tanışma

766 49 7
                                    





Birkaç saat süren yolculuğun sonunda uçaktan inip Çınar'ın sürdüğü arabaya bindik. Sessizce geçen yolculukta sıkılıp radyoya bastım çalmaya başlayan şarkı ile şaşırdım bu tarz şarkılar dinlediğini bilmiyorum onun hakkında öğrendiğim ilk şey buydu. Dedublüman - Sakladığın birşeyler var. Benim de sevdiğim bir şarkıydı

Hafif hafif kafamı sallarken kırmızı ışıkta durmuştu. Tek eli ile sürdüğü direksiyon da ritim tutuyordu. Belki de şuan onlarca kız onun bu hareketine içi giderek bakabilirdi ama ben sadece ellerinin yapısını beğenmiştim kedi düşünceme göz devirdim asi kız düşünceleri

Derince soldum bir şekilde bir birimize alışmamız gerekiyordu. Yıllarca sürecek olan bu ilişki sevgi istiyordu nasıl olacağını bilmiyorum ama istiyordu

Akıp giden sokaklara heyecanla bakmaktan kendimi alamıyordum yıllardır gelmek istediğim ülke. Pencereyi açıp elimi uzattım dışarıya. Hissettiğim serin hava çıplak koluma temas edince huzurla gülümsedim. Nerde olduğumu nasıl bir durumda olduğumu unutup son gülümsememi aile evi de bırakıp çıktığımı unutup, huzurla gülümsedim.

Çıplak kolumun üstüne büyük bir el yapıştı ve içeri doğru çekti. Kafamı yan çevirip çatık kaşları ile bana bakan adama baktım sorun ne dercesine

"Duymuyor musun beni?" Rastgele söyleyip yola tekrar odaklandı "sana sesleniyordum yandan geçen arabalar sık ve eline bişey olabilir"

Yavaşça açıklarken çatık kaşlarım düzeldi "kusura bakma duymamışım" dedim kısık sesle nedeni beni tanımasa bile incelik edip düşünmüştü birazcık mahcubiyet vardı

Çınar belki de ilk defa bana gülümsemiş "huzurlu anını bozmayı bende istemezdim ama ailen seni bana emanet etti iyi bakmalıyım" demişti

Babamın Çınar ile o gün konuştuğu meseleyi az çok anlamıştım. Asıl anlamadığım Çınar neden bu kadar sakindi. Diğer aile üyeleri sinir kusmuştu bize ama Çınar hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu

Kısa bir teşekkür mırıldandım ve duran araba ile etrafa baktım. Lüks bir otelin önündeydik. Çınar'ı takip ederek arabadan indim. valeler bavullarımızı taşırken, Çınar elimi tutunca bakışlarım onu buldu kafasını eğip kimsenin duymayacağı şekilde konuştu şuan yüzü çok yakınımdaydı ve kavuruk teninde parayalan kehribarları şaheser gibi duruyordu. Hareket eden dolgun koyu renk dudakları ve düzgün sakalı ile cidden bir çok kişiyi çılgına çevirecek bir çekiciliğe sahipti

"Fransa'da çok fazla tanıdığımız var büyük ihtimalle çoktan evlilik haberimiz gitmiştir. Kısacası dışarı da çift gibi takılmak zorundayız, tamam?"

Son söyledilerine yetişip kafamı sallamıştım "güzel" bana bakerken mırıldandığı şey kafamı karıştırmıştı. Bana mı demişti o

Birlikte yan yana yürürken tenin sıcaklığını hissedebiliyordum. Ediz de böyleydi arada onu kalorifer olarak kullanıyordum. Annemle yapılarımız çok benziyordu yaz kış demeden tenimiz hep soğuk ve serindi. Yanmaktansa bu daha iyi

Resepsiyonun oraya gelmiş Çınar ingilizce birşeyler demiş oda kartlarını alıp odaya çıkmıştık

Oda ferah gözüküyordu, balayı için yapıldığı belliydi. Hizmetlilerin odaya bıraktığı bavulları bahane ederek ellerimizi ayırmış bavuluma yönelmiştim

"Ben bir duş alacağım" diye bilgilendirmiş oda bavulundan birkaç parça şey alıp gitmişti. Yokluğundan istifada derince nefes vermiş ve gözümü çift kişilik yatağa dikmiştim. Kimse ile uyuyamama gibi nefret ettiğim huyum vardı

YAŞMAK (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin