Oliver ve Laura ikisi de otele gidecekleri için aynı yoldan gidiyorlardı. Oliver aslında çamuru sayesinde kendine kanatlar yaparak uçabilirdi ama Laura' nın ne yapacağını merak etmişti. Laura bir süre farklı yolda yürüse de sonradan Oliver' ın yanına geçti.
"Merhaba!" dedi hemen, meraklı bir hali vardı ama daha çok kendini tutmaya çalışıyordu.
"Hayati teklise olmayan tek kişi! Merhaba." dedi Oliver, biraz daha gelemse sıkılmaya başlayacaktı."
Laura gülümsedi. "Evet, sanırım öyle!" dedi Laura. "Bu arada, adın ne idi?"
"Oliver Black" dedi Oliver elini uzatarak. "inan bana yakında ismimi asla unutamayacaksın~"
Laura hemen uzattığı elini sıktı ve diğer eliyle kendi başına vurdu. "Hafıza pek yok bende Bay Oliver. Ve bunu diyen bir kaç kişi daha vardı. Şimdi otelin 30 metre ötesine bile gelemiyorlar. Nasıl diye bana sormayın, onu Bayan Charli'ye sorun. Kendisi iyi biridir."
"Ah yanlış anladın! otel ile bir sorunum yok! benim planlarım çok daha eğlenceli~ Ve sadece Oliver yeterli resmiyete gerek yok."
"Anladım Oliver. Yani sizin eğlence anlayışınız genel olarak ölüm ile ilgili. Yani o zaman ben sizin eğlenceniz dışında olacağım." İkinci bir ölüm güncel planları arasında yoktu. "Ki ben pek eğlenen biri değilimdir. Ama size yardım gerektiğinde beni ara. Bayan Charlie'den izin alabilirsem bir ihtimal de olsa yanına gelirim. Ama sen Alastor'un yanında olacaktın, değil mi? Büyük ihtimal ben orada daha da dibe giderim."
"Ölümü kim sevmez ki! Ayrıca yardıma ihtiyacım yok! zaten bir işim de yok..." Ardından şeytanice güldü. "Ama eğer senin yardıma ihtiyacın olursa söylemen yeterli.Umarım hemen ölmezsin eğlenceli birine benziyorsun!"
"Her şey gerektiği yerde Oliver. Erken davranırsan yem olursun. Bunu herkes bilir. Bu yüzden en tehlikede olanlardan benim. Çünkü susamıyorum bazen." dedi asılan bir suratla, bu engel olmadığı huyunu sevmiyordu. "Bu yüzden çoğu sırrı bir yere yazıyorum, kendimin bile zor bulabileceği yere. Pek de sır bilmem zaten."
Oliver mutlu bir şekilde bakar hatta neredeyse fazla mutlu bir şekilde. "Bu konuda yardım edebilirim işte! Tabii karşılığında küçük bir iyilik istiyorum!"
Meraklı bir sıfat ile bakıyordu Laura. "Nedir o iyilik? Ben de yardım etmek isterim sana. Neyse- Nasıl yardım edebilirsin bu hiç durmadan konuşmama?"
"Ah büyük bir şey değil! sadece benim seçtiğim bir zamanda bana yardım edeceksin arkadaşlar arasında iyiliğin lafı olmaz bile!" dedi neşeli bir şekilde. Ardından elinde kullandığı çamurdan bir maske belirdi. "Çok konuşma sorunu için bunu takmanın yeterli! Aktif olmadığı zaman sende olduğunu kimse anlamaz bile." Ardından gururla devam etti. "Kendi tasarımım! Söylemek istemediğin şeylere karar vermen yeterli ve eğer ağzından kaçıracak olursan maske devreye girer!" Laura' ya elini uzattı. "Anlaştık mı o zaman?"
Laura bir iki saniye de olsa düşündü Ardından "Tamam. Ve teşekkür ederim!" diyerekten Oliver'ın elini sıktı.Elleri etrafında beliren siyah zincirler saniyeler içinde kayboldu. Laura biraz düşünce aklına bir soru geldi. "Yahu bu benim dırdırıma dayanamayıp kırılırsa ne olur? Ama sana güveniyorum Oliver!"
"Merak etme benim çamurum dayanıklıdır." dedi Oliver ardından anlamamış bir şekilde bakarak. "Neden teşekkür ettin?" diye sordu.
"Ama çamur yine bazen suya dayanamıyor... "Ardından boş verdi. "Neyse! Teşekkür etmenin sebebi ise.. Bir adet haline gelmiş olması. Birisi birine yardım ettiğinde bizim kültürde teşekkür edilirdi."
Neşeyle kıkırdadı Oliver. "Gerçekten garip birisin Laura." Oliver ona maskeyi verdiğinde Laura hemen maskeyi suratına taktı maske eriyerek kayboldu. "Şimdi söylemek istemediğin bir şey söylemeyi dene."
Laura ağzını açtı, bir şey söyleyecekti ama bir öksürük tuttu ve hiçbir şey söyleyemedi. "İşe yarıyor!" dedi gülerek.
"Elbette işe yarayacak, maskeyi ben yaptım!" dedi gururla. "Ne zaman yardım gerekirse hazırım!"
"Benim de bir yardım etmem gerekir. Borçlu gitmek istemem!" dedi Laura hemen.
"Ah merak etme yardıma ihtiyacım olursa haberin olacak~" dedi Oliver şeytani bir gülümsemeyle.
Ondan sonra da zaten otele varmışlardı. Charlie 'nin onu heyecanlı karşılaması ve tutup Alastor 'ın yanına üst kata sürüklemesi ardından Laura işini öğrenmişti.
"Merak etme, çok büyük bir işe gerek yok! Tıpkı daha önceki seferlerde olduğu gibi genel olarak otel üyelerimize ekstra yardım lazım, eminim halledersin!" dedi Charlie keyifle. "Şimdi otel sakinleri için toplu yemek saati, Niffty' i bulup ve yemek işinde ona yardım etmelisin."
"Tamamdır Bayan Charlie!" dedi Laura ve hemen kocaman baykuş gözleriyle çevreyi taramaya koyuldu. Arkasına bakmak için kafasını tam çevirince Charlie yüzünü buruşturmadan edemdi. "Peki... Ben gidiyorum! Bir sorun olursa seslenebilirsin, Husk' da hep buralarda yardımcı olur."
"Yardımcı olursun değil mi Husk abi?" dedi Laura başı tam arkaya çevrilmiş halde geri geri yürüyerek Husk' ın barına yaklaşarak.
"Mızıldanmadığın ve keyfim yerinde olduğu sürece bakarız." dedi Husk, bu baş çevirmelere Alastor 'dan alışıktı. "Ayrıca geri geri yürüme kuş beyin, yine düşeceksin, geçen sefer kanadın kırılmadı ama bu sefer kesin kırılır." Laura başını geri önüne çevirdi. "Geri mi gidiyordum! Şaşkın kafam benim!" dedi baykuş sesleri çıkartıp gülerken.
Husk göz devirdi. Bebek bakıcılığı saati gelmişti.
----
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Ayakçıları -Hazbin Hotel Katılımlı-
Fanfiction-Hazbin Hotel Katılımlı Kitap- Katılım Durumu: KAPALI ❌ Kapak logosu: ChatGPT Cehenneme hoş geldin, seni şanlı günahkar! Evet, şanslı diyorum çünkü tebrikler, artık bir işin var! Sevi...