Bölüm 13 : Unutulmayan Anlar

5 3 0
                                    

Bu hikayenin yazarları olmamız gereken yerde karakterlerin konumuna düşmüştük. En acı verense kendimizi bu durumdan kurtaramamamızdı.

Alin'den.

Hepimiz gitmemiz gereken yönlere gitmiştik. Bayağı bir yol katetmiştim ama görünürde hâlâ pek bir şey yoktu. Biraz daha yürümeye devam ettikten sonra karşımda gördüğüm görüntü karşısında afalladım.

Burayı ben çok net hatırlıyordum. Resmen deja vu yaşıyordum. Duvarlarda kabartmalı resimler ve ilk girişte de aynılarından olan çentikler vardı. Kabartmalar hayvan siluetlerine benziyordu ama hayatımda bu tarz canlılara hiç rastlamamıştım.

Kabartmalara dikkatlice göz gezdirmeye başladığımda kabartmanın bır tanesi fazlasıyla ilgimi çekmişti. Köpek ve kedi kafasının karışımı gibi bir kafası vardı. Ama kulakları ikisi gibi de değildi. Bu kabartmanın tavşan kadar uzun kulakları vardı. Ağzının yanında uzun bıyıklar vardı. Büyük bir buruna sahipti. Hem çok ürkütücü hem de garip bir şekilde tatlı duruyordu.

Kabartmayı bırakıp biraz daha ilerlediğimde duvarda oluşan bir oyuk dikkatimi çekti. İçine bakmaya çalıştığımda hiçbir şey görememiştim. Derin bir oyuk gibiydi. Elimi oyuktan içeri geçirdiğimde etrafında ne varsa dokunmaya çalıştım. İçi uzun ve ince bir silindir şeklinde gibiydi. Duvarlarında minik minik oyuklar da mevcuttu. Kolumun yettiği kadar elimi uzattığımda duvarda oluşan büyük bir boşluk elime denk geldi.

Yavaşça elimi boşluğa uzattığımda bir şeyin varlığını hissetmeye başlamıştım. Dışı sert bir şeydi. Kartona benziyor gibiydi. Var gücümle kolumu tekrar aşağı sallandırıp oradaki şeye ulaşmaya çalıştım. Zar zor da olsa almayı başarınca hemen kolumu kendime çektim.

Bu oyuktan bir kitap çıkmıştı. Neredeyse bir antika olabilecek kadar eskiydi. Normal bir kitaptan biraz daha büyüktü ve kırmızı deri kaplamaya sahipti. Üstünde ise bir şeyler yazıyordu ama ne yazdığı hakkında bir fikrim yoktu. Garip bir alfabe kullanılmıştı.

Kitabın kapağını açıp içine bakmaya başladım. Yine aynı alfabeyle yazılmış şeyler vardı ama ben yine okuyamıyordum. Yazılardan harici bir de resimler vardı kitabın içinde. Özellikle bir şeyler anlatılıyor gibiydi.

İlk resme baktığımda bir kadın vücudu vardı. Saçları yüzünü örtmüş bir şekilde çizilmişti. Sol kolu dik bir şekilde yukarı bakıyordu. Sağ kolu ise solunun aksine aynı şekilde aşağıya bakıyordu. İki elininde işaret ve orta parmakları birleştirilmiş ve açıkta bırakılmıştı.

Bu görselleri daha önceden elbette filmlerde ve çoğu korku şeyleri içeren sitelerde görmüştüm. Bunun 'Şeytan Pozisyonu' olduğunu söylüyorlardı. Kız da aynı bu şekilde duruyordu.

Resmin üstünde kan lekeleri de vardı. Baya eskimiş gibilerdi ama kan lekesi olduğu apaçık belliydi.

Sayfaları çevirdikçe yazılar artıyordu ama garip bir şekilde bazı sayfalarda harfler vardı. Ve bu alfabeyi tanıyordum. Fransızca bir şekilde yazılmıştı. Her 10 sayfada bir, bir resim ve onun yanındaki sayfada ise bir harf vardı. Önce harflerle ne yazdığını çözmem gerekiyordu.

Her 10 sayfada bir çevirdikçe oluşan yazı beni iyice korkutmaya başlamıştı. Biraz daha çevirdikten sonra harflerin bittiğini görmüştüm. Tam olarak şöyle yazılmıştı.

'Fouet du temps'

*Zamanın Kırbacı*

Sürekli karşıma çıkıyordu. Benim artık bu lanet iblisten bir şekilde kurtulmam lazımdı ama kahretsin ki ortada onu durdurabileceğim hiçbir şey yoktu. Kafayı yemek üzereydim. Daha fazla devam edip bir şeyler bulmak istiyordum o yüzden de devam etmem gerekiyordu.

ZAMANIN KIRBACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin