Mafya Bey'im/Texting✔️

2.4

Medya: Alp Demir Akçalı 🔥 (ve Elanur'un yanına giderken ki kombini)

__________

Alp Demir'den

Elanur ile olan sohbetime girerek attığım mesajlara baktım ama hâlâ onda engelli duruyordum. Mesajlarım tek tik tı. Zaten engeli açsa bile o mesajlar geride kaldığı için göremez. Yine de yazıyordum ama işte. Elimdeki değil ki anasını satayım. Şu kalbime söz geçiremiyordum.

"Kardeşim, toplantı hazır."

Kağan'ın yanıma gelmesiyle bakışlarım ona kaydığında, ciğerlerime derin bir nefes çektim.

"Şu bir hafta toplantıları iptal et Kağan."

Telefonumu cebime koyarken Kağan'ın, "böyle olmaz kardeşim." Diyen stresli sesini duydum. Bakışlarım ona kaydı ağırca. Sinirle ellerim yumruk olurken kaşlarım çatılmıştı.

"Bütün toplantıları iptal ediyorsun bak baban ile kavga edeceksin sonra. Biliyorum Elanu-"

"Bi sikim bildiğiniz yok." Dedim sözlerini bir bıçak misali kestiğimde. Ellerimi pantolonumun ceplerine koydum ona doğru bir adım ilerlediğimde. "Çok istiyorsan sen gir toplantılara. Babam falan da umrumda değil. Sürekli başkalarının isteklerini yerine getirmekten bıktım artık."

Kağan sabır dilercesine seslice bir nefes bıraktığında, "anlıyorum Demir," dedi ılımlı olmaya çalışarak. "Yemin ederim ki anlıyorum seni. Bende Sezin ile bu yollardan geçtim. Çok zorlu süreçler geçirdiğimizin en yakın şahidi de sensin. Yalansa yalan de kardeşim?"

Cevap beklercesine bana baktığında, "biliyorum," dedim sakinlikle konuşarak.

Sezin ile Kağan iki yıldır evlilerdi. Kağan da aynı benim gibi Sezin'e tutulduğu zaman savunmasız kalmıştı ona karşı. Aşk böyleydi belki de gerçekten. Ona karşı hep savunmasız ve ne yapacağını bilemeyerek durmak mesela Nasıl hareket edeceğini bilemeyerek ya da? Onunla olduğun zamanlar zamanın çabuk geçmesi gibi. Gülüşü ile kalbinde birşeylerin hareket ettiğini hissetmen gibi.

Ne yaptın sen bana maviş, bilmiyorum.

Kalbim sadece seni istiyor.

Kağan'ın elini omuzuma koymasıyla kendime geldiğimde, yandan bir gülüş sundu. "Bu kıza âşık olduğunu anlamıştım zaten en baştan beridir. Ondan bahsettiğin zaman ki anında bile dedim ki bu adamın bile eğlenerek konuştuğu biri olmuşsa kesin abayı yakar bu kıza."

"Bile mi?" Dedim tek kaşımı sorgular gibi kaldırdığımda.

"Aga valla öyle dışarıya karşı o kadar soğuk duruyorsun ki hiç gülen biri gibi durmuyorsun insanlar arasında."

Dudağımın kenarında oluşan ufak bir gülümseme ile, "çok konuşma sen hanımcı," dedim alayla.

Gülerek göz kırptı. "Seni de görecez Demir Bey. Elanur Elanur diye ortada gezmezsen bende birşey bilmiyorum."

Gülerek ağzımın içinden bir küfür savurup omuzuna bir yumruk geçirip elimi omuzuna koydum.

Odama doğru yürürken, "bu arada Yaprak denen şu kadını ne yapacaksın?" Diye merakla konuştu Kağan. "Elanur ile uğraşacak gibi duruyor." Sesindeki bıkkınlıkla vücudumun öfkeyle yanıp tutuştuğunu hissettim.

"Onunla konuşma vakti geldi de çattı. Ben varken Elanur'un kılına bile dokunamaz o."

Daha fazla oyalanmayarak konuklarımızın beklememesi için konuyu kapatıp odaya girdik.