İkimiz de birbirimize alık alık bakıyorduk çünkü ne cevap vereceğimizi kestiremiyorduk.
"Ekin abla annem düşmüş mü o yüzden mi öpüyordun?"
İşte bu kadar, daha çocuktu o sallama bir cevapla kurtulabilirdik. Ortalığı velveleye vermeye gerek yoktu.
"Annenin ağzı acıyormuş da... Ondan öpüyordum Kuzey'cim ." Dediğimde 'tamam' deyip gitmişti ama ben dayak yemiştim.
"El kadar çocuğa yakalandık ya inanamıyorum, of."
"Bir kaç gün sonra unutur sevgilim, ama yine de görünür yerlerde temas etmemeye çalışalım." Demiştim ama ikimiz de ne haldeydik biliyordum. Her şey cinsellik değildi tabi ama bizde bir türlü gerçekleşemiyordu. Aramızdaki çekim çok fazla ise bu bizim suçumuz değildi.
"Gidip her yerde söylemese bari." diye yakınan Vuslat haklıydı. Ama ben şahsen Kuzey'in çok umursayacağını düşünmüyordum. Yine de önlem alacaktım gidip okulda ya da olur olmadık yerde söylemesin diye. Küçük bir rüşvetle halledebilirdik.
"Hadi içeri geçelim, yerleşmene yardım edeyim..."
Birlikte eşyaları yerleştirdik ve lahmacun sipariş edip bir güzel gömdük. Pizza da neymiş yaşasın lahmacun!
Hiç gitmek istemiyordum ama Hicran'ın bu hali için Murat'ı sorgulamam gerekiyordu.
Aradığımda evdeydi ve bir kaç dakika sonra buluşacaktık.Vuslat'a da Hicran'a sormasını tembihlemiştim ama ağzını bıçak açmıyordu kızın. Bir şey yok diyip duruyordu.
Murat geldiğinde gözleri dalgındı. Net olarak dün aralarında bir şey dönmüştü ve öğrenmesem çatlardım.
"Bu haliniz ne sizin, sabahtan beri Hicran
garip sen garip.""Sorma be Ekin. Bir yalana inanmışım." deyip alayla güldü Murat.
"Kardeşim ne yalanı? Hicran'dan mı? Hayatta inanmam."
Sonuçta ikisini de tanıyordum uzun zamandır ve Hicran öyle biri değildi. Yalan söylemezdi sadece saklardı.
"Dün gece siz yattıktan sonra Hicran yanıma geldi ve odaya çağırdı. Bayağı sarhoştu ve beni sevdiğini birlikte olmak istediğini söyledi. Ben ise... biliyorsun, evlenmeyi bekliyordum."
Bu mevzu çok tatsız bir yere doğru gidiyor ama hadi bakalım.
"İşte ben istemeyince beni sevmiyorsun dedi, ben de asıl sevdiğim için istemiyorum dedim. Sonra onu öyle gözü kaymış istekli görünce..."
Murat umarım aklımdaki şeyi söylemezsin de bu arkadaşlığı bitirmek seni de dövdürmek zorunda kalmam.
"Sakın bana o haliyle Hicran'a elini sürdüğünü söyleme."
"Ben de içmiştim biliyorsun. Sadece uyuyalım o zaman dedi ama öyle yanımda olunca Hicran dayanamadım."
"Sen aklı başında olmayan biriyle mi birlikte oldun ben mi yanlış duydum Murat? "
"Ne fark eder sonuçta nişanlım ve bu onu hep istiyordu."
"Ama ayıkken istiyordu Murat. Sen istemeyince sesini de çıkarmıyordu ben biliyorum, o da senin gibi bekliyordu!"
Ben böyle söyleyince alayla güldü.
"Ya ya bekliyordu. Benden önce olanlar olmuş zaten, ben de salak gibi heyecanla bekliyormuşum bilsem kullanırdım bu durumu. "
Gerçekten bir şey anlamamıştım ya da anlamak istemiyordum. Tamam anlaşılan bu ikisi beraber olmuştu ama Murat' ın derdi neydi çözememiştim henüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VUSLAT (GxG)
Romance'Kaymak üzerine bal gibi bence mükemmel oluruz.' diyordu Ekin ama Vuslat pek ikna olacak gibi değil. Bakalım Ekin kalbi aşka küsmüş olan bir kadını tekrar hayata döndürebilecek mi? Yoksa onunla beraber gömülecek mi bu aşka?