Çığlık

112 19 38
                                    

Kızlarla birlikte oynarken yanıma gelen Abuzer'e baktım.

"Komutanım."

"Söyle Abuzer."

"Şimdi ben size sözümü tuttum. Düğünden önce gelen yakın akrabalarınıza çorba ısmarladım."

Gülümsedim.

"Teşekkürler Abuzer."

"Siz de acaba çiçeğiniz bana mı atsanız?"

"Kime denk gelirse Abuzer."

"Peki komutanım..."

Gidecekti ki durdu ve "Ayakkabınızın altına bakalım mı komutanım? İsmim duruyor mu merak ediyorum." dedi.

"O düğün sonunda bakılır."

"Ben koskoca çorbacı Abuzer'im. İsmim silinmiş mi diye erkenden öğrenmek istiyorum."

"Abuzerciğim. Seni kurşunlarım canım benim."

Abuzer minik minik kaçarken gülerken Pelinlerin yanına yaklaştım.

Burcu yine deli gibi göbek atıyor, Leyla'yı da kendine benzetmeye çalışıyordu.

Benden birkaç adım uzakta olan Kağan'a baktım.

Tolga ile karşılıklı oynuyordu ve çok mutluydu.

Onun yanına gitmek için kızlardan uzaklaştım.

Bugün ikimizin de en mutlu günüydü. Bugün on bir senenin sonunda kavuşmuştuk. Bugün isteyip olmayacağını düşündüğümüz çocuğumuzun haberini almıştık.

Kağan'ın yanına varmıştım. Tam omzuna dokunacakken hissettiğim sızıyla duraksadım.

Bu acıyı tanıyorum.

Ardından aynı acıdan bir kurşun daha...

Elim yavaşça gelinliğimi kırmızıya boyayan yaraya giderken müziği durduran İnci'nin çığlığı oldu.

"Kağan." dedim, zorlanarak.

Kağan bu birkaç saniyede olan durumu anlamayarak bana döndüğünde elimle bastırdığım yaradan elimi çektim.

Kurşun yarasından.

Kağan daha bir şey söylemeye fırsat bulamadan benim bedenim ayakta durmayı reddetti.

Sırt üstü düşerken hissettiğim tek şey beni kollarıyla yakalayıp hafifçe yere yatıran Kağan'dı.

Düğünün yarısını askerler oluşturuyordu.

Çevreye baktım.

Komutanlar güvenli bir alana çekilmiş, herkes faile koşuyordu.

Düğünün girişinde elinde silah tutan bir adamın üstüne Selim atlarken adamın dudaklarından birkaç kelime süzüldü.

"Ejder geri döndü!"

Kağan'a döndüm.

Korkuyla bakıyordu.

"Asena'm."

Gülümsedim acıyla.

Derya çoktan yaralarıma baskı uygulamaya başlamıştı.

"Kağan." dedim, zorlukla.

"Emret Asena'm."

"Bebeğimi yaşat."

"Sen de bebeğimiz de yaşayacaksınız. İkinize de sağ salim kavuşacağım."

Gözümden bir yaş süzüldü.

Sessiz Tetik 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin