Orhun'dan Devam
Elimde gül buketi ile hastaneye girdiğimde onu ilk gördüğüm gün olduğum gibi heyecanlıydım.
İnci'yi her gördüğüm gün heyecanlı ve huzurlu oluyordum.
Hasta kayıt işlemlerinde çay içerek sohbet eden iki hemşirenin yanına doğru birkaç adım atmıştım ki onlar beni görmeden sohbetlerine kulak misafiri oldum.
"Yeni gelen cerrahı gördün mü? Fazlasıyla yakışıklı."
"Hakan Bey mi? Gördüm! Çok yakışıklı."
Diğeri derin bir iç çekti. "İnci'de gözü var. Fark ettin mi?"
İnci mi demişti o? Benim İnci'm olamaz ya, koskoca hastane. Birkaç İnci vardır. Var mıdır?
Sohbetlerini dinlemeye devam ettim.
"Fark ettim. Ama İnci'nin sevgilisi vardı, Hakan Bey'e bakmaz."
Bakmaz tabii benim güzel sevgilim. Daha tam sevgili değildik ama sevgili sayılabilirdik.
"Hakan Bey gibi yakışıklı bir cerrah varken sevgilisinde ne buluyor, bilmiyorum."
Kaşlarım çatılmıştı. Benim neyim vardı?
"Sevgilisi de baya kalıplı adam. Birkaç kere gördüm de adam baya kaslı."
"Kaslı olabilir ama tipi ortalama bir şey. Hakan Bey ise çok üst düzey. Aynı zamanda da epey zeki. Baksana tıp kazanmış o kadar, okumuş, senelerce çabalamış ve cerrahide başarılı bir doktor olmuş."
"İnci'nin sevgilisi de asker sanırım. Mesleğini pek demiyor ama öyle duydum."
"Yani hayatının sonuna kadar İnci ile kalamayabilir."
Bu söz içime öyle bir oturmuştu ki...
Hayatının sonuna kadar onunla olamazdım belki ama hayatımın sonuna kadar İnci için yaşayıp onu sevecektim.
Telefonum çalmaya başladığında çıkarıp arayana baktım. İnci arıyordu.
Telefonu açtım hemen.
"Güzeller güzelim. Neredesin? Hastaneye geldim ben."
"Aşkım ben kafeteryadayım. Birkaç meslektaş ile oturuyorum da senin için de sorun olmayacaksa buraya gelebilir misin? Seni de tanıştırmak isterim."
Gülümsedim.
Senin aşkım diyen ağzını yerim.
"Hemen geliyorum canımın içi."
Utangaç, tatlı sesi ile "Tamam bekliyorum." dedikten sonra yüzümde bir gülümseme oluştu.
Dedikodu yapan ikili ise beni fark etmişti.
Onları umursamadan kafeteryaya doğru yürüdüm. İnci her zaman benim kalacaktı. Benim tatlı bebeğim olarak hem de.
Kafeteryaya girdiğimde parıldayan, dünyanın en güzel kızını fark etmiştim.
Bana arkası dönüktü.
Benim gelip gelmemi görmek için arkasını döndüğünde beni görüp ayağa kalktı.
Seri adımlar ile yanına gidip sıkıca sarıldım.
Bu tatlı şekerli kokusunda ölürüm.
Yanağına bir buse kondurdum. Çok özlemiştim. Şu an onu öpücük bombasına tutmak istiyordum. Kendimi zor tutuyordum.
İnci benden ayrıldığında elimdeki gül buketini ona uzattım.
"Duydum ki buradaki bir çiçek tek kalmış. Senin kadar güzel olmasalar da tek kalma diye sana eşlik etsinler diye aldım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Tetik 2
General FictionGeçmişiyle geleceğini birleştiren Asena yeni yuva edindiği Tetik timi ve dostlarıyla yeni hayatına bir adım atmıştı ki hayal ettiği geleceğinin tehlikede olduğunun farkına varır. Nerede olduğunu bilmediği sevdiği adam, kayıplar, mücadeleler...