Killmer Ramsey ve diğerlerini izlemek için camdan dışarı çıkmadan önce her şeyi kontrol ediyordu. "Evrak işleri tamam, dronlar herkesi izliyor, dron kumandası cebimde, rozetimi de aldım o zaman her şey tamam!" Arkasını dönüp camdan çıkacağı sıra kapı çalındı. "Gir! Yoksa bir şey mi soracaksın Sanguis?"
"Merhaba Killmer."
Killmer arkası dönükken gözleri fal taşı gibi açıldı. Tam olarak arkasındaki sesin sahibine çevirdi yönünü. "Elias..." dedi şaşkınlık içinde.
Elias Killmer'ın arkadaşıydı. Bayağı yakın "arkadaşı".
İnsan yaşamlarından kalma tanıyorlardı birbirilerini. Killmer Çar Ⅱ. Nikolay' ın askerlerinden biriyken Elias devrim yaratmaya çalışan bir gurup fabrika işçisinden biriydi. Birbirleriyle ilk denk geldikleri anda Elias onu Çar'ın askerlerinden olduğundan öldürecekti. Killmer ise kendisinin ajanlık için asker arasına girdiğini söyledi. Elias'a babasının Kanlı Pazar' da öldürüldüğünü söylediğinde Elias ona güvenme kararı aldı. Killmer o olaydan sonra tüm bilgileri Elias' a söylüyor, Elias' da tüm devrimcilere yayıyordu. Yaptıkları şeyler başarılı olmuştu! İkisi de Sovyetler Birliği' nin kurulmasında aldıkları rol sayesinde yüksek rütbelerle ödüllendirilmiş ve yine beraber kalmaya devam etmişlerdi. 2. Dünya Savaşı gelip çattığında farklı cephelerde savaşları yönetseler de her zaman zaferle geri döneceklerini bildiklerinden bunu sorun etmiyorlardı. Ama Killmer Nazi askerleri ile savaşırken esir düşmüştü. Elias bunu duyunca deliye dönse de üstlerinden gelen emirlerle hiçbir şey yapamadı. Zafer günü gelip çattığında onu kurtaracaklarını bilmiyordu. Ama olmadı. Killmer Zafer Günün'nde kutlama seslerini duyarken işkencelere dayanamayıp öldü.
Elias onu bulduğunda onun başında duran Nazi askerlerinin dördünü de öldürdü fakat Killmer' ı kurtaramamıştı. Ama ayrılacakları nokta orası değildi!
Elias' da öldükten sonra cennette yeniden buluştular! Killmer' ın öldürülmesi üstüne Elias tüm ekstra saldırganlıklarını ve kötü alışkanlıklarını bırakmıştı. Killmer' ın cennette gideceğine emindi ve tek isteği Tanrı' nın ondan dostunu temelli almamasıydı. Cennette Killmer'ı mareşal olarak gördüğünde o kadar sevindi ki neredeyse sevinçten ağlayacaktı! Kendisi de savaş bilgisi ve dikakti üstüne Exorcist ordusunun eğitmeni oldu. Onları eğitmek ve bir sorun sezerse Sera' ya söylemek onun göreviydi.
Fakat ayrılacakları nokta yaklaşmıştı. Elias halinden mutluydu, cennet çok rahattı! Yüksek rütbesi vardı ve Killmer yaşarken olduğu gibi yüksek melekleri uslu uslu gözüküp arkalarından kafasına eseni yapabiliyordu! Killmer ise bu konudan memnun değildi. Oğlunun ona olan nefreti de bu memnuniyetsizliğini arttırıyordu. Sonra olanlar oldu. Killmer'In cennete dair tüm sorgulamalarını Elias Sera' ya anlattı. Sera bir konsey düzenledi ve Killmer o konseyde Sera' nın kanatlarını kırdı.
Elias sevinçli bir şaşkın ifadeyle ona bakmış ama sonrasında ona yumruk atmış ve iğrenç günahkarlardan biri olmaya başladığı için azarlamıştı Killmer'ın cehenneme gideceği portalı açan kişi Elias olmuştu.
"Burada ne işin var?" diyebildi Killmer, en sonunda konuşarak. "Şeytan gibi durmuyorsun.."
Elias gururla konuştu. "Kovulmadım çünkü, Cennetin Yüksek Serafimi Sera adına buradayım."
Killmer gözlerini devirdi. Cennet'in daha önce onu ikna etmek için gönderdiği melekler yetmemiş, bir de eski sevgilisini mi gönderme kararı almışlardı!? Harika... Aynı muhabbetleri Elias' dan dinlemesi gerekecekti bir de.
Elias elindeki Cehennem Ayakçıları broşürünü gösterdi yüzünü buruşturarak. "Broşürde resmini görünce yalan yok ilk başta bir halüsinasyon sandım, bu fiyaskoyu kendi gözlerimle görmem gerekiyordu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Ayakçıları -Hazbin Hotel Katılımlı-
Fanfiction-Hazbin Hotel Katılımlı Kitap- Katılım Durumu: KAPALI ❌ Kapak logosu: ChatGPT Cehenneme hoş geldin, seni şanlı günahkar! Evet, şanslı diyorum çünkü tebrikler, artık bir işin var! Sevi...