Oy sınırı:120
Yorum sınırı:80
İyi okumalar...
9 yaşında küçük bir çocuktum, kardeşin öldü dediler.
Acı çekiyordum, çocuksun unutursun dediler.
Unutmak kolay değildi ki, hiçbirimiz unutamadık. Nerede o unutursun diyenler?
Şimdi bir kız var. Bu sefer de o senin kardeşin diyorlar
Ama anlamıyorum. Benim kardeşim beni unutmazdı ki...
~Bulut Soylu~
______________________________________
"Güneş?.." diye mırıldandım. Uzun zamandır konuşmadığımızı fark edince ilk iş olarak onu aramıştım
"Efendim!" sesi telefonun arkasından enerjik geliyordu.
"Naber?"
"İyi, senden naber"
"Benden de iyi, kanka ben sana bir şey diyeceğim. Şimdi velayet için sevgili anne babamla yurda gitmem gerekiyormuş" dedim tedirgince.
"Eee, ne var bunda?"
Bu kızdaki umursamazlık beni bitiriyor!
"Ya, ne olacak! Şimdi ben Sevim Hanımı da göreceğim. Bana çok kızar demi? Hem... Yani ne demem gerekiyor? Seni sorarsa?"
"kızım bir sakin, annen baban yanında, hem anlayışlı kadındır Sevim Hanım, çok kızmaz sana... Sanırım. Beni sorarsa da" duraksadı, "Bilmiyorum, biz onunla ayrıldık falan dersin"
"Sevgili miyiz kızım biz? Ne ayrılması?"
"Yollarımız ayrıldı anlamında, hani nereye gideceğini bana söylemedi gibisinden bir şeyler söylersin işte"
"Sen şuan neredesin ki?"
"Berra'larda, başka nerede olacağım ki?"
Güneş bazı konularda cidden gururlu bir insandı. Çok samimi olmadığı bir arkadaşında günlerce kalacak biri değildi. Üstelik asıl sorun bende kendi derdime düştüğüm için bunu hiç sorgulamamıştım!
"Emin misin?"
"Evet de kanka noluyor? Niye sordun ki şimdi bunu?"
"Hiç... öylesine" Bir süre sustum "ya ben seni çok özledim. Buraya gelsene, hem son zamanlarda olanları detaylıca konuşuruz."
"Ben..."
"Hadi, malikaneye gelmek istemiyorsan dışarıda da buluşabiliriz?" hem son olaylar üzerine konuşmak, hem de neler yaptığını, nerede olduğunu sormak istiyordum.
"Ok," dedi sonunda.
Kocaman gülümsedim. "Tamam, ne zaman gelirsin ya da gelirim ya da buluşuruz?"
"Yani bilmiyorum, düzgün bir zaman bulduğum an haber veririm ben sana."
"Peki, o zaman görüşürüzz"
"Bay bay"
İkimiz de telefonu kapatmadık. Onun kapatmasını beklediğim için "Güneş, kapatsana" dedim.
"Önce sen kapat" dedi sesini sevgilisiyle konuşan kızlar gibi iyice incelterek.
"Hayır" ona ayak uydurdum. "Önce sen"
"Olmaz, bunu kabul edemem. Sen kapat"
"Hayır, sen kapat. Yemekte de hesabı ben öderim."
"Allah Allah" bu sefer de sesini kalınlaştırdı. "Erko adam dediğin hesabı kadına ödetir mi? Benim olduğum masada, o hesabı ben öderim!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLMUŞ
Teen FictionKüçük kız, elindeki papatyaya konan kelebeğe kocaman olmuş gözlerle baktı. "Anne bak keyebek" İçten bir şekilde gülümsedi genç kadın. Parkın az ilerisindeki banklardan birine oturmuştu. kelebeğin konduğu yerden uçmasıyla kaşları çatıldı küçük kızın...