Bölüm 12 : Sonların Gerçekliği

7 4 0
                                    

Sonlar hep acı veren taraftı. Zaman geçse bile hâlâ acı vermeye devam edecek tek yegâne gerçekten başka hiçbir şey olmayan bir kelimeydi 'son'.

Alin'den.

Herkesi iyice gaza getirmiş gibiydim. Hepsi pimi çekilmiş birer bomba gibi olmuştu. Hemen çantalarımızı toplayıp gitmemiz gerekiyordu.

Zamanın Kırbacı'nı durdurmak artık benim boynumun borcu olmuştu. İstemeden de olsa onu buraya ben hapsetmiştim ve şimdi de onu azad etmeye gidecektim.

"Alin."

"Efendim şekerlik."

"Eğer olur da başımıza bir şey gelirse, seni sevdiğimi hiçbir zaman unutma."

"Unutmayacağım şekerlik. Hadi hızlıca hazırlanalım da çıkalım."

"Ben hazırım zaten.'

"E mükemmel o zaman. Hadi dışarıya!"

Çantalarımızı kaptığımız gibi ikimizde dışarıya attık kendimizi. Şansımıza Buğlem ve Mete'de bizimle aynı anda dışarı çıkmışlardı.

"Mete, Buğlem! Hazır mısınız?"

"Hazırız Alin."

"Hazırız Alin."

"Kutay sen hazır mısın?'

"Doğuştan beri güzelim."

"E o zaman şu siktiğimin yerine gidelim artık."

Hepimiz birlikte yola koyulduk. Zaten nasıl gideceğimizi her türlü ezberlemiştim bile.

"Alin, gideceğimiz yerin numaralarını hatırlıyorsun değil mi?"

"O da soru mu Mete? Sular seller gibi biliyorum."

"O hâlde bir daha söylemen gerekiyor çünkü kağıdı yanıma almadım Alin."

"Sorun değil Mete. 30 adım sağa, 25 adım sola, 78 adım doğuya, 2 adım batıya gideceğiz."

"Adımları kim saymak ister?"

Mete'nin bu sorusuyla Buğlem'in gözleri adeta parlamaya başlamıştı. Böyle işleri her zaman çok severdi Buğlem. Onun için bir neşe kaynağı gibiydi aynı.

"Alin, ben sayabilir miyim?"

"Elbette sayabilirsin Buğlem."

"O zaman başlayayım."

"1,2,3,4,5,6..."

Şimdiden sıkılmaya başlamıştım ama Buğlem hiç sıkılmış gibi değildi. Aksine hepimizden çok heyecanlıydı ve merakla saymaya devam ediyordu.

"25,26,27,29,30. Şimdi hepiniz sağa dönün, sonra tekrar saymaya başlayacağım."

Hepimiz teker teker sağa döndük. Sanki bir paradoksun içindeyiz gibi geliyordu bana.

"Tamam şimdi tekrardan sayacağım. 1,2,3,4,5..."

Buğlem tekrardan saymaya başladı. O saydıkça ben daha çok geriliyordum. Göreceğim şeyler için gerçekten hiç mi hiç hazır değildim.

"19,20,21,22,23,24,25. Şimdi de doğuya döneceğiz. Koğuş sağa dön!"

Buğlem gerçekten çok fazla film izliyordu. Eğer buradan sağ ayrılabilirsek yapacağım ilk iş onu filmlerden uzaklaştırmak olacaktı.

Hepimizi bu sefer de sola, yani daha doğrusu doğuya döndük. Etrafımızda herhangi bir şey de gözükmüyordu.

"Tekrardan saymaya başlıyorum. 1,2,3,4...."

ZAMANIN KIRBACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin