Yayla

132 18 11
                                    

Trabzon sınırlarına girmiştik. Buraları çok özlemiştim. Gelmeyeli uzun zaman olmuştu.

Kağan, şoför koltuğundaki Orhun'a "Radyoyu aç da şu kulaklarınız şenlensin." dedi.

"Hemen komutanım."

Kağan memleketinin gururuyla dururken açılan şarkı ile gözleri büyüdü.

Kahkahayı patlattım.

"Fadimelan Temelun dinle hikayesuni. Temelun kafasına atti vurdi fesini. Fadime Temelin'un dediğuni yapmadi. Temel yanaşti ona Fadime olmaz dedi."

Diğerleri de kahkaha atarken Kağan, "Değiştir şunu!" diye bağırdı.

"Sakın!" diye bağırdım.

"En iyi yer geliyor!" diye kahkaha attı, Pelin.

"Fadime kaçti ormana yakalanma ayiya. Bağırdi Temeline ula gel kurtar beni. Hiç bağırma Fadime fena kızmışım sana! Bana dedükleruni ayiya da desana! Bana dedükleruni ayiya da desana! Yok oram ağıriyi yok buram ağıriyi!Yok oram ağıriyi da yok buram ağıriyi."

Tüm minübüs kahkaha atarken Kağan dahasının duyulmasına izin vermeden şoför koltuğuna eğilip radyoyu değiştirdi.

"Komutanım baya iyiymiş! Kulaklarımız şenlendi!" diyerek gülen Sarp ile Kağan, "Gülen herkes döndüğünde eğitim sahasında çalışacak." dedi.

Çayelinden Öteye çalmaya başladığında Kağan yerine oturdu.

"Bir önceki daha iyiydi." diyerek dalga geçtiğimde Kağan suratını astı.

Pelin'in sesi duyulduğunda ona döndük. Şarkıya eşlik ediyordu.

"Sirtındaki sepetun. Ben olayım hamali, ben olayım hamali. Ben olayım ha!"

Kumru gülümseyerek ona eşlik etmeye başladı.

"Sepetumun ipleri. Keseyi omuzumi, keeseyi omuzumi. Keseyi omu."

Kumru, "Hadi abi!" dediğinde Kağan gülümsedi ve onlara katıldı.

"Aç beyaz peştemali. Bir göreyum yuzuni. Bir göreyum yuzuni. Bir göreyum yu!"

"Tolga'dayız!" diye yönlendiren Pelin ile Tolga güldü.

"Menşure dedukleri. Kız sen misun, sen misun? Kız sen misun, sen misun? Kız sen misun, sen?"

Elçin gülümseyerek "He benum." dediğinde Tolga gülerek onun yanağından öptü.

"Komutanım ikinizi birden ilk kez Karadeniz ağzıyla konuşurken görüyorum." dedi, Orhun.

"Siz bir de yayladakileri görün." dedim.

"Babamlar da biz geleceğiz diye baya hazırlık yaptırmış." dedi, Pelin.

Devran, "Babanlar tam olarak kim oluyor?" diye sordu.

"Babam, altı abim, annem, babaannem."

"Maşallah."

Arkada Sevduğum çalmaya başladığında Kağan'a baktım.

İlk tartıştığımız gün bana bu şarkıyla gelmişti.

Göğsüne başımı yasladım.

Saçlarımdan öptüğünde gülümsedim.

Ben onun Karadeniz'ine giren bir Ege kızıydım. Ben kendi kültürünü öğrenmeden onun kültürünü sahiplenmiş bir kızdım.

Yaylanın sisli ve dar yollarından çıkarken "Az kaldı." dedi, Kağan.

Buraya en son yedi sene önce gelmiştim ama yolları, kokusu, her şeyi aynıydı.

Sessiz Tetik 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin