Hazırlık öğrencisi olan Yağmur, dershane çıkışı evine giderken her zaman bindiği otobüse binmeyerek yürümeye karar verir. Arkadaşı ile yürüdüğü yolda cebinden düşen izmir ulaşım kartından habersizdir.
♦
0534*******: hayır merak ediyorum
0534******...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar ✨
"O zaman ben yanına oturayım senin. Hadi kalkalım," sandalyeden kalkıp merdivenleri çıkmaya başladık. Yasmin ve Yağız, Yağız'ın aldığı t-shirtü değiştirmeye gitmişti uzun molamızda. Geldiklerinde Yağız arkadaşlarının yanına giderken Yasmin'e Toprak ile yazıştıklarımızı anlatmıştım.
Molamız bitene kadar konuştuktan sonra şimdi de sınıfa çıkıyorduk. Yağız arkadaşlarıyla konuştuğu için onu beklememiştik. Sınıfa girdiğimizde Hazer'i masada uyurken gördük. Yasmin hemen ön masamızdaki yerinden çantasını ve defterlerini alıp kucakladı. Hazer'in başında durup omzundan dürttüm. Ses vermeyince birkaç kez daha dürtmüştüm ama kıpırdanma olmayınca yüzüne yaklaştım.
"Hazer!" Masamda öldüyse kalp krizi geçirirdim. "Hımm?"
"Kalkar mısın?" Başını kaldırıp esnedi. Bacağını masanın yanından çekip yan durdu. "Şöyle geçebilir misin?"
"Aslında sen öne geçebilir misin diye soracaktım. Yasmin yerine geçmek istiyormuş artık," ayılmış olacakki ikimize baktı. Tam konuşacakken Yasmin her zamanki sıkılmışlığını gösterip "Hazer yerime geçeceğim sadece. Kalk artık şuradan!" diye sesini yükseltti.
Ben insanlara kıyamazdım ama Yasmin sevdikleri dışında herkese sertti. Hazer elini kaldırdı teslim oluyormuş gibi "tamam, sakin ol. Öne geçiyorum şimdi."
Yasmin defterlerini masaya bıraktı. "Hızlı ol,"
Hazer önümüze geçerken Yasmin yanımdaki yerine oturdu. Sınıfa giren Yağız yerindeki haz etmediği Hazer'i görünce sinirlenmiş olay çıkarmıştı ama hocanın gelmesiyle el mecbur oturmuştu. Tüm ders boyunca Hazer'e dönen bakışları memnun olmadığını gösterir nitelikteydi ama ben ve Yasmin'i de yan yana görünce siniri hafif de olsa dinmişti.
Derslerimiz en nihayetinde bittiğinde dershaneden çıktık. Eve gitmek istemediğim için yakınlardaki kafeye gittik. Üçümüzde içecek alıp sohbet etmeye başladık. "Şu kafeyi çok seviyorum ya. Tatlıları aşırı iyi,"
Gerçekten de öyleydi. Yağız waffle sipariş etmiş yiyordu. Ben ve Yasmin soğuk kahvelerimizi içiyorduk. "Yağız azıcık bir şey yiyebilir miyim? O kadar iştahlı yedin ki canım çekti."
"Ya ne olacak yiyeyim kendim işte," Yağız omzunu silkti. "İşine gelirse," Yasmin saçlarını eliyle tek omzunda topladı. "Gıcık şey!" Az sonra yaşanacak anı kameraya almak için telefonumu elime aldım. Sanki öylesine tutuyormuş gibi tuttum ama onları çekiyordum.
