ATEŞİ HİSSETMEK

Nişan

Bugün Ateş ve Aleyna'nın nişanı vardı.
Ders programlarını odamıza bırakan kız söylemişti. Adını öğrenmiştim ismi İrem'miş.

Nişan olacağı için bu günkü dersler iptal edilmişti. E tabi bu da bizim işimize gelmişti. Bahar'la uzun uzun ne yapacağımızı konuşmuştuk.  Herşeyin ortaya çıkması an meselesiydi.

Bahar ne kadar söylememiz taraftarı olsada saklamak bizim gidiş biletimizdi. 
Böyle bir durumda elden ne gelir bilmiyordum.  Dün gece ikimizde uyumamıştık. 

Bahar'a bana Ateş'in gösterdiklerinin aynısını göstermiştim.  Neyseki ikimizde hızlı öğrenen tiplerdik.  Bahar gece uyumadığı için sabaha karşı uyumuştu. 
Sabah İrem gelmiş ve bizi kahvaltıya çağırmıştı.  Ama ben inmeyeceğimizi söylemiştim. Buradakilere hala güvenmiyordum. 

Bahar uyurken bende çikolatalı sütümü içip aynı zamanda kitap okuyordum. 

Okuduğum kitabın adı Kalıntı idi. Psikiyatrist bir adam ve şizofren hastası bir kadını anlatıyordu.  Ama kadın aslında hasta deildi. Bu da kitabı fantastik kurgu yapıyordu. Sanki hayatım hiç fantastik değilmiş gibi bunu okuyordum. 

Sütüm bitince camdan aşağıya attım. Aşağıya baktığımda küçük bir çikolatalı süt birikintisi vardı. Gece boyu uyanık olduğumdan çok fazla süt içmiştim.  Bu onlara bir dersti.  Benim gibi bir imparatoriçeyi kızdırmayacaklardı. 

Yanımda bir hareketlilik hissedince Bahar'ın uyandığını anladım.

"Saat kaç ya?"

Uyku mahmuru sesiyle çok tatlı olmuştu. İki yanağını ellerim arasına aldım ve sıkmaya başladım.

"Saat 17:00"

"Ne kızım biz saate sekize kadar anca hazırlanırız "

Kafasını sağa sola salladı ve ellerimden kurtulmaya çalıştı.  Ellerimi yanağından çektim ve ayağa kalktım.

"Önce saçlarımızı yapalım "

Dolaba doğru ilerledim ve maşa ve düzleştiriciyi aldım. Maşayı ona uzattım. 
O kendi masasına oturdu bende kendi masama. Hemen saçlarımızı yapmaya başladık.

"Buradan gitmek istiyorsak daha fazla çalışmalıyız "

Bahar'a baktım ve göz devirdim. 

"Bu ne ya dünyadayken de çalışıyorduk.  Yeter çalış çalış ananın amı bir karış yoruldum. "

"Buna mecburuz Alevcim yoksa hemen gidip bütün planı berbat edebiliriz "

"Yalandan nefret ederim ama yalan söylemek zorunda kalmak kötü "

"Biliyorum ama buna mecburuz. Hem öğrendiklerinde bizi anlayışla karşılayacaklarına eminim"

"Bok karşılarlar bak gör bize nasılsın trip atacaklar "

Bu konuşmadan sonra vır sessizlik olmuştu. Telefonumu aldım ve müzik açtım. Cevapsız sorular sevdiğim şarkılardan biriydi.

Bahar'a baktığımda saçının yarısından çoğunun bittiğini fark ettim. Ben daha yarısına zor gelmiştim. Şarkılar değişirken benim saçlarım bitmişti. 

Bahar üzerini giymiş makyajını yapıyordu.  Beyaz ince askılı V yaka kabarık bir elbise giymişti.  Saçlarıma sabitleyici sprey sıktım ve elbisemi giydim.

Elbisem askılı ve miniydi. Arkasında Bahar'ınkisi gibi fermuar yerine ipler vardı. İpleri Bahar'a baĝlattım.  Elbise en sevdiğim renk kırmızıydı. 

Ve hızlıca makyajımı yapmaya geçtim. Koyu tonlarda makyajım ve kırmızı rujumla hazırdım.  Bahar'a baktığımda onun da nude tonlarında bir ruj ve sade bir makyaj yaptığını gördüm.

O beyaz topuklusunu giyerken bende siyah topuklumu giydim.  Telefondan müziği kapattım ve saate baktım.

"Saat 19:45"

"Hadi çıkalım "

O önden ben arkadan odadan çıktık. Nişan sarayda olacaktı. Onu kolumun altına aldım ve yatakhaneden çıkmaya başladık.

"Sen niye beni hep kolunun altına alıyorsun?"

"Napim kızım burada başımıza ne geleceği belli deil. Götü kollamak lazım "

Bu dediğime ikimizde güldük.  Sarayın önüne gelince Irem'in burada olduğunu fark ettim.

"Kızlar Nişan merdivenlerden yukarıya çıkınca büyük salonda zaten seslerden anlarsınız "

Onu başımla onayladım ve Saraya girdim. Ilerdeki merdivenlerden çıkmaya başladık. Merdivenler bitince kapısı açık büyük bir salon gördüm. Oraya doğru ilerlemeye başladık.

İçeriye girince tüm parlak gözler Bizi buldu. Bahar'ı daha da bir sıkı sardım.
Herkes siyah giyinmişti.  Arkamdan Irem'in sesini duyunca ona döndüm.

"Ay ben size söylemeyi unutmuşum bizim buralarda Nişan törenleri siyah kıyafetlerle yapılır "

"Neyseki kurallar çiğnenmek içindir "

Bunu Bahar'la aynı anda söyledik. Boş masalardan birine geçtik ve oturduk.

"Dikkat çekmeyelim derken daha da göze batıyoruz "

"Siktir et ya "

Bana "Senden adam olmaz " adlı bakışlarını attı.

O sırada Salondan alkış sesleri yükseldi. Arkama baktığımda Ateş ve Aleyna'nın kol kola içeriye girdiğini gördüm. Ortaya geldiklerinde Eros yanlarına geldi ve konuşmaya başladı.

"Bu mutlu günümüzde yanımızda olduğunuz için hepinize teşekkür ederim. Lafı uzatmadan hemen nişana geçelim "

Eros elindeki kutudan iki tane yüzük çıkardı. Birini Ateş'in yüzük parmağına diğerini ise Aleyna'nın yüzük parmağına taktı. Nişanı simgeleştirmeleri için birbirlerine sarılmaları gerekiyordu. 
Bir anda Ateş'in bakışları bana döndü.

"Yapma" diye mırıldandım. 

Bana kaşlarını çatarak baktı ve ona sarıldı. Sonra da dans müziği çaldı. Onlar dans ederken hızlıca Bahar'ın kolundan tuttum ve Salondan dışarıya çıktık. Arkamdan bana baktığını hissediyordum. 

Saraydan çıktığımızda Bahar'ın kolunu bıraktım ve Ormana doğru ilerledim.

"Alev sakın ol biliyorum canın yanıyor ama bir yerlere zarar vermemen lazım "

"Ya Nişanlandı ya Nişanlandı yapma dedim ama dinlemedi. Allahını cezası.  Sanki o Nişan çok duracak. At gibi gitti it gibi de dönecek."

Nefes nefese ormanın ortasına geldiğimde durdum.

"Bence Eriş piçide biliyor benim ona bağlı olduğumu hemen Nişanladı onları."

"Alev biraz sakin mi olsan "

"Ne sakinliği ya gözümün önünde Nişanlandılar "

"Bence abartıyorsun "

"Ne abartması ya tabi senin deil benim yıllardır aşık olduğum adam Nişanlandı."

"Alev gözlerin!"

Hızlıca gözlerimi kapadım ve geri açtım.

"Eros ve Aleyna bu yaptıklarının bedelini canlarıyla ödeyecekler. Onlara acımayacağım "

Aşık olmak kötü birşey di Hele ki sizden çok uzakta ose zehir.....

Evettt bir bölümün daha sonuna geldikkk abu öfke timinin okunma sayısı sakamjjjjii bir anda arttı şuan yani en son baktığımda 1,19  bindi
Saka gibiiii

Bu günün şarkısı Yaşlı amca- Yıldızlara Bak

Bu şarkı baya iyi dinleyin dinlettrin

Mutlu olalım Yıldız Tozlarımm....⭐️🖤🖤