Hazırlık öğrencisi olan Yağmur, dershane çıkışı evine giderken her zaman bindiği otobüse binmeyerek yürümeye karar verir. Arkadaşı ile yürüdüğü yolda cebinden düşen izmir ulaşım kartından habersizdir.
♦
0534*******: hayır merak ediyorum
0534******...
Bölümlerin başına bölüm vibe veren fotoğraflar koymayı düşünüyorum ama Aden gibi olmayacak tekli foto şeklinde olacak.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar ✨
"off korkuyorum sonucumdan ya," diye söylenirken Yasmin'e yaslandım.
"Benden yüksek alacağına adım kadar eminim, o yüzden sus." derken merdivenin son basamağından indik.
Az önce denemeden çıkmıştık. Yağız sınıfta tanıştığı kızla konuşurken ben daha fazla aptallığına dayanamamış Yasmin'i değneklerim ile sürükleyerek sınıftan çıkarmıştım. Hayır yani gözünün önünde taş gibi arkadaşım varken gidip diğer kızları görüyorsa bu benim değil onun sorunuydu.
"Bilmiyorum, korkuyorum." dedim az önceki konuşmasına hitaben.
Nefes nefese kalmış haline bakıp duraksadım. "Biraz dinlenelim öyle ineriz merdivenleri,"
"Neden yoruldun mu? Ay sırtıma mı alsam acaba?" Ben yorulmamıştım ama Yasmin hem ağır çantalarımızı hem de beni taşıyordu.
Onun için dinleneceğimizi söylersem karşı çıkacağı için "evet, yoruldum." dedim. Rehberliğin olduğu katta olduğumuz için bir sürü oturma yeri vardı. Birine oturduk.
"Ee anlat bakayım," Yasmin'e baktım. "Neyi?"
"Toprak beyle neler oluyor. Ne zaman kartını alacaksın?"
Sırtımı geriye yasladım. "Şimdi şöyle ki, artık Toprak bey değil Toprak. Yani biz buna transfer olduk." Gözlerini açmış bana bakmaya başlamıştı.
"NE!?"
Masum olduğunu düşündüğüm gülümsememi sundum ama onda tık etmedi. Kolumu çimdikledi. Acıyla kolumu tuttum. "Ya ne ara!? Yarın öbür gün sevgilim dersen şaşırmam!"
"Ne! Ne sevgilisi ya saçmalama! Sadece bir aya yakındır konuşuyoruz ve sizli bizliden senli benliye geçtik o kadar."
"Ne zaman anlatacaktın pardon? Evlenince mi?"
"Yasmin vallahi bak saçını başını yolarım! Utanıyorum deme şöyle şeyler. Sonra adamla konuşamıyorum aklıma senin dediklerin geliyor tıkanıyorum."
"Gelmeli de zaten. Ee şuan hangi kademedesiniz?"
"Sanırım arkadaş,"
"Nasıl yani? Mesela en son ne konuştunuz?"
"Türkçe çözerken konuştuk. O vizeye çalışıyordu. Sonra kendimi çektim attım kendimi derken suratımı değil masayı yani," dikkatle beni dinliyordu.
