BÖLÜM 21

765 56 17
                                    

Selam nasılsınız ballarımm 🍯 💖

09/10/2024

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🥺 🫶🏻

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🥺 🫶🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar ✨

"Küçükken hiç masal dinlememiş çocuklar büyüyünce kendi resimlerini bile cetvelle çizer," sesli okuduğum ve travma yaratan türkçe sorusuna elimi alnıma vurdum. "Allah'ın cezası soru! Bunu da yanlış yapmıştım çok iyi hatırlıyorum."

Yanımda oturan Hazer başını uzatıp çıkarttığım sorulara baktı. "Bende de aynısı olduğu için cevabı ezberledim. Cevap: Masallar, çocukların hayal dünyalarını zenginleştirerek onları gelecekte mekanik düşünmekten uzak tutar. Milyonlarca öğrenciye travma yaratan o malûm soru..."

"O kadar saçma bir sistem ki,"

Hak verircesine başını salladı. "Maalesef öyle."

Test kitabını kapatıp ayaklandı. "Kantine ineceğim istediğin bir şey var mı?"

Şortumu çekiştirip bende kalktım. "Bende geleyim. Hava almış olurum."

Gülümsedi. "Hanımlar önden," eliyle referans yapınca önünden geçtim. Sınıftan çıkarken yanımdan yürümüştü. Çoğu dershanede kantin, büfe yoktu ama bizim olduğumuz dershanede kantin vardı. Zaten oldukça bilindik bir dershane olduğu için çoğu dershanenin sağlayamadığı imkânları sağlıyordu.

Kantin binanın içinde değildi. Bahçede kamelyaların olduğu tarafta seyyar büfe tarzında bir yerdi. Ufak ama çoğu öğrencinin işini görür şekildeydi. İsteyen buradan alıyor, isteyense dışarıdan yiyordu. Ben üşengeç biri olduğum için burada yiyordum.

Kendime gong ve bu aralar sardığım cappy atom alıp ücretini ödeyecekken omzumun üzerinden uzatılan kol ile duraksamak zorunda kaldım. Hazer hem benimkini hem de ne ara aldığını fark etmediğim kendi atıştırmalıklarını ve kahvesinin parasını ödeyip elini omzuma koyarak çevirdi. "Buraya oturalım mı?"

"Hazer ne yapıyorsun?"

Gösterdiği kamelyaya oturdu. Kantin daha doğrusu büfe olan yerden uzak olan köşeyi seçmiş oturmuştu. "Kafamızı dinleyelim diye uzağı seçtim. Başka yere mi oturmak istersin?"

Kalkacakken durdurdum. "Hoşuma gitmedi yaptığın. Lütfen bir daha böyle yapma." Sadece Yasmin ve Yağız'ın parasını harcardım.

"Sorun yok güzellik. Bir dahaki sefere sen ısmarlarsın?" Kendine yol açtığını fark ettiğimde omzum çöktü. "En yakın zamanda yapacağım ama lütfen bir daha yapma bunu."

"Tamam, özür dilerim."

Hazer'in karşısı ıslak olduğu için yanına oturdum. Açtığım gongu ortaya bırakıp içeceğimi kafama diktim. Hazer çizisini yiyip kahvesini içerken yaklaşıp on dakika ikimizden de ses çıkmadı. Ben gongumu yemeye devam ederken Hazer hızlı hızlı yemiş kahvesini yudumlayarak telefona bakıyordu.

KENT KART | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin