Onlarla aynı evde yaşamaya başlayalı iki gün olmuştu. Ama bu iki günde o günden sonra Ateş'i hiç görmemiştim. Hatta dünkü şifa derside boş geçmişti. Çocuklara sorduğumda onlarda bilmediklerini söylüyorlardı.
Ama onları kendimden daha iyi tanıdığım için yalan söylediklerini anlamıştım. Ortada benden habersiz işler dönmesinden nefret ediyordum.
Sabah erkenden kalkıp ormana gelmiştim. Görmem gereken birisi vardı. Ormanda yarım saat kadar yürüyünce ağaçlar arasında kamufle edilmiş kulübeyi görmüştüm.
Kulübeye girmiş ve onun yanına gelmiştim. Kendisinden yapılan mühür büyüsünü kaldırmak için lonissa yapmasını istemiştim.
Dera Duru'nun ablasıydı. Kendisi diğerleri gibi soylu doğmak yerine cadı doğmuştu. Bu durumdan dolayı nosinler onu yargılasada ailesi onu asla yargılamamıştı. Normalde sarayda yaşasada arada ormandaki kulübesine kafa dinlemeye gelirdi.
Bugün de o günlerden birisiydi.
"Daha bitmedi mi?"
Bakışlarını elindeki işten çekip bana çevirdi. Aynı Dora gibi kumral saçlıydı. Mavi gözleri vardı fakat Dora'nın ki gibi parlamıyordu.
"Kusura bakma ya her gün birisi benden lonissa yapmamı istemiyor "
Oturduğu masada kendini esnetti. Sonra tekrar işine döndü. Elindeki çiçekleri ezmeye başladı.
Odadaki kitaplığa doğru ilerledim. Uzaktan bakan birisi bile bunun büyü kitaplarıyla dolu bir kitaplık olduğunu anlardı.
Elimi kitaplardan birine attım ve çekip çıkardım. İlk sayfasını açtım ve göz gezdirdim. Yaralanan bir ejderhayı nasıl iyileştireceğini anlatıyordu. Kitabın kapağını kapattım ve yerine koydum.
"Bu büyü kesin işe yarar değil mi?"
Ona doğru döndüm.
"Bu hayatta herşeyden şüphe et ama benim büyüklerimden asla. Ben türünün tek örneğiyim"
Gerçekten de öyleydi. Bu kuşakta ilk defa soylulardan birisi cadı çıkıyordu. Ve öyle çizgi flimlerde gördüğümüz gibi süpürgeli,koca burunlu ve dağınık saçlı değildi.
Çok güzeldi. Duru bir güzelliği vardı.
"Yani huyum kurusun herkesten şüphe ederim. Bunu benden bekleme"
"Etrafında o kadar şüphe edeceğin nosin varki"
Yanına doğru ilerledim.
"Birşey mi gördün?"
Bana baktı.
"Bir rüya. Gerçekleşmeyebilirde ama kimseyi seni sırtından bıçaklayacak kadar yakınında tutma "
Sıkıntıyla nefes verdim.
"Aman kendinden ödün veripte birşeyler anlatma. İncilerin filan dökülür sonra "
Bu dediğime güldü.
"Bitti"
Elindeki küçük şişeyi bana uzattı.
"Bunu ona içirdikten 24 saat sonra etkisini gösterecek. Çok güçlü bir iksirdir. Başkalarının eline geçmesine sakın izin verme"
"Vermem sağol "
Beni başıyla onayladı. Odadan çıktım ve odanın karşısındaki çıkış kapısına doğru yürüdüm. Kapıyı açtım ve dışarıya çıktım. Sonrada kapıyı kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞİ HİSSETMEK
FantasyFantastik bir kitap düşünün. İçinde 6 tane büyük krallık olduğunu. Lordların ve Varislerin olduğunu. Bu kitap diğerlerinden daha farklı. Çünkü bu kitapta kullanılan isimler dünyalı isimleri. Tüm Varisler Lordlarının yanında olmasına rağmen Ateş Var...