Sessiz Tetik 2

Yüzük

Kağan ile arabada giderken annemi aradım. En son Hakkari'ye geldiğinde görüşmüştük. Onda da ben göreve gittiğim için ben dönmeden Kütahya'ya gitmesi gerekmişti.

"Alo kızım."

Hoparlöre aldım. 

"Alo anne nasılsın?"

"İyiyim, sen nasılsın?"

"İyiyim." dedim. 

Derin bir nefes aldım. 

"Anne."

"Çıkar hadi ağzındaki baklayı."

"Bu hafta sonu değil de haftaya cumartesi veya pazar boş musun?" diye sordum.

"Bir planım yok. Ne oldu?" 

"Oraya geleceğim birkaç gün önce. Cumartesi de Kağan ailesi ile gelecek. Beni isteyecekler."

"Hazırlık yapmam lazım!" diyen annem ile güldüm. 

"Öyleyse anlaştık mı?" diye sordum. 

"Günde anlaştık da seni kimden isteyecekler? Benden mi? Kimden? Nasıl yapacağız?"

"Hasan Dayı'dan isteseler? Ailedeki en büyük o." dedim. 

Hasan Dayı, anneannemin kardeşiydi.

"Amcandan da isteyebilirler."

Büyük amcam Bursa'da yaşıyordu. Küçük amcam ise yurt dışında çalışıyordu.

"Anne hiç onca insana haber verme. Anneannemin evi zaten büyük, güzel. Hasan Dayı falan da gelir. Biz birkaç kişi oluruz. Onlar da birkaç kişi olur. Hem timdekiler ve kızlar da gelecek. Bu kadar sayı yeter bize."

Kağan, "Benim de annem, kardeşim ve amcam gelir sadece Songül Teyze." diye araya girdi.

"Öyle olur mu ki?" diyen anneme "Olur olur." dedim.

"İyi madem."

Kağan arabayı park ederken anneme "Daha sonra tekrar konuşuruz, olur mu?" diye sordum.

"Olur olur."

"Görüşürüz öyleyse."

"Görüşürüz."

Telefonu kapattıktan sonra "Kişi sayısını pek konuşmamıştık ama daha kalabalık da gelebilirsiniz." dedim. 

"Yok be. Çekirdek aile harici tek amcam gelir. Diğerlerinin zaten işi gücü var."

"İyi öyleyse." dedim.

Arabadan indiğimizde yanına gidip elini tuttum.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordum, merakla.

Karşı kaldırımdaki kuyumcuyu gösterdi.

"Nişan yüzüğü alacağız."

"Gerçekten mi?" diye sordum, heyecanla.

"Ee tabii ki. Nişanlanacağız."

Kaşrı kaldırıma geçerken içim mutluluktan taşıyordu.

Kuyumcuya girdiğimizde Kağan, çalışan kuyumcuya "Kolay gelsin." dedi.

"Sağ olasın yeğenim. Nasıl yardımcı olabilirim?"

"Nişan yüzüğü bakmaya geldik de bize birkaç model gösterebilir misiniz?"

"Tabii ki." diyen adam, nişan yüzüklerini çıkarırken Kağan, "Mehmet Abi de geçen Selvi Abla'ya buradan bir şeyler almış." dedi.

"Siz ne ara konuştunuz ki?" diye sordum, merakla.