47

148 8 0
                                    

OY VE YORUMLARINIZLA DESTEK OLURSANIZ SEVİNİRİM ARKADAŞLAR.

YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.


"Konuşulmayan her kelime, görünmez bir uçurum yaratıyordu." – Vera Vasiliev

(Vera)

Bağ evinde Viktor'la geçirdiğimiz diğer günler öncekilere hiç benzemiyordu. İlişkimiz derinleşmişti belki, ama Viktor'un sessizliği her geçen gün daha da ağırlaşıyordu. Artık çoğunlukla çalışma odasında vakit geçiriyor, yanımda olduğu zamanlarda ise bakışlarında derinlerde bekleyen bir şey vardı. Bir söz mü? Bir karar mı? Ne olduğunu çözmek imkânsızdı. Aramızdaki konuşulmayan kelimeler, görünmez bir uçurum yaratıyor, her gün o uçurum biraz daha genişliyordu. Ama geceleri, Viktor beni kollarına aldığında sanki o uçurumu aşmaya çalışıyordu. Beni o kadar sıkı sarıyordu ki, sanki bırakmaktan korkuyordu. Bu çelişkili hal, içimde büyüyen karmaşayı daha da derinleştiriyordu. Viktor'un bu tutarsız tavırlarına karşı ne hissedeceğimi bilemez hale gelmiştim.

Aşk mı daha zordu, yoksa Viktor'a aşık olmak mı? Hangisi beni daha çok tüketiyordu, emin değildim.

Cumartesi günü Viktor'un ailesiyle yapılacak akşam yemeği yaklaştıkça içimdeki gerginlik artıyordu. Ailesinin tamamıyla ilk defa tanışacak olmanın verdiği heyecan, belirsizliğimizle birleşince omuzlarımda ağır bir yük oluşturuyordu. O sabah, gözlerimi açtığımda Viktor'un kollarında buldum kendimi. Bakışları üzerimdeydi; derin, karanlık gözlerinde çözülmesi imkânsız bir yorgunluk vardı. Defalarca o gözlerin ardındaki gizemi çözmeye çalışmıştım, ama her seferinde ellerimden kayıp gitmişti.

"Günaydın, moye solyntse," dedi Viktor, sesi her zamankinden daha yumuşak ama bir o kadar da mesafeliydi.

Günaydın, Viktor." Elimi yüz hatlarında gezdirdim. Yüzü, her zamanki gibi sertti ama aynı zamanda tanıdıktı. Her dokunuşumda ruhuna ulaşmak istiyordum, fakat bu mümkün olmuyordu. Aramızda kalın bir duvar vardı.

"Nasıl hissediyorsun?" diye sordum, belki de cevabında bir ipucu bulabilme umuduyla.

"İyiyim." Cevabı basitti, ama içimde bir şeylerin yerinden oynadığını hissettim. Bu kelimeyi daha önce defalarca duymuştum, ama son zamanlarda her duyduğumda beni ondan bir adım daha uzaklaştırıyordu.

Derin bir nefes alarak cesaretimi topladım. "Viktor, neler oluyor?" Artık sessizliğin ardına saklanamazdım. "Son günlerde garip davranıyorsun. Seni rahatsız eden bir şey mi var?"

Viktor birkaç saniye boyunca durdu, gözlerime derinlemesine baktı. O bakışlar, beni içine çeken bir girdap gibiydi. Sonra soğukkanlı bir şekilde konuştu. "Benimle evime gelecek misin, malysh?"

Soru, zihnimi ve ruhumu karıştırdı. Her şey bu kadar basit olabilir miydi? Yoksa bu, derinlerde yatan daha büyük bir meselenin işareti miydi?

Kelimeler boğazımda düğümlendi. "Viktor, sana kafamın karışık olduğunu söylemiştim..."

Sözümü bitirmeden, aniden yataktan kalktı ve hızlıca giyinmeye başladı. Dizlerimi göğsüme çekip onu izlerken kalbim parçalanıyordu. Gömleğinin düğmelerini henüz iliklememişti ki, yanıma geldi. Eğilip yüzüme baktı, gözleri gözlerime kilitlendi.

"Bana böyle bakma," dedi, sesi kısık ve kırılgan bir tondaydı.

"Neden?" diye sordum, gözyaşlarımı zorla bastırarak.

"Kalbimi paramparça ediyorsun, malysh."

Bir şey söylemek için dudaklarımı araladım ama beni susturdu. "Bu akşam ailemle tanışacaksın. Bundan başka bir şey düşünme. Yalnız... şimdi sana soracağım soruyu iyice düşünmeni istiyorum. Benimle devam etmek istiyor musun, Vera?"

Tutku ve Dans: VeraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin