Yıkılan Hayallerimin Enkazı Sendin

429 39 7
                                    




Hayatımı sorguladığım bir güne daha başlamıştım. Normal ailelere her zaman özenirdim çünkü asla sahip değildim.

Onca eziyetine ve ilgisizliğine rağmen annem son güne kadar babama saygı duymuştu, zaman geçtikçe sevgisini tüketmişti ama sırf onca yıl yaşanmışlıkların hatırına katlanmıştı. Babam bir gün zil zurna sarhoş gelip başkasına aşık olduğunu söyleyene kadar.

O zaman üniversiteye yeni başlamıştım ve onlarla uğraştığım için ve psikolojimi bozdukları için bir sene uzamıştı okulum. Sonunda boşanmışlardı ve babam 1 sene sonra o aşık oldum dediği kadınla evlenmişti. Daha bitti mi? Bitmez.

Meğer babam gençliğinden beri o kadına aşıkmış ama dedem illa ki annemle evlenmesi için zorlamış yoksa mirasından zırnık koklatmayacakmış. Gençken yakışıklıymış annem de aşık olmuş tabi, ama para daha ağır bastığı için aşkını ikinci plana atabilen bir adama...

Aldattığı için nefret ediyordum ama bir yandan da aşkına sahip çıkmadığı için kızıyordum. Bunca sene sonra ailemizi darmadağın edip istediği hayata kavuşmuştu.

Aramızdaki ilişki o günden sonra sıradan bir atm ile yaşadığım ilişkiden farklı değildi. Görüşmek istediğini söyler, havadan sudan muhabbet eder yüklü bir çek verip elime yollardı.

Öyle gurur yapıp almıyor değildim çatır çutur yiyordum parasını. Hak ediyordu çünkü.

Yine öyle bir gündü ama beni şoke eden bir değişiklik olmuştu. Babam evinde yemeğe davet etmişti.

"Kesinlikle hayır."

"Kızım hemen kestirip atma onlara da bir şans ver."

Onlar dediği evlendiği kadın ve benden sadece 6 yaş küçük olan çocuklarıydı. Yani annem ile evliyken peydahladığı çocuk.

"Daha önemli işlerim var." deyip kalktım. Gözlerindeki suçluluk ifadesi tanıdıktı ama bu saatten sonra eskisi gibi davranamazdım, annem çok umursamıyordu artık ama ben hala çalınan gençliğim için öfkeliydim.

"Sen bilirsin Ekin ısrar etmeyeceğim."

"Onlarla normal bir şeymiş gibi oturup konuşmayacağım baba bunu unut. Çünkü asla kabul etmiyorum anladın mı?"

Tam bir şey diyecekken kapısı açıldı ve gözleri oraya gittiğinde ben de döndüm. Dönmemle yüzümü ekşitmem bir oldu. O kadın gelmişti.

Beni görünce gülümsedi ama ben hamam böceğine bakar gibi bakmaya devam edip odadan çıktım.

Katlanamıyordum. Annemin geceleri sessizce hıçkırarak ağladığını duyduğum günden beri katlanamıyordum.

Çeki cüzdanıma koydum ve arabama bindim. Hiç gitmesem bile maaşımı yatıracağını biliyordum ama işimi seviyordum, şantiyeyi ziyaret etmem gerekiyordu. Babamın firması varken başka yerde çalışacak kadar salak değildim, hem parasının hepsini onların yemesine müsaade mi edecektim?

Rıfat ustanın isteklerini alıp yoluma devam ettim. Ofisime girip botlarımı ve baretimi çektikten sonra ustaların yanına gittim.

"Neredesin be şefim kuruduk valla."

Elimdeki kolayı kapmasını ve çölde susuz kalmışlar gibi saniyeler içinde tüketmelerini ufak çaplı bir şokla izledim.

"Yok ustam bu böyle olmayacak. Ben buraya bir kola hayratı inşa ettireyim." dedim gülerek.

"Valla sen yap de biz 2-3 saate yaparız. Ne sevap işlersin biliyon mu?"

Bilmez miydim? Yaptıkları grevi kola ile çözen bir insandım ben. Ustalar ve kola aşklarını asla anlamlandıramamıştım. Aşk demişken...

VUSLAT (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin