Bu bölümü küçücük yaşta büyümek zorunda kalan tüm herkese armağan ediyorum.
Kutay'dan.
Bugün çok mutlu bir şekilde bir şekilde uyanmıştım. Çünkü bugün yaz tatilinin ilk günüydü. Annem, babam ve ben tatile gidecektik. Bu yaz ise tatil yerimiz Dalaman'dı. Daha önce Muğla'ya hiç gitmemiştik. Bu yüzden olsa gerek içimi gereksiz bir heyecan kaplamıştı.
Sıcacık yatağımı ilk defa terk ettiğim için mutluydum. Yataktan kalkar kalkmaz mutfağa annemin yanına gittim.
Annem beni görünce yine en güzel gülümsemelerinden birini bahşederek
"Günaydın bakalım şekerlik. Bugün nasılmış benim Kutay'ım?"
"Günaydın anne! Ben çok heyecanlıyım, peki sen nasılsın?"
"Bende iyiyim şekerlik. Gel de sofraya otur bakalım. Baban da şimdi gelir zaten."
Annem bunu dedikten 5 saniye geçmeden evin kapısı açıldı. Gelen elbette babamdı.
"Günaydın ev ahalisi, Muğla yolculuğuna hazır mısınız bakalım?"
Babamın bu sorusuna annemle ikimiz birden "Evet" diye cevap vermiştik. Babam cevabını aldıktan sonra elindeki eşyaları bırakıp kahvaltı masasına oturdu. Güzelce kahvaltılarımızı edip çoktan çıkmaya hazırlanmıştık.
Babam ve annem evin son kontrollerini de yaptığında hepimiz tamamen hazırdık. Babamlar geldiğinde hep beraber valizleri arabanın bagajına yerleştirip yolculuğumuza başlamıştık.
Sabah erken uyanmıştım. Aslında erken uyanmayı pek sevmezdim fakat dün gece heyecandan bir türlü uyuyamamıştım. Bu yüzden olsa gerek üstüme ağır bir uyku çökmüştü. Kendimi daha fazla zorlamamaya karar vererek kendimi uykuya bırakmıştım bile.
****
Gözlerimi açtığımda çoktan Muğla'ya varmıştık. Otelimizin olduğu yer çok güzel görünüyordu. Ön tarafında kocaman bir bahçesi vardı. İçinde ise çeşit çeşit bitkiler bulunuyordu. Onun dışında arka bahçede büyük bir havuz da vardı. Otel gerçekten güzeldi.
Ben otele bakarken annem ve babamda valizleri indirip yanıma gelmişti. Hep beraber otelin kapısından girip odamızın numarasını öğrendik. Artık yapmamız gereken tek şey ise yerleşmekti.
Akşama doğru otel odamıza tamamen yerleşmiştik. Odamız çok büyüktü. Bir tane çift kişilik, bir tane de tek kişilik yatak vardı. Bir banyosu ve giyinme odası da vardı. Ama ben odada durmak istemediğim için annemden izin alıp otelin bahçesine inmiştim.
Otelin bahçesinde gezerken bankta oturan bir kız dikkatimi çekmişti. Benim yaşlarımda gibiydi. Siyah saçları vardı ve adeta bir rock müzik gruplarının küçük hali gibiydi. Hemen onunla tanışmam gerektiğini hissetmiştim. Bu yüzden hemen yanına giderek bir konuşma başlattım.
"Merhaba, ben Kutay. Tanışmak ister misin?"
"Merhaba Kutay, ben Alin. Memnun oldum."
"Bende memnun oldum Alin. Oyun oynamak ister misin?"
"Oyunları sevmem Kutay. Ama senin için 10 dakikalık oynayabilirim."
"Olsun Alin. Bana 10 dakika bile yeter."
Alin bana sadece 10 dakika vermişti ama biz neredeyse 1 saat kadar konuşmuş ve oyunlar oynamıştık. Dahası o günden sonra Alin ile her gün düzenli görüşüp oyunlar oynamıştık. Şansıma Alin de benim gibi İstanbul'da yaşıyordu ve yine tesadüf ki okullarımız bile yan yanaydı. Tatilim bitse bile Alin'le görüşebileceğim için içten içe çok mutluydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANIN KIRBACI
Horreur"Hissetmek yok göz göze gelmek yok. Zamanın Kırbacı'na Hoş Geldiniz."
