Sessiz Tetik 2

Özlemiştim

Helikopterden iniş yapar yapmaz hepimiz kendimizi güvenli bir alana atmıştık.

"Herkes iyi mi?" diye sordu, Selim.

"Bomba gibiyiz." dedim, gülümseyerek.

"O zaman şu itlerin içinden geçelim. Atış serbest!"

Gelen emirle birlikte atışa başladık.

Gece vakti teröristler görünmüyordu bile. Etrafımızı sarma ihtimalleri vardı. Sayıca üstün olabilirlerdi.

Her türlü ihtimali değerlendirmek zorundaydık.

Selim, Orhun'a "Albayı bağla." derken sesi endişeliydi. Bize çaktırmamaya çalışıyordu ama onu gayet iyi tanıyordum.

Orhun, Albay'ı bağlayıp telsizi Selim'e uzattığında Selim telsizi alıp durumu bildirdi.

Timin yanında iki tane de Astsubay vardı. İkisi için bu saha görevi tehlikeliydi.

Çatışma yaklaşık yarım saat sürmüştü.

Kolay yem olmuşlardı.

Rahatça bir nefes verdim.

Selim, astubaylara dönüp baktı. "Sizi en yakın sürede gelip alacaklar "

"Komutanım." dedim.

Selim bana baktığında "Bizim geleceğimizi biliyorlarsa aralarında bir asker olduğunun da farkında olmalılar." dedim.

Selim, "Ya da sadece bu bölgede oldukça terörist grubu olduğu için inen helikoptere inmeden saldırı düzenlemeye karar vermiş olabilirler." dedi.

Her olasılığı düşünmek bizim işimizdi.

Sarp, "Komutanım bu itlerin hepsinde ejder dövmesi var." dediğinde "Sikeyim." diye mırıldandım.

Selim derin bir nefes aldı.

İki astsubaya baktı. "Sizi almaya yaklaşık yirmi dakikaya yakındaki bir tim gelecek. O zamana kadar burada tek kalmanız lazım."

"Kalırız komutanım."

Selim, yanındaki askerin omzuna elini koydu.

"Diğer tim ile buluşana dek bizimle iletişimi koparmayın."

"Emredersiniz komutanım."

Selim bize döndü. "Tim gidiyoruz."

Onun emriyle harekete geçerken aklım Kağan'daydı.

Ya asker olduğu anlaşıldıysa? Öldürüldüyse?

Bunları düşünme Asena.

Kısa bir süre sonra Ejder'in adamının mekanına gelmiştik.

Her yerde boş mermiler vardı.

Adım attığımız her bir yerde bir ceset vardı.

"Nihat Baran burayı fena sikmiş." diyen Sarp'ın ardından Selim, "Gevezelik etmeyin. Kağan burada mı diye arayın." dedi.

Sevdiğim adamın ölüsünü arıyordum.

Harika!

Tüm odaları tek tek arıyorduk.

Orhun bağırdı.

"Ejder'in sağ kolu ölü."

Girdiğim odayı didik didik ediyordum.

Bu itler ölmeden önce bir tuzak hazırlamış olabilirdi veya öldürenler tuzak hazırlamış olabilirdi. Dikkatle, prosedürlere uyarak kontrol etmek zorundaydık.