4. Bölüm: "Geçmişin Karanlık İzleri"

4K 537 203
                                    

Halsey - Sorry

Yorumlarınız ve destekleriniz benim için çok önemli. Sizin sayenizde büyüyoruz.
Oy vermeyi unutmayınız 🧡

🥀

"GEÇMİŞİN KARANLIK İZLERİ"

Her çocuk gibi ben de senin yaşlarındayken büyümeyi çok isterdim. O yüzden büyüme hevesini çok iyi anlıyorum demişti annem saçımı okşayarak. Ama çocuk olmak büyümekten çok daha güzel ve eğlenceli... Büyümek için acele etme, çocukluğunun tadını çıkar.

Çocuk kalabilmiş miydim?

Çocuklar gibi sokaklarda koşup eğlenebilmiş miydim?

Eniştesine içki almak için çocuk yaşta çalıştırılmış, çocuk bedeni karanlığa satılmış biriydim ben. Yaşıtlarım sokaklarda koşup eğlenirken her gün her gece ağlamış, ölmek için yalvarmıştım ben. Her dayağın sonunun ölüme çıkmasını ummuştum. Bazen kemikleri kırılmış, bazen kan kusmuş, bazen de günlerce dayaktan kendime gelememiştim ama ölmemiştim. Ölmeyi bile becerememiştim.

Çocukluğumun tadını hiç çıkaramamıştım. Üzgünüm anne çok üzgünüm. Özür dilerim.

Acı veren düşüncelerimin eşliğinde bakışlarımı karşımda duran uçakta tutmaya devam ederken Beren'in sesi kulaklarımı doldurdu. ''Uçaktan korkuyor musun?''

Korkum uçaktan değil, ilk kez yanımda Poyraz abim olmadan uzun yolculuk yapacak olmamdan dolayıydı. Onlar nikâh işlemleri için bir gün önceden gitmişler, ben de sınavlarımdan dolayı kalmak zorunda kalmıştım. Yanımda Beren ile Cesur olmasına rağmen gergindim.

Cesur, Poyraz abimin en güvendiği korumasıydı. Beren de Poyraz abim için çalışıyordu ve Cesur ile yaklaşık 1 haftadır evliydiler. Aynı zamanda benim geçmişimi bilen nadir insanlardandılar.

Başımı yavaşça sağa sola salladım. ''Hayır korkmuyorum.'' diyerek uçağa doğru ilerledim.

Uçağa binmemle birlikte hemen ardımdan kıkırdama sesleri gelince bakışlarımı Cesur ile Beren'e çevirdim. İkisi de öyle mutlu öyle aşık görünüyorlardı ki imrenerek içimi çektim ve yanı başımda duran koltuğa yerleşip başımı pencereden dışarıya çevirdim. Baş başa kalmaya ihtiyaçları varmış gibi hissediyordum, onları rahatsız etmek istemiyordum.

Uçak hareket edince yolun yavaş bir şekilde akmasını izlemeye başladım. Yolun akışı hızlandıkça kalp atışlarım da hızlanmıştı. Uçağa defalarca kez binmeme rağmen uçak kalkarken hızlanan kalp atışlarım, hâlâ ilk günkü gibi tepki veriyordu. Buna bir türlü alışamıyordum.

Uçak gökyüzüne doğru yol almaya başlayınca sakinleşmek için derin bir nefes aldım. Poyraz abimin varlığına ihtiyacım vardı. O olmadığı zamanlarda korkumla başa çıkmakta zorlanıyordum. Kollarım sarılma isteğiyle sızlayınca yanı başımda duran çantamdan inhalerimi çıkardım ve aradığım desteği onunla sağlamaya çalıştım. Bir kez, iki kez, üç kez... Kısa bir süre içerisinde kendimi iyi hissedince de başımı pencereye çevirip gökyüzüne baktım.

Uçsuz bucaksız maviliği izlemek ruhumun orta yerine yavaş yavaş huzurunu serpiyordu. Geçmişimden derin izler bırakan dinmek bilmeyen çığlıklarımı, az da olsa bastırıyordu fakat bana yepyeni bir huzursuzluk bahşeden gerginliğimi ise bastıramıyordu.

Omurgamdan aşağı karıncalanma hissi yavaş yavaş yayılırken sıkıntıyla soludum. Her ne kadar Poyraz abimin düğünü olacağı için heyecanlı olsam da Alihan'ı görecek olmamdan dolayı huzursuzdum. O berbat geçen geceden sonra onu bir daha görmemiştim ve şu an yeniden görme cesaretim hiç yoktu.

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin