YAŞMAK (BXB)

Geçmiş II.

Dediklerim ile yaşlarla parlayan kehribarları bana döndü. Derin derin yutkunuyordu.  Açık telefonu kapatmış eski yerine koymuştu. "Ben.." ağzını açıp kapatıyor ne diyeceğini bilemiyordu. Bu durum komikti. Hadi ama sen koskoca Çınar Balman'dın

"Birşey demek zorunda değilsin. Yalnız kalmak istiyorum" açık açık onu kovarken yerinden oynamamıştı. "Deniz..ben.." kucağımda topladığım ellerimin üstüne başını koydu. Elimde hissettiğim sıcak sıvının hemen ardından. Omuzları sarsılmıştı.

Çınar Balman ağlıyordu.

Gözlerim doldu. Elim ile geceye meydan okuyan saçlarını sevmek isterdim. Ama hayır. Yapmayacağım.

"Affını dilerken bile utanıyorum. Bunu hak etmiyorun biliyorum ama ben senden ayrılamam." Dedikleri ile kaşlarımı sonunda çatabilmiştim. ilacın etkisi geçiyordu yavaş yavaş.

"Anlamadım?" Derin bir nefes alıp ıslak yüzünü görüş açıma soktu.  "Lütfen benim de anlatmama izin ver" ne olduğunu bilmesemde şüphe ile kafamı salladım. Birisi ile silah çekmeden anlaşmak güzelmiş.

"Sana bahsettiğim adam vardı ya." Kim olduğunu bilsem de kafa salladım "birkaç yıl boyunca sadece tetikçisi oldum. Başka birşey için gitmemiştim zaten. Sosyal hayatım da Türkiye'de kalkmıştı. Sonra oğlu ile tanıştırdı. Artık sadece tetikçisi olmamı istemiyordu. Yıllarca fark etmemiştim ama veliahtı olarak yetiştirmişti beni kısa sürede. Çünkü oğlu yerine geçmeyecek kadar zayıf iradeye ve yapıya sahipti.. sonra sadece seks üzerine bir ilişkimiz oldu. Sana Atlas anlatmış. Ama  Atlas geldiğinde o ikimizi sevgili diye tanıtınca ses etmedim. Duygusal bir ilişkim yoktu. Babası ölünce onu ben öldürmüşüm gibi kavga çıkarmaya gelip duruyordu oysa adamın cenazesine bile gelmemişti sadece takıntılıydı. Ben kendimi tamamen işe verince çıkardığı kavgalarda kesilmişti. On yıldır haberim bile yoktu ondan. Sana inanmama nedenim gerçekten bu tarz oyunlar peşinde olabilecek bir..bir karekteri yoktu. Son derece eğlence ve sekse düşkün birisiydi. Ki bu sadece benle değil yanlış anlama babası tüm malvarlığı ona bıraksa ot kullanma ve seks partilerine yatırırdı."

"Neden başka çocuğu yok mu?"

"Karısı oğlu doğarken ölmüş onu sevdiğinden bir daha evlenmemiş. Büyük ihtimalle oğluna ilgisizliğide bu yüzdendi...Deniz..." "Efendim?" Hala yerli yerinde olan soğuk sesimle iç çekti. "Çok kötü şeyler oldu. Başka liman şehrindeki gemiler adamlarla birlikte yandı. Buradaki mekanlar...hepsi vahşice öldürüldü. Ki bunların üstüne senin evden ayrıldığın haberin geldi. Ya beni bulmak için çıkmış olup her an canice bir saldırıya uğrasaydın-" "canım bu şekilde yanmazdı"

"Her şeyi boka batırıyorum değil mi?"

Başını önüne eğmiş mırıldanmıştı. Evet batırıyorsun demek istiyordum. Sessiz kalkınca devam etmişti. "Üzgünüm" bunu başka birşey için söylüyordu kesinlikle. Ağrılar vücudumda baş göstermeye başlamış kalbim inceden sızlıyordu. "Neden?"

"Bu berdeli bozabilirim kimse karşı gelemez ama...bunu yapmayacağım. Seni bırakmam. Beni bırakmana izin vermem" ne yani baştan ayrılma ihtimalini düşünmüş müydü?

"Yazılan mesajları boşver tamamen saçmalamış bahsettiği hiç bir şey doğru değil. Sikmişim masumiyeti. Ellerim kanlıyken elini tutmaya utanıyorum. Hangi masumiyeti arar oldum. Ben.."

Elleri korkakça yanaklarımı kavramış dolu gözlerle tutunmuştu. "Ben kendi doğrusu yanlışı olan kişiyi seviyorum. Ben sırf başkası ona benim söylediğim kelimeyi söyledi diye dilini kesen kişiyi seviyorum. Ben, beni kötü oluşumla sevdiği için seviyorum. Beni bu halimle bile sevdiğin için..teşekkür ederim. Ben..ben sana doğru bir eş olamıyorum farkındayım ama her şeyi düzelteceğim. Kırılan kallbinin kırıklarından öpeceğim. Lütfen beni bırakma...lütfen."