Üst üste aradığımdan mı yoksa en son dayak attığımdan mı bilemem ama Murat telefonumu açmıyordu. Yok kafaya koymuştum gidip basacaktım o istemeyi. Benim de adım Ekin'se Hicran'ın yaşını yere koymam.
Hemen bu işlerden anlayan bir arkadaşıma numarasını attım ve canlı konumunu istedim. Saniyeler sürmemişti. İşte çevre yapacaksan böyle yapacaksın.
Herkesin bir tane dolandırıcı, bir tane kaçakçı, bir tane kolluk kuvveti ve bir tane de hacker arkadaşı olmalıydı. Bendekilerin hepsi at hırsızı menfaatçi çıktığı için sadece 2-3 arkadaşım kalmıştı ne yazık ki.
Bir de Murat gibiler var da onu koyacak kategori bulamadım.
Hızla adrese doğru sürerken aklımdan çeşitli senaryolar geçiyordu. Rezillik çıkaracaktım ya o netti. Kaçamazdı yani.
Şansıma apartman kapısı açıktı sadece daireyi bulmak kalıyordu geriye. Kapının önünde oynayan bir çocuk gördüm ve hemen yanına gittim.
"Merhaba prenses. Benim arkadaşım kız istemeye geldi de daire numarasını unuttum. Sen hiç duydun mu ?"
Çocuk tip tip baktı ve parmağıyla anlayacakmışım gibi balkonu işaret etti.
"Seda ablayı istiyorlar çünkü dün annem yardıma gitmişti."
"Kaçıncı kat peki?"
"Bizimkinin bir altı gösterdim ya!" Diye azarladı beni. Neyse çok zorlamayayım yakalanırım. Zaten kapılardan ses gelir.
En üst katın bir altından başlayarak dairelere bakmaya başladım ki 4. De bulmuştum. Hemen kendime çeki düzen verip zile bastım.
Orta yaşlı bir adam açmıştı kapıyı.
"Merhaba, ben Murat'ın kuzeniyim de geç kaldım kusura bakmayın. Geçebilir miyim?"
"Öyle mi? Tabi kızım geç."
Ben sinsi adımlarla içeri geçerken adamdan içimden özür diliyordum.
Kapıdan girdiğimde Murat panik ve korkuyla ayağa dikildi ama tüm gözler benim üzerimdeydi.
"Selam Murat belalın geldi." Dediğimde üzerime doğru yürüdü.
"Yaklaşma, biliyorsun sonunu."
"Ekin dinime imanıma çık git ne yapıyorsun burada ?"
"Ne mi yapıyorum? Evde tuz bitmiş de almaya geldim." Dediğimde arkamdan bir teyze seslendi.
"Dur kızım ben getireyim."
Dönüp kadına baktım. Gerçekten mi?
"Hanım efendi şaka yaptım kusura bakmayın. "
Kadın garip garip bakarken gözüm Murat'ın ailesine takıldı. Kendi oğullarının pisliğini görmezden gelip Hicran'a laf edeceklerdi öyle mi?
Murat kolumdan tutup çekmeye çalışınca bağırdım.
"Hayır Murat bu sefer dövemeyeceksin beni!"
Karşımda oturan adam hemen ayağa kalktı.
"O da ne demek? Dünür ne diyor bu kız?"
Murat'ın babası kekelemeye başlarken gözlerimi Murat'a çevirdim. Ay bir sinirlenmiş, tam kıvamında.
"Ekin!"
"Bana acımıyorsan karnımdaki bebeğe acı." Dediğimde süslü püslü giyinmiş olan kız bayılır gibi oldu. Murat şok olmuştu.
"İnanmayın numara yapıyor, akli dengesi yerinde değil!" Dediğinde güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VUSLAT (GxG)
Romance'Kaymak üzerine bal gibi bence mükemmel oluruz.' diyordu Ekin ama Vuslat pek ikna olacak gibi değil. Bakalım Ekin kalbi aşka küsmüş olan bir kadını tekrar hayata döndürebilecek mi? Yoksa onunla beraber gömülecek mi bu aşka?
