33

340 12 0
                                    

OY VE YORUMLARINIZLA DESTEK OLURSANIZ SEVİNİRİM.

YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.


"Buzla kaplı bir kalp güneşin ışığına dayanamaz. Ama buz eridiğinde geriye ne kalır?" – Viktor Volkov

(Vera)

Başımı hafifçe salladım, Viktor'un bakışları geçmişin gölgelerinde geziniyordu. "Kendimi sadece işe adadım," diye söze başladı, sesi düşük ve titrekti; geçmişin ağırlığını hala hisseder gibiydi. "Bu dünyanın kralına gittim, ona onun gibi olmak istediğimi söyledim. Beni kabul etti, bana inandı. Kısa süre sonra onunla çalışmaya başladım. Daha bir yıl bile geçmeden pakhan oldum." Gözlerinde karanlık bir zaferin izi parladı. "Düşmanlarım benden korktu, yanımda olanlarsa beni kıskandı. Güçlüydüm, Vera. Artık kimse beni yenemezdi."

Bir anlık sessizlik çöktü aramıza. Viktor'un omuzları, yaşadığı acının ağırlığı altında hafifçe eğilmişti. "Sonra," diye devam etti, sesi daha da kısık ve kırılgandı, "Anna'yı gördüm. Ona âşık oldum. Bir yıl içinde evlendik ve bir süre sonra hamile kaldı. Hayatta ilk kez mucizelere inanmıştım. O an, benim gibi bir adamın bile mutlu olmayı hak ettiğini düşündüm."

Sesi çatallaştı. Başını eğdi, elimi tuttu ama gözlerime bakamadı. Yutkunarak devam etti. "Yanılmışım, Vera. Kötü adamlar iyi şeyleri hak etmezler. Bu gerçeği en acı şekilde öğrendim." Ellerinin hafifçe titrediğini fark ettim; parmaklarını sıktı, sanki acıyı bastırmaya çalışıyordu.

"Bir gece, depolarımızdan birine baskın yapıldı. Hemen yola çıktık. Ama daha yolda, evime saldırı düzenlendiğini öğrendim. O an içimdeki dünyam yıkıldı. Nasıl geri döndüğümü bile hatırlamıyorum ama o sahneyi asla unutmadım. Anna... ve karnındaki bebeğim..." Sesi gittikçe kısıldı, acısı sessizce içime işledi. "Kaçırılmıştı. Adamlarım öldürülmüştü. Sabaha kadar onları aradık. Her yer karanlıktı, kalbimse buz kesmişti. Sonra, dostlarımızdan biri sabah haber gönderdi. Anna... ve bebeğimiz artık yoktu."

Sözleri fısıltı kadar zayıf ama içindeki acı çığlık gibiydi. Viktor, gözlerini kapadı, yıllardır sildiği o görüntünün ağırlığı altında bir kez daha eziliyordu. "Onu bulduğumda..."

(Viktor)

O an Vera sessizce bana sarıldı, ben de onu kollarımın arasında sıkıca tuttum. Başımı Vera'nın boynuna sakladım ve derin bir nefesle kokusunu içime çektim. Yıllardır gözyaşı dökmemiştim. Ama o an gözümden süzülen tek bir damla, yıllardır sakladığım tüm acının bir yansıması gibiydi. O yaş Vera'nın omzuna düştüğünde, aramızdaki bağ daha da derinleşti. Vera yavaşça geri çekildi, gözlerindeki yaşlar, onun da acısını yansıtıyordu.

"Çok üzgünüm, Viktor. Bu acıyı kelimelerle anlatmak mümkün değil," dedi, sesi titrek ve yumuşaktı.

Derin bir nefes alıp acımı içimde bastırmaya çalıştım. "O zamandan beri kalbim, zihnim, ruhum donmuştu, Vera. Ama seni gördüğümde... her şey değişti." Gözlerim Vera'ya kilitlendi; içinde bir umut ışığı yanıp sönüyordu. "Seninle... hayat yeniden anlam kazandı. Bana bir şans verebilir misin, moye solntse (güneşim)?"

Vera gözlerini kaçırdı, dudaklarını hafifçe ısırdı. Cevabını vermekte zorlanıyordu. "Viktor, senin hayatın... Bu kadar karanlık ve acı dolu bir dünyada yanında olamam." Sesi titriyordu, içinde derin bir korku ve çekingenlik vardı. "Senin gibi bir adamla... olamam. Seninle asla güvende hissetmem mümkün değil."

İçimdeki umut bir anda sönüverdi. Yıllarca aldığım darbeler, yaşadığım acılar vardı ama bu... bu farklıydı. Bu yara, içimde derin ve iyileşmesi mümkün olmayan bir boşluk açıyordu. Onu, Vera'yı, kaybediyordum.

Vera'nın eli hafifçe yüzüme dokundu. O küçük temas, içimde son bir dayanak oluşturdu. Fakat gözlerinde gördüğüm tereddüt, umutlarımı bir kez daha yerle bir etti.

"Viktor..." diye fısıldadı.

"Duymaya tahammül edemeyeceğim o cümleyi kurma," dedim, sesimdeki acıyı ve hayal kırıklığını gizleyemeyerek. "Gerçekte kim olduğumu öğrendin, ve şimdi her şey değişiyor, değil mi? Korkunu görmek beni mahvediyor."

Vera'nın bakışlarındaki çaresizlik, onun korkusu kadar derindi. Hayatım boyunca güçlü olduğuma inanmıştım ama onun karşısında tamamen savunmasızdım.

"Viktor, ben... Bu kadar acıyı, bu kadar karanlığı nasıl kaldırabilirim ki?" Sesi kısıktı, derin bir korku taşıyordu. "Bu geçmiş... bu acılar... Bu şekilde devam edemem."

"Geçmişin gölgeleri seni korkutuyor, biliyorum. Ama anlamalısın, Vera, benim bugünüm ve yarınım sensin. Bu hikayedeki tüm karanlıklarla seni kaybetmemek için savaşıyorum."

Geri çekilmek üzereyken bileklerini yakaladım. Eğer bırakırsam gideceğini biliyordum. Bu, son çabamdı... çaresizce, onu bırakamıyordum. Bunu kaldıramazdım. O benim güneşimdi. Yine de gerçekler ortadaydı; eğer gitmek isterse onu zorlayamazdım.

"Haklısın," dedim, sesim soğuktu, ama içim paramparça olmuştu. "Beni seçmemelisin, Vera. Geçmişin gölgeleri geleceğini karartsa da... donmuş kalbimin derinliklerinde yalnızca senin için bir yer var, moye solntse. Bunu asla unutma."

Sessizlik odayı sardı. İçimde fırtınalar kopuyordu ama bunu ona göstermek istemedim. Bu fırtına benimle kalmalıydı, onu Vera'ya hissettiremezdim. Onu her zaman özgür bırakmıştım. Şimdi de bırakmalıydım. Çünkü benimle her zaman bir seçeneği olacaktı.

Bakışlarında gördüğüm şeyle içimden bir parça koptu. Gidecekti. Sevse bile, bu bitmişti. Ayağa kalktım.

"Viktor?" Sesi zayıftı, kırılmış gibiydi. "Viktor?" Yine seslendi. Ama ona dönüp bakarsam tamamen çökeceğimi biliyordum. Bu yüzden sessizce arkamı döndüm, kalbim onun yanında kalırken adımlarımı dışarıya yönlendirdim.

Her adımda içimdeki karanlık biraz daha büyüdü. Mischa ve Andrei'nin girişte beklediğini görünce onlara doğru ilerledim. Yüzümdeki ifadeyi fark ettiklerinde tedirgin oldular.

"Viktor, ne oldu?" Andrei'nin sesi endişeliydi.

Ona bakmadan soğuk bir tonda mırıldandım. "İddiayı kaybettin, Andrei." Sanki içimde hiçbir duygu kalmamış gibiydi. Onun şaşkın bakışlarına aldırmadan dışarı çıktım. Adımlarım beni çocukluğumdan beri sığındığım o sessiz, karanlık kulübeye götürdü. Zihnimin bir yansımasıydı o yer, yalnız ve soğuk.

Her adımım, içimdeki boşluğu daha da derinleştiriyor, beni Vera'nın yokluğuyla yüzleştiriyordu. O benim her şeyimdi. O olmadan hayatın ne anlamı vardı ki?

"Bir erkeğin ruhunu donmuş bir okyanusa çeviren şey ne geçmişi ne de düşmanlarıdır; sevdiği kadını kaybetmesidir." – Viktor Volkov

Tutku ve Dans: VeraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin