Bölüm 6 : Gökten Düşen 3 Elma

10 3 1
                                    

Her insan bedel öderdi. Ama biz esaretimizin bedelini en ağır cezalarla ödemiştik.

"Alin'im iyisin değil mi? Neler oldu güzelim? Bir hastaneye falan gidelim mi ister misin?"

"Sakin ol şekerlik ben iyiyim. Neler olduğunu sana tek tek anlatacağım ama ondan bana sıkıca sarılmaya ne dersin Akyıldız?"

"Ölürüm de hayır demem Öztürk. Gel buraya."

Sıkı sıkı sarılmıştım tekrardan Kutay'a. Benim hep limanım olmuştu Kutay. Acı çekmiştim, ona sığındım. Esaretin bedeleni kaldıramadım, ona sığındım. Mahvolan hayatımı toparlayamadım, ona sığındım. Ben ona sığındıkça o da bana kol kanat germişti. Kutay benim için ölümle yaşam arasındaki çizginin ortasında dimdik durabiliyordu.

"Anlat bana Alin. Neler oldu orada? Ben seni uyandırmaya çalıştıkça uyanmadın. Ateşler içinde yanıyordun resmen. Soğuk kompres yaptım kaç kere ama ateşin hiç düşmedi. Çok korktum Alin sana bir şey olacak diye."

"Korkma Kutay. Bak ben buradayım ve bana bir şey olmadı. Neler olduğuna gelecek olursak, hiç iyi şeyler olmadı Kutay."

"Olsun Alin. Sen yine de anlat bana."

"Kutay biz uyurken ben yine bir rüyanın içindeydim. Mışıl mışıl uyduğumu sanıyordum. Yataktan kalktığımda başım döndü ve bir anda yere düştüm. Dizlerim kanadı. Sana seslendim Kutay ama sen yoktun. Sen ilk defa orada değildin Kutay. Gelense babamdı. Beni özlediğini falan söyledi. Üstüme yürüdü. Sonra ben ilk kez onun gözlerinin içine baktım Kutay. Baktığımda kıpkırmızıydı. O an neler olduğunu anlamıştım. Aslında karşımdaki babam değil de ikimizin de gördüğü iblisin ta kendisiydi. Ve ben onunla konuştum Kutay. Ben ona bir soru sordum o da aynı şekilde bana sordu. O bana ismini söyledi ama kendi soruları için beni yine göreceğini söyledi."

"Alin, iblise adını sorduğunda sana ne dedi?"

"Söyledikleri Fransızcaydı. Ortaokuldaki dersler sayesinde biraz da olsa kelimeleri çıkarabildim. Konuşmasının bir yerinde memnun oldum Öztürk dediğine eminim. Diğer yerlerini ise hatırlamıyorum. O an benim için çok bulanıktı her şey."

"Tamam Alin'im sen hatırlayınca bakarız tam olarak ne dediğine. Ama ben bu olaylardan iyice işkillenmye başladım. Sen tatilden sonra uğraşalım dedin ama bence bunun için vaktimiz yok. Hemen bu işi araştırmalıyız."

"Kutay sence şuan bunun sırası mı? Hadi diyelim araştırmaya başladık nasıl yapacağız o işi? Yanımızda hiçbir şey yok. Telefonlar çekmiyor, çekse de nasıl bulacağız orası meçhul. Hem sen Göktürk Alfabesiyle bir bağlantısı var demiştin. Eve gidince o benim mitoloji kitaplarından araştırma yaparız olur mu şekerlik?"

"Tamam bakalım öyle olsun ama bu işin peşini bırakmayacağım Alin."

"Tamam şekerlik dediğin gibi olsun bakalım. Bu arada Yiğithan mesaj atmış. Sana ulaşamamış bir dışarı çıksın Kutay dedi."

"Tamam Alin'im sen o zaman dinlen bende şu hergele ne diyormuş ona bakayım. Seni bozar mı?"

"Yok şekerlik bozmaz. İyi eğlenceler size!"

" Sağ ol yavrum dinlenmene bak."

Kutay'dan.

ZAMANIN KIRBACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin