18. Bölüm: Tamamen gitti

972 213 101
                                    


⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚

Felix Jun'u görmek için sabahı bekleyemedi. Biraz sakinleşip kendisine geldikten sonra gece yarısı olmasını umursamadan Jeongin'i aradı.

Evinin adresini almış, Jun'u almak için bir saat içinde orada olduğunu söyleyerek telefonu kapatmıştı.

Ağlaya ağlaya bebeğinin kıyafetlerini katladı. Ardından kendisi için de ince kıyafetlerinden katlı bir yığın oluşturdu. Küçük bir çantaya lazım olacak eşyaları sıkıştırdıktan sonra son olarak dolaptaki hazır sütleri birer buz aküsüne sararak çantasına attı ve evden ayrıldı.

Jeongin kapısında Felix'i o halde gördüğüne çok şaşırmıştı. Oğlanın gözleri şiş, ayakta bile zor durur haldeydi.

"Hyung, her şey yolunda mı?" Diye sordu Jeongin telaşlı bir sesle. "Jun'a sabaha kadar bakabilirim, uyuyor zaten."

"Yolunda. Ondan çok ayrı kalmak istemiyorum." Dedi Felix.

O kadar çok bağırmış, o kadar çok ağlamıştı ki boğazı yüzünden konuşurken zorlanmış, zaten derin olan sesi iyice kısılıp çatallanmıştı.

Bok gibi bir haldeydi ve Jeongin bunu anlamıştı. Ama samimiyetleri ne evredeydi ki, ona bir şey sorsundu.

Başıyla onayladı. Felix'e yardımcı oldu, uyuyan bebeğini anne kucağına yerleştirdi. Ardından onunla vedalaştı. İçi hiç huzurlu değildi, ama yapacak bir şey yoktu...

Yeji tüm sabah Felix'in gelmesini bekledi. Ama içinde kötü bir his yoktu, sadece Hyunjin'le hoş bir gece geçirdiğini, yorgun olduğunu düşünmüştü.

Ama Jeongin, onun düşüncelerini bir anda değiştirmişti.

"Günaydın." Dedi Jeongin, öğleden sonraki mesaisine gelip çantasını kenara bırakırken.

"Günaydın Jeong." Dedi Yeji her zamanki gülümsemesi ile kuzeninin yanına giderken. "Jun'la anlaşabildiniz mi?"

"Evet." Dedi Jeongin gülümseyerek. "Zaten Felix hyung gece gelip aldığından çok da bakmam gerekmedi."

"Ne?"

Jeongin Yeji'ye baktı. "Ne ne?"

"Felix gece gelip Jun'u mu aldı?"

"Evet."

"Saat kaçta?"

"Bilmiyorum, iki gibi falan sanırım. Uyuyorduk biz. Sonra beni arayıp adresimi istedi. Bir saat sonra da gelip Jun'u aldı."

Yeji bir anda duraksadı, yüzündeki gülüş yavaşça silinirken başını öne doğru eğdi. "Dün Hyunjin'le olacaktı..." Diye fısıldadı.

"Ne dedin abla?"

Yeji bir anda yeniden Jeongin'e döndü. "Felix, nasıldı?"

"Şey..." Jeongin ensesini kaşıdı. "Aslında pek iyi görünmüyordu. Yani sesi kötü geliyordu, yüzü de biraz değişik gibiydi."

"Nasıl değişik?!"

"Ağlamış... Olabilir mi?"

"Burayla ilgilen." Derken Yeji belindeki önlüğü koparırcasına söküp kenara atmış, askılıktaki çantasını alıp pastaneden çıkmıştı.

Koşarken kendi kendine söyleniyordu. "Yine ne yaptınız salaklar ya, salaksınız cidden..."

Bir yandan da durmadan Felix'in telefonunu arıyor ama hiç karşılık bulamıyordu.

Neighbour's Baby | Hyunlix [Omegaverse] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin