Bölüm şarkıları:
Yaşlı Amca, Giderdi Hoşuma
Yaşlı Amca, Yakamoz Güzeli
Ariana Grande, We Can't Be Friends•🧁•
"Sana çok mu yaklaştım?" diye sordum saf saf gözlerimi kırpıştırarak geri çekilirken. "Anın büyüsüyle öyle olmuştur, kusuruma bakma."
Öfkeli bir nefes verdi çatılan kaşlarının eşliğinde. Beklediğim tepki bir göz devirmeydi ya da belki bunun adil olmadığını söyler diye düşünmüştüm. Onu sinirlendirdiğimi biliyordum, zaten amacım tam olarak buydu ama Doruk'un dudaklarıma aynı dikkatle bakmaya devam etmesi hesapta yoktu.
Kafasında bir şeyi çözmeye çalışır gibi göründü. Doruk, kendine hakim olmak için büyük bir savaş vermeye çalışır gibi göründü. "Hak ediyorum," dedi. Kendi kendine konuşur tondayken gözleri hâlâ dudaklarıma dikiliydi. Yan yana oturmamıza rağmen aramıza koyduğum mesafeyi bir santim bile aşmıyor, bana yaklaşmıyordu. "Hak ediyorum amına koyayım." Öfkesinin kendine olduğunu anladım tepkisinden. "Ne diyebilirim ki? Ne diyeceğim de savunacağım kendimi? Haklısın sen. Ben senin yerinde olsaydım benim gibi biriyle zahmet edip uğraşmazdım bile."
"Konuşurken gözlerime bakmanı tercih ederim," diye mırıldandığımda kelimelerimi ağzımdan tek tek yakaladı gözleri. Dudaklarımı okuyarak anladı sanki ne dediğimi. Sesimi duyduğunu sanmıyordum.
"İstiyorum," dedi. Bu tek kelime bedenime verilen bir sinyaldi. Bütün uzuvlarım karıncalanırken böyle net bir şekilde ifade etmesini beklemediğim için gözlerim yaşadığım şokun etkisiyle irileşmişti. "Ayıkken de söyle dedin. Ayığım, söylüyorum. Her şeyi mahvedeceğimi bile bile seni öpmeyi çok istiyorum."
Karnımdaki krampların yer değiştirmeye karar vermesiyle birlikte neye uğradığımı şaşırdım. Kalbimden çıkan bir heyecan dalgası o kramplara çarpıyor, onları aşağı doğru itiyordu. Kendimi toparlamalıydım. "Diyorum ya, anın-"
"Anı ayrı, büyüyü ayrı, büyücüyü ayrı sikeyim." Aramıza koyduğum mesafeye saygı duymaya devam ediyordu ama bir yanım, o mesafeyi aşması için tek bir göz kırpma anının yeterli olacağını söylüyordu. Diğer yandan ne o ne de ben gözlerimizi kırpmıyorduk birbirimize bakarken.
"Bir heves miyim senin için?" diye sordum yavaşça. Bunu kendime yakıştırmam zoruna gitmiş gibi yüzünü buruşturdu. Kaşları kızgın gözlerinin üzerinde bir çatı oluşturdu. "Bu yüzden..." Dile getirecek olmak utanmama sebep oldu ama söylemek istedim. Emin olmak istedim. "Bu yüzden mi öpmek istiyorsun beni?"
"Heves mi? Feza, nefes gibi bir şeysin benim için." Göğsümün içinde bir kuş çırpınmaya başladığında kalbim öyle hızlı atıyordu ki öleceğimi sandım. "Sana ihtiyacım varmış gibi hissediyorum. Sensiz yapamazmışım gibi. Senden başka herkes gereksizmiş de bana bir tek sen lazımmışsın gibi."
Ona böylesine değer veren ilk kişiydim. Üzerine titriyordum, sürekli onun iyiliğini düşünüyor ve iyi hissetsin diye peşinde koşturuyordum. Tüm bunlara bakıldığı zaman Doruk'un bana ihtiyacı varmış gibi hissetmesi belki de normal olmalıydı. İhtiyacı olduğu için değil, beni sevdiği için yapmasını istedim. Doruk bana ayıkken beni sevdiğini söylesin, ben de ondan emin olayım istedim.
Son zamanlardaki hareketlerinin dengesizliği ona duyduğum güveni sorgulamama sebep olmuştu. Bir adım ileri attığında üç adım geri atmadan rahatlamayan birisiydi o. İşte bu yüzden, ben Doruk'tan emin değildim. Kanında alkol dolaşmazsa bu düzelir sanıyordum ama asıl sorunun alkol olmadığını şu an anlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖRT ÇEYREK
Teen FictionBir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi. Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi. Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi? İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri. Mumlar üfledim, dilekler diledim. Kayan her yıldızda adı...