Bölüm 7 : Kurbanlar ve Korkular

6 4 2
                                    

Cam kırıkları sahip olabileceğiniz en iyi silahtır. Göremezsiniz ama çoktan sizi içten tüketmeye başlamıştır. Kalp kırıklıkları da öyledir. Bir kez kırıldı mı ne izini bulabilirsiniz ne de sizi kestiği yeri.

Esila'dan.

Yiğithan'a mesaj atmamın üstünden 10 dakika geçmişti neredeyse. Kutay'la buluşacağım diyip gitmişti fakat daha geri dönmemişti. Telefonunu arıyordum fakat meşgule düşüyordu. İyice endişelenmeye başlamıştım. Şuan ise yapılacak en mantıklı şey ise Kutay'ı aramaktı.

Telefonumu yatağımın üzerinden alıp rehberden Kutay'ın numarasını buldum. Şansıma tek çalışta açmıştı.

"Alo Kutay, rahatsız ediyorum ama neredesin?"

"Yok Esila ne rahatsızlığından bahsediyorsun? Alin'le birlikte bungalovdayız. Bir şey mi oldu?"

"Bungalovda mısın? Yanında Yiğithan yok mu Kutay?"

"Biz onunla dolaştıktan sonra senin mesaj attığını söyleyip gitti. Ne oldu Esila?"

"Kutay, Yiğithan gelmedi. Gittiğine emin misin?"

"Nasıl gelmedi Esila? Benden önce gitti o."

"Bilmiyorum Kutay endişelenmeye başladım iyice. Mete ile beraber bir baksanız mı?"

"Tamam Esila sen sakin ol. Bir şey olmamıştır. Buradaki yerlilere Osmanlı Tarihini anlatıyordur merak etme."

"Umarım öyledir Kutay."

"Sen içini ferah tut biz şimdi bakıp geliriz."

"Teşekkür ederim Kutay çok sağ ol."

"Ne demek ne demek. Hadi görüşürüz."

"Görüşürüz."

Kutay'la konuştuktan sonra biraz da olsun rahatlamıştım. Yiğithan için çok fazla endişeleniyordum. Ruhumun diğer yarısı gibiydi. Tek temennim başına bir şey gelmemesiydi.

Kutay'dan.

Esila ile konuşmayı bitirip kapattığımda Alin siyah harelerini gözlerime dikmiş 'o kimdi' der gibi bakıyordu. Bu özelliği gerçekten imrenilesiydi.

"Bakma öyle Alin'im, Esila aradı."

"Bir şey mi olmuş şekerlik Esila'ya?"

"Yok Esila'ya olmamışta, Yiğithan için aramış."

"Neden ki?"

"Biz sahilde yürürken Yiğithan bir anda Esila'nın mesaj attığını söyleyip gitmişti. Bende sonra bungalova dönmüştüm zaten. Ama Yiğithan geri bungalova dönmemiş ve Esila da endişelenmeye başlamış. Mete ile birlikte Yiğithan'ın nerede olduğuna bakar mısınız dedi."

"Şekerlik Yiğithan'a bir şey olmamıştır değil mi?"

"Sanmıyorum Alin'im. Ben şimdi Mete'yi de alıp bir etrafa bakınacağım. Sen de kızları ara bungalovlarından biz bir şey diyene kadar çıkmasın. Anlaştık mı?"

"Anlaştık şekerlik. Dikkat edin."

"Tamam bakalım sende dikkat et."

Alin'e kocaman bir öpücük verip bungalovumuzdan çıktım. Mete'ye de haber verip acilen Yiğithan'ı bulmamız gerekiyordu. Bu yüzden hızlı hızlı Mete'ye doğru gittim.

"Sayın Avukat, neredesin lan uyudun mu yine?"

"Yok be Kutay uyumadım ne oldu lan hayırdır?"

"Kanka Esila, Yiğithan'a ulaşamıyormuş. Benim yanımdan Esila'ya gideceğim diye ayrılmıştı. Kalk da bakalım şu Genç Osmanlı'ya."

ZAMANIN KIRBACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin