Berk Baysal - Yaralarını Ben Sarayım
Yorumlarınız ve destekleriniz benim için çok önemli. Sizin sayenizde büyüyoruz.
Oy vermeyi unutmayınız 🧡🥀
"İLK ADIM"
Hüzün demişti annem, hasta olduğum için pencere gerisinden sokakta oynayan çocukları izlerken. Çok güçlü bir duygu olsa da mutluluk ondan çok daha güçlü bir duygudur. Hüznü bastırır, bazen kahkaha attırır bazen de ağlatır ama bu ağlama, duygularımızı açığa çıkarmanın bir sorun olmadığını bize hatırlatandır. İçinde acı ve keder barındırmaz aksine kalbimizi kıpır kıpır yapandır. Mutluluğa kapın hep açık olsun diye eklemiş, gözümden yaş gelene kadar da gıdıklamaya başlamıştı.
Annemin mutluluk tarifi buydu. Hüznün ardındaki mutluluğu görmemi, o mutluluğu inşa etmemi istemişti. Bugüne kadar hüznün ardındaki mutluluğu göremesem de bugün Alihan'ın mektubuna bakarken ilk kez görüyordum. Kalbim kıpır kıpırdı. İçimden kahkaha atmak ve ağlamak geliyordu. Bu mutluluğun kısa olduğunu bilsem de ruhumun kapılarına ona sonuna dek açmıştım. Anlık sarhoşluğa bile isteye izin vermiştim.
Sarhoşluğumdan Sevgi annemin sesiyle çıktım. "Gelebilir miyim kızım?" Kapının gerisinden tedirginlikle sesleniyordu. Panikle Alihan'ın yazdığı mektupları, ona mektup yazdığım defterin arasına koyup ortadan kaldırdım. Alihan'dan herhangi bir iz olmadığına emin olunca masamdan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Aynı durumu ruhum için söyleyemezdim. Alihan'dan epeyce iz kalmıştı. "Gelebilirsin."
Sevgi annem kapıyı açıp içeri girdi ve beni karşısında sağ salim görünce rahatladığını belli edercesine nefes aldı. "Kızım deminden beri sesleniyorum, duymuyorsun."
Duymamıştım. Bu da mutluluğun bir tarifi miydi yoksa? Mektubu okuduğumdan beri bir sis yayılmıştı etrafıma. Sesler, sözler kalmıştı ardında. Bir tek ben ve mektup vardı orada, bir de Alihan'ın teklifi.
"Üzgünüm, duymadım." Dedim bakışlarımı ondan kaçırarak. Sürekli sırıtmak istiyordum ama o yanımdayken yapamıyordum. Gözlerimse kontrolümden çıkmış, istediğime boyun eğmiyordu inatla. İçi gülüyordu, durmuyordu. Sevgi annemin görmemesi için baktım başka tarafa. "Bir şey mi istemiştin?"
"Börek hazır kızım, kahvaltıya seni bekliyoruz."
Açlığımı bile unutmuştum. Sevgi annemin sözleri mideme seslenilen çağrı gibiydi. Tepkisini guruldayarak verdi. Elimi mideme bastırdım. "Hemen geliyorum."
O sırada Sevgi annemin tuhaf bakışını yakaladım. Beni çözmeye çalışır gibi bakıyor ama çözemiyordu. Sonunda, "Tamam," diyerek çıktı odamdan. Rahat bir nefes üfledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA
Teen Fiction"Cehennem" diye tabir ettiği yerde 2 yıl boyunca tutsak kalan, ona yaşatılanlardan dolayı erkeklerden korkan bir kadın ve Güneş korkmasın diye ona dokunmayan, aralarındaki mesafeye sürekli dikkat eden, onu hayata geri döndürmeye çabalayan bir adamın...