⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚Felix'in ağzından;
Sahilde, gece yarısı, el ele yürüyorduk.
Hafifçe esen ılık rüzgar yüzlerimizi okşuyor, saçlarımızın arasında geziniyordu.
Başladığımız yeri düşündüğümüzde, geldiğimiz yer aklıma geldikçe gözlerim dolmadan edemiyorum şimdi.
Ben hep tek başımaydım.
Etrafımda hep bir kalabalık vardı ama Hyunjin yoktu, bu yüzdendi yalnızlığım.
Ama şimdi hepsi geçmişti. Ben bile farkındaydım; seviliyordum. Cildim güzelleşmiş, gülerken gözlerimin içindeki ışık çocukluğumdan beri ilk defa yanmaya başlamıştı.
Resmen o zamanlardaki gibi sorumsuz, neşeli bir çocuk olasım vardı. Şımarsam bile sorun olmuyordu. Çünkü seviliyordum, bu yüzden bu hareketlerime gülüyor, sımsıkı sarılıp öpüp kokluyordu beni.
Hatalarım sorun değildi.
Benden beklentisi sadece onu sevmemdi.
Sorumluluğum sadece Jun'du.
Çektiğim onca çilenin ödülü, onca cefanın sefasıydı Hyunjin. Bu yüzden baş başa yürürken bile kendi içime kapanmış, kendi içimden ona sonsuz teşekkürler ediyordum.
Ama o biliyordu beni; herkesten iyi biliyordu.
Bomboş sahilde yalnızca rüzgarın uğultusu ve dalgaların sesiyle yürürken anlamıştı dalgınlığımı.
Yürümeye devam ederken kavradığı elimi yavaşça sıktırdı. "Ne düşünüyorsun?" Diye sordu.
Onun sesini duymamla tüm düşüncelerim bölündü. Ama eskisi gibi kara bulutlar yoktu ki alnımda, onu düşündüğümden gülümsüyordum.
"Seni." Dedim gülümseyerek.
"Ben yanındayım ya sevgilim." Dedi o da aynı şekilde gülümseyerek.
"Olsun. Ben hep seni düşünürüm."
"Düşünme ama artık. Düşünülecek bir şey yok bir tanem."
"Teşekkür ederim Hyunjin..."
"Rica ederim." Derken yanakları hafifçe kızarmıştı. Az buçuk anlamıştı neden teşekkür ettiğimi. Zaten başında o da bilmiyordu ki benim için bu kadar savaşacağını.
Bir süre daha sessizlik içinde yürüdük. Artık düşünceler yoktu. Sadece rüzgarın ne kadar hoş olduğunu düşünüyordum.
Ama bu sefer düşüncelere dalan o olmuştu. Gülümseyerek ona döndüm, yürüyüşümüzü durdurdum. "Şimdi sana ne oldu?" Diye sordum.
"Hiç." Derken bakışlarını gözlerime kilitlemiş, elini uzatarak yanağımı sevmişti.
"Ama ben sana böyle mi yapıyorum? Söylesene ya."
"Olsun. Söyleyemem."
"Ya, neden kapalı kutu olmak zorundasın ki? Ben sana her şeyi anlatıyorum ama senin bir şeyi anlatman için yüz kere sormam gerekiyor. Duvarlarına balyozla dalacağım şimdi. Anlat ha-"
Bir anda yanağımdaki elini diğeriyle de destekleyerek yüzümü kendisine doğru çekti.
Önüme doğru eğilip dudaklarımı yakalarken şokla kalakalmıştım. Ama Hyunjin çoktan alt dudağımı yakalamış, hafifçe emmişti.
İlk nefesini aldığında kendime geldim. Ellerim istemsizce beline sarılırken parmaklarımın üzerine kalktım. Alt dudağımı yakalayan dudağını hafifçe emdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neighbour's Baby | Hyunlix [Omegaverse] ✓
Fanfic"Pamuktan kalbin solmadan Hayat yüzüne vurmadan Uyu, yavrum uyu Bu dünya dipsiz bir kuyu..." [Hyunlix, omegaverse] #bxb 🥇 16.08.2024 #straykids 🥇 22.08.2024