ilk birkaç dakika daha sonra bir şey bulamayınca Hazer'e dik dik bakmaya başladı. Hazer ise hiç oralı olmayarak hatta resmen affedersiniz ama kaşınarak sırıtarak suratına bakıyordu.

Onların tartışmaları arasında biten tostumun çöpünü sıramın altına koydum. Ne ayağı kalkabiliyordum, ne de Yağız'la uğraşacak halim vardı. Tüm gece ders çalıştığım için halim yoktu. "Yağız yerine geçer misin? Sorun yok. Bugünlük beraber oturacağız sadece."

Yağız'la aramızda uzunca bir bakışma geçti. Nedenini anlayamadığım bir şekilde Hazer'e aşırı önyargılıydı. Son kez bana bakıp Hazer'e döndü. "Gözüm üstünüzde," deyip işaret ve orta parmağını gözüne götürüp bize döndürdü.

KENT KART | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin