2.6

123 9 6
                                    

Biraz da kaos dram olsun ama dimi :)

Keyifli okumalarrr

🌼🌼🌼

Poyraz Akkurt

Doğa'nın ortadan kaybolmasının üzerinden üç gün geçmişti. Tabii geçti diyebilirsek...

Günler, saatler, dakikalar sanki geçmiyordu.

O şu an neredeydi, bilmiyordum. O şu an ne yapıyordu, bilmiyordum. O şu an nasıldı, bilmiyordum. Bu bilmediğim şeyler ise beni deli ediyordu.

Deniz komiser ile birlikte iki gündür ona ulaşmaya çalışıyorduk. Gezi için gittikleri ormana gitmiştik. Kamera kayıtlarından izleyerek bulabilirdik. Ama ormanda kamera yoktu.

Arabayı, adamları gören bilen de yoktu. Bir tek Doğa'yı değil bir de öğrencisini kaçırmıştı şerefsiz.

Öğrencinin annesiyle iletişime geçtik. O da çok telaşlıydı. Eski eşinin yaptığından şüpheleniyordu. Bütün ekip onları arıyorduk.

Adamın zaten türlü suçlardan cezası vardı. Ama bir şekilde onlardan kurtulmayı başarmıştı.

"Bir iz bulabildiniz mi Sedat?" Bilgisayar ekranından kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerinin içi kızarmıştı. Hepimiz yorulmuştuk.

"Çevre kameralara bakıyorum komiserim. Ormana giderken peşlerindeyse eğer, oradan bulabiliriz belki." Elimi omzuna koyup sıktım.

"Tamamdır. Bir şey bulursan haber edersin." Kendi odama gidecekken Deniz komiserin odasına döndüm. Kapıyı tıklattıktan sonra içeri girdim.

Deniz komiser kafasını masaya yaslamış dinleniyordu. Benim geldiğimi görünce kafasını kaldırdı. "Haber mi var?"

Başımı salladım. "Yok komiserim. Ama Sedat bulmak üzere." Oturmam için masanın önündeki koltukları işaret etti.

"Nasıl oldu bu? O adam neden benim kardeşimi kaçırdı? O adamın ne alıp veremediği vardı kardeşimle?" Derin bir nefes aldım. Aynı soruları ben de soruyordum. Neden? Ne için kaçırmışlardı benim... sevgilimi?

"Amacı sadece çocuğu kaçırmaktır belki. Doğa da izin vermemiştir. O şerefsiz zorluk çıkarmasın diye onu da kaçırmıştır." diye fikrimi söyledim. Olabilirdi. Benim tanıdığım Doğa kolay kolay bırakmazdı öğrencisini.

"Adamın zaten şu an dışarıda değil hapiste olması gerekiyor. Kaç tane suça karışmış şerefsiz."

Bize haber ilk geldiğinde boşluktaymışım gibi hissetmiştim. Boşluk. Kocaman bir boşluk. Nefes almak bile ciğerlerime işkence ediliyormuş gibi hissettiriyordu. Ona değer verdiğimi biliyordum. Hissediyordum da. Ama bu kadar fazla olduğunu tahmin etmiyordum.

Umarım ona zarar vermiyorlardır. Tek dileğim onu sağ salim bulabilmekti. Aksi takdirde o adamı kimse elimden alamazdı. Deniz komiser bile.

Biz düşüncelere dalmışken birisi de odaya dalmıştı. "Ne oluyor lan?" dedi Deniz komiser. Doğru bir tepkiydi. Ne oluyor lan?

"Komserlerim, kusura bakmayın daldım içeriye. Ama Yağmur'un annesi geldi. Bir şeyler söyleyecekmiş." Sedat kapının önünde beklerken Deniz komiser'e döndüm.

Hırsız Polis | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin