Bölüm 11 : Kalbe Düşen Yangın

5 3 0
                                    

Nereden başlıyorduk?
İlk önce seviyor muyduk?
Yoksa ilk önce güveniyor muyduk?

~Tutunamayanlar

Alin'den.

Neredeyse 1 saat kadar öylece tek başıma oturdum sahilin kenarında. Hiçbir şey düşünmeden, hiçbir şey hissetmeden. Tek başıma kalmıştım ben yine. Elimden tutan da benden gitmişti zaten. Bu hayatta kimsenin gerçekten hiç kimsesi yoktu. Bu hayatta sadece ben vardım ve benim de benden başka kimsem yoktu.

"Alin'im daldın yine düşüncelere be güzel kızım."

Buğlem gelmişti. Baştan beri beni destekleyen tek kişi sanırım o kalmıştı. Ama beni destekleyenlerin kaderi belliydi. Ya ölüyorlardı ya da beni terk ediyorlardı.

"Ne yapalım be güzelim, rahat veriyorlar sanki."

"Alin, bak beni eskiden beri bilirsin. Öyle sırça köşkleri sevmem. Her zaman ne isem o olmuşumdur. Sana karşı da bu hiç değişmedi benim için. Ben seni tüm kalbimle seviyo-"

"Devam etme Buğlem. Beni seven ya terk ediyor ya da ölüyor. Sen de gidersen dayanamam ben Buğlem. Ne olur sende bana bunu yaşatma."

"Alin, ben sadece senin için öylesine birisi olmak istemedim hiçbir zaman. Şimdi sus ve beni bölmeden lafımı dinle. Bak, o kadar kötü zamanlardan geçtiğinin farkındayım. Kutay yüzünden, bende ona çok sinirlendim. Sana onları söylerken Mete'nin bile hâlini görmen lazımdı. O an saldıracak gibi oldu Kutay'a. Onu da zar zor sakinleştirdim."

"Artık umurumda değil Buğlem, biliyor musun? O da geldi zaten benim yanıma. Konuştuk ve bana bir veda etmeyi bile çok gördü o."

"Sana veda bile etmedi mi yani?"

"Hayır, Buğlem. Etmedi."

"Kutay'ın sana âşık olduğunu zannediyordum."

"Bende öyle sanıyordum. Bir de bahaneleri ile geldi bugün. Bana hiç dokunamamış, ben onu hiç öpmemişim, şöyleymiş böyleymiş falan falan. Ben ona dokunmak, doyasıya sarılıp öpmek istemez miydim sence Buğlem?"

"Güzelim senin yaşadığın her şey zaten çok zordu. Kutay'ın da bunu anlamasını beklerdim. O da kendince kendini haklı görüyor. Sevdiği kadına dokunamamak onu üzüyordur belki de. Ama bunun altında yatan sebeplere de daha çok dikkat etmesi gerekirdi. O küçücük yaşta bir şeyleri yaşamak zorunda bırakılan birisine böylesine şeyler demek epey yanlış bir üslup."

"Haklısın Buğlem, ona da hak veriyorum ama bugüne kadar Kutay nasıl rahat edecekse hep ben öyle davranmaya çalıştım. Erkeklerden nefret ettiğim hâlde kaç kez bende kaldı, yemek yedi, uyudu, yattı, film izledi Buğlem. Biz vardık ve biz bunları yaptık. Şimdiyse onun yüzünden ne biz varız ne de bizden kalanlar."

"Şimdi söyleyeceğim şey belki de sana çok saçma gelebilir ama hiçbir şey söyleme. Çünkü biz zaten yaşadıklarımızın acısını yeterince çekerken sen bunları dillendirdikçe senin için parçalanıyor Alin. Sen görmüyor olabilirsin ama ben buradan bakınca her şeyi görüyorum."

"Bir harabeye benziyorum değil mi Buğlem?"

"Her insan kendi içinde bir harabedir. Bunu fark ettiğindeyse ya kaybetmiştir ya da kaybettirilmiştir."

"İyi ki varsın be Buğlem."

"Sen de iyi ki varsın Alin. Bak sana ne diyeceğim."

"Ne diyeceksin güzelim?"

ZAMANIN KIRBACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin