Arkasından sinirle söylenmeye devam ederken takılarımı çıkarıp elimi yüzümü güzelce yıkadım. Şimdi pijamalarımı giymeliydim. Dolaba yönelip içini karıştırdım. Bana uygun kıyafetin k'si yoktu resmen. Adam zaten kocaman birşey daha niye oversize tişört alır kiSinirle elimdekini yere çaldım. Normalde melek (!) Gibi sakin olan ben bugün niye bu kadar sinirliydim. Bakışlarım kapıya odaklanınca, sinirim o kızın arkasından giden Çınar'a olduğunu inkar etmek istedim ama sadece istedim çünkü daha da sinirlendim!
Ellerim ile şakaklarımı ovdum. O sırada kapı açılmıştı. Kafamı kaldırıp bakamadım "Iyi misin?" Yanıma doğru yönelen ayak sesleri ile sinirden gözlerim seğirmiş kafamı sinirle kaldırmıştım
"Değilim, kıyafet yok" sinirli bakışlarıma nazaran stabil sesim ile konuşunca bana bön bön bakmaya başladı. "Nasıl kıyafet yok, aha burda varya işte" yere çaldığım kıyafeti yerden kaldırmış bana doğru tutmuştu.
Ciddi misin sen bakışı atıyordum. Ama o gayet ciddi ciddi bakıyordu. "Ahhh pekâlâ, orda kaç beden yazıyor?" Masumca tişörtün yakasına bakmıştı "4XL?" Samimiyetten uzak gülümsedim "Allah Allah, bak sen şu işe bana gelir mi acep?" En son jeton yeni düşmüş gibi havada olan ellerini indirmiş bana bayık bakmaya başlamıştı.
"Olanlar bunlar napacan?" Olayın şakasını bırakmış, yanaklarımı şişirerek açık olan dolabın içine bakmıştım. "Bilmiyorum" aklıma dahiyane bir fikir gelince "Baran'ın kıyafetlerinden alsak?" Kaşları çatılmış ellerini beline koymuştu "evet evet sonra kocan değil mi zaten çıplakta uyuyabilir desin" kulaklarım yanınca yine ofladım napacaktım ben
Son çare olarak Çınar'ın elinden tişörtü almış banyoya gitmişim. Üstümdekileri boxer hariç çıkarmıştım. Besmele çekerek tişörtü kafamdan geçirdim. Aynadaki halime bakınca yakıştığını gördüm. Zaten seviyordum ama memleketim buna uygun değildi.
Oflamış, saçımı karıştırmış ve odadan çıkmıştım. Yerdeki, dağıttığım kıyafetleri sessizce katlayan bir Çınar göze bu kadar tatlı gelmemeliydi. Kenarda duran boydan aynaya şöyle bir bakınca ne kadar güzel olmuştum böyle ben
Ince uzun bacaklarım pürüzsüz duruyordu vay be. Omuz silkmiş. Kafamı tekrar Çınar'a çevirdiğimde bana kitlenmiş şekilde bakıyordu.
Eşcinsel olduğuna göre böyle tepki vermesi şaşırtıcı değildi, iki saat birbirimize öyle bakmayı kesip önüne oturup kıyafetleri katlamasına yardımcı oldum. Ben dağıtmıştım...
"Yakışmış" ağzının içinde gevelediği şeyi duymamış gibi yaptım. "Efendim?" "Yok bişey, kıyafet sorunu da hal olduğuna göre" son parçayı katlayıp yerine koymuştu ve yerde oturan bana şöyle bakmıştı
Gözündeki yoğunluk içimden çığlık atmama neden oluyordu. Ama dışımdan masum masum bakan bir ben vardı.
Yerden kalkmam için elini uzatmıştı. Tuttuğum eli kendine çekti. Benimde hızlı kalkmam sonucu göğüslerimiz birbirine çarptı. Ne klişe ama benim kulaklarım yanıyor şuan
Elimin altında hızlıca çarpan kalbi içten içe sırıtmamı sağlasada, yanağında bulunan ufak kızarıklıklar dikkatimi çekti ve şaşırmama neden oldu bu adam utanmış mıydı.
Yok,yok, boy farkından mütevellit kasıklarıma denk gelen sertlik ile tahrik olduğunu anlamıştım. Ne yani tahrik olunca bu kadar nefes kesici duruyorsa seks sırasındaki halini merak ediyordum. hayır hayal etmemeliyim
"Ben bir duş alacağım" yerinden hareket etmeden söylediği şey ile hızlıca kafa sallamıştım. Gitmeden dudağımda dolanan bakışları, o banyoya girdikten sonra koltuktaki kırlenti ağzıma bastırıp çığlık atmama neden oldu.
Bu adam ilah mı yahu. Aklımda hiç hoş olmayan sahneler canlanmaya başlayınca pencereyi açıp birkaç kez soluklandım
Içeri girip koltuğa birkaç pike ve yastık ayarladım. Evet bu kadar etkilenmelere rağmen farklı yataklarda uyuyoruz. Şimdi o yatağı altını üstüne getirmek vardı. Hayır Deniz düşünme düşünme
Banyoda bu kadar uzun kalması endişelenmeme neden olurken kapı sesi ile kataloğun üstüne karaladığım şeye ara verdim. Bakışlarım kısaca onu bulurken altına sardığı beyaz havlu ve kızarmış vücudu ile yemek isteyeceğim türden bir görüntü sağlıyordu. Istemsizce dudaklarımı yalarken bakışları beni buldu.
Açıklamak istemediğim bir durumdan dolayı hiçbir şey olmamış gibi resmime devam ettim. Oda dolaba yönelmiş birkaç birşey aldıktan sonra tekrar banyoya girmiş buda alayla hahlamamı sağlamıştı. Ikimiz de erkeğiz ne önemi var, sende ki bende de var
Tekrar giyinik bir şekilde çıkmıştı "oda da su yok getirir misin? Bu halde çıkamam" ricam ile odadan çıkmıştı. Sıkılmıştım. Üstünde oturduğum koltuğu açmış kırlentleri bir kenera dizmiştim, pike ve örtüleri düzenleyip yatağıma girmiştim
Şarjda ki telefonumu almış gelen bildirimleri kontrol etmiştim
Arda: oğlum birden öyle gittiniz bişey mi oldu, sen mutfağa uğrarken yoktum.
Deniz: yok davete gitmemiz gerekiyordu ondan çıktık. Kafede bir sorun vs. Yok değil mi?
Birkaç dakikanın ardından görüldü olmasıyla mesaj gelmişti
Arda: yok yok herşey yolunda patron sen dert etme
Deniz: tamamdır
Dayımın da birkaç mesajına dönmem ile kapı açılmıştı. Sigara kokusu ile içeri giren Çınar ile neden geç kaldığını anlamış oldum. Bu kadar içmesi çok zararlıydı
Elindeki bardak ve baş ucu sürahisini orta sehpaya koymuş benim de sürahiye ulaşmamı hesaplamıştı.
Ordaki sigarasını almış ve tekrar birini yakarak pencereye gitmişti. Az önce içmişti zaten. Yeterince yakın olmadığımız için birşey de diyemiyordum
"Fazla içmiyor musun?" Aynen birşey diyemiyorum. Duraksadığını hissettim. Bu yataktan kalkıp yanına gitmeme neden oldu.
Geniş pencere pervazına omuzumu yasladım bal rengi gözlerine baktım, bahçedeki ışıklar sayesinde yüzünün yarısı aydınlıktı diğer yarısı ise odada bulunan iki küçük abajur sayesinde ufak bir aydınlanma yaratıyordu.
Bana uzun uzun baktıktan sonra tekrar dirseklerini mermere yaslamış ve sigarasından derin bir nefes daha çekmişti.
"Ne güzel işte benden kurtulman daha erken olur" nefesini yavaşça vererek söylediği şeye kaşlarım çatıldı nedir beni bu kadar rahatsız eden
"Bana bir zararın yok neden senden kurtulmak isteyeyim ki, hem senin bekar abin veya kardeşin falan yok değil mi?"
"Belki bir gün aşık olursun ve özgür olmak istersin, yok" aklım ilk söylediği cümleye takılı kalırken oradaki yok'un kardeş sorusunun cevabı olduğunu anladım
"Yine de bunu bilemeyiz, olmaması güzel senden sonra biriyle bir zoraki evlilik falan istemiyorum da" sırıtarak söylediğime gülmüştü.
Aramızda kısa bir sessizlik oluştu. O sessizce sigarasını içerken ben bahçeye ve ona bakıyordum. Kalbimde deli çırpıntılara nazaran hissettiğim sakinlik, huzur ve güven o kadar fazla ki şuan ona sarılıp, sırnaşarak uyumak istiyordum
Hiç huyum olmayan şeyler, ondan ilgi, okşanma, şevkat, sevgi istiyordum. Onu istiyordum. Bu ilk defa başıma geliryordu. Ediz böyle mi hissetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞMAK (BXB)
ChickLit"...bu evliliğin gerçek olmasını istiyorum" evlenmek zorunda kalan bir çifti konu alıyor, nefret içerikli bir ilişki değil