GÜNAHA DAVET ( +24 )

16.Bölüm

"Atlas dur!"

"Eski nişanlın senden hamile mi Atlas?"

"Nereye gidiyorsun Atlas?"

"O tuhaf davranışlarının sebebi bu muydu?"

"Atlas!"

"Bu gece..... Sadece bu gece yalnız kalmama izin ver Atlas. "

"Atlas kötü birşey yapmandan korkuyorum. "

"Sevdiğini kalpten seven döner."

Yanımdaymış gibi onu duymam normal miydi? Yoksa.... Yoksa ben kabul etmek istemesemde deliriyor muydum?

"Ona..... Ona yetişmeliyim Özgür. Onun... Onun beni bırakmasına izin veremem."

En yakın arkadaşımın kardeşim dediğim adamın başını belaya sokmasına izin veremezdim. Beni arkasında bırakmıştı. Ama bu onu durdurmayacağım ya da durduramayacağım anlamına gelmiyordu.

Yapabildiğim kadar hızlı koşup önüne geçtim. Bana beni öldürücekmiş gibi bakıyordu. Böyle bakarak beni korkutabiliceğini sanıyorsa yanılıyordu.

Yapıcağım şey için bir an bile düşünmedim. Onu kollarından tutup gitmek istediği o yere gitmesini engellemek için geriye doğru adım atmaya zorladım. Yapmak istediğim o şeyi yaptırmış ona zorla da olsa geriye doğru bir adım attırmıştım.

Başardığımı düşünmeye başlamışken yüzüme yediğim beklenmedik yumrukla önce onu durdurmak için bedenine sardığım kollarım boşluğa düştü sonra da kendi kontrolüm dışında yere düştüm.

"Sana beni bırakmanı söylemiştim. Bana seni uyarmadığımı söyleyemezsin."

Bir eli yumruk yediği yanağında diğer eli düştüğü o yerdeki ıslak çimlerin üzerinde gözleri dolu dolu öylece en yakın arkadaşına bakıyordu.

O sadece onun başını belaya sokmasını istememişti. Böyle bir tepkiyle karşılaşmayı beklemiyordu. Ağzını açıp "Yine olsa yine yapardım. " diyicekken söyleyeceği tüm o sözleri yutmasına sebep olan o şey oldu.

Atlas bir kez daha onu.... Onun durdurma çabalarını görmezden gelip yürümeye başlamıştı. Düştüğü o yerden kalkıp deliye dönmüş arkadaşının peşinden koşmaya başladı.

"Özgür!......."

"Atlas!......"

"Hey duymuyor musunuz beni!...."

"Size söylüyorum!......"

"Yangından mal kaçırır gibi nereye gidiyorsunuz öyle?"

Masal restoranın kapısında durmuş yanından gelip geçen müşterilerin kenara çekilmesi için onu uyarmalarına ya da yaptığı bu hareketi onaylamadıklarını gösteren bakışlarına aldırmadan onlara elinden geldiğince yüksek sesle bağırarak sesini duyurmaya çalışıyordu.

Masal'a bakmayı bırakıp bir delilik yapmasından korktuğu arkadaşına baktı. Başını çevirip bir kez daha restoranın kapısında duran tüm bu kargaşanın sebebini bilmeyen herşeyden habersiz o kadına baktı.

Eğer durup Masal'a çok istediği o cevabı verirse Atlas'ı kaybedicekti. Acele etmeli.... Hızlı bir karar vermeliydi.

Tanıştıklarından beri ilk kez kendini Masal'a karşı mahçup hissetti. Restoranın kapısındaki o kadın bir cevabı hakediyordu. Ama hakettiği o cevabı şimdi alamayacağı kesindi.

Hiç olmadığı kadar hızlı olmaya çalışarak önden giden o deli adamın peşinden koşmaya başladı.

En son duyduğu sözler arkasında bıraktığı kadının sözleriydi.