💤37💤

15 3 2
                                    

Yanıma oturan bedene mi eline aldığı telefonumamı şaşırsam bilmediğim kadına baktım. O niye buradaydı? Dediklerimi duymuş muydu? Gözyaşlarım hiç var olmamış gibi yok olurken titreyen alt dudağımı ısırdım. Gecenin bir yarısı burada görmeyi beklediğim son kişiydi.

Çantamı kulpundan içim tirtir titriyordu. Duysa tepki vereceğini bildiğim kadın için kendimi teselli ederek ayaklandım. Niye telefonumu almıştı. Gerginlikten dişlerim tıkırdıyordu. Delirmiş gibi hissediyordum. Vücudumu bıraksam öylece buraya yıkılırdı.

Bir an saçma sapan bir duygu patlaması yaşamasam onunla bir daha yüzyüze gelmek zorunda kalmazdım. Neden buradaydı. Ağladığımı görmesini istemezdim. Neden hiçbir şey söylemiyordu. Ah canım yanıyordu. Eğer söylediklerimi duysa büyük ihtimalle bir daha derse bile gidemezdim. Benim onunla bir ilişki yaşayacak gücüm yoktu. Onun sorularına cevap verebilecek bir kalbim yoktu. Bugün bile fazlaydı. Karşılıklı oturmamız bile bana ve kalbime yüktü. Benimki sadece boşa kürekti.

Telefonu elinden alırken kalbim bir kez daha sızladı. Garip garip bakan kadına baktım biran.

"Ben yemek vermek için dönmüştüm ama yoktun." Dedi bir çırpıda. Elinde bana uzattığı poşede baktım istemsizce gülerek. Başım öyle çok dönüyordu ki ondan etkilendiğim için mi yoksa hastalıktan mı seçemiyordum. Sadece bunun için olduğunu bilmek kendimi avutmama yardım etti. Ayağımın kenarını banka yasladım ayakta durmak için çabalarken.

"Teşekkürler bende bu saatte yalnız gittiğin için üzülmüştün. Aynı otobüse biniyoruz diye biliyorum. Hadi gel daha fazla geç kalmayalım." Dedim dürüstçe. Bir yüzüme birde vücuduma baktı. Beni sessizce onayladığında sessizce yürümeye başladı önümden. Bu kadar sessiz olması beni şaşırtsada bunu sorgulayacak kadar iyi hissetmiyordum. Otobüse bindiğimizde bile kalbimde her zamankinden daha farklı bir acı vardı. Tekli koltuklardan birine oturduğunu gördükten sonra ilk bulduğum yere oturmuştum. Ne ara uyuya kaldığımı bilmiyorumdum fakat uyandığımda o çoktan inmişti.

"Evlat kalk uyuya kalmışsın." Diyen otobüs şoförüne baktım. Gözlerimi kırpıştırırken ayaklandım. Başım dönerken bir yerlere tutuna tutuna inmiştim otobüsten. Bu artık alıştığım hastalıktan farklıydı ilk gördüğüm taksiye binmem bundandı.

Annemi arayıp kulağıma yasladım.

"Anne arkadaşlar bugüne plan yapmış. Çoktandır planlıyorlar. Bugün eve gelmeyeceğim. İzin verdiğin için teşekkürler Allah'a emanet." Deyip cevabını beklemeden telefonu kapattığında hayırsız evladın ben olduğunun farkındaydım fakat hastalığımı bilmesinden iyiydi. Taksiciye dönüp baktım.

"En yakın hastaneye sürebilir misiniz?"

...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Uyan Güzel/ Y TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin