Cehennem Ayakçıları -Hazbin Hotel Katılımlı-

Laura, Ramsey ve Killmer Bölüm 2: Kuzgun Kral

Laura' nın mutfakta Niffty' e olan yardımları bitmişti. Ardından öğle yemeğinin misafirlere servis edilmesi gerçekleşti ve misafirlerin etkinlik saatinde odaların  temizliği! Sonra da etkinlik alanının temizliği. Niffty bu işi tek başına yapmayı sevse de yanında yardıma izin verdiği tek kişi Laura'ydı. Bir yandan baykuşun dökülen tüylerini de temizliyordu. Ve Niffty'e göre eğlenceli kısım; Haşere kontrolü! 

Hepsi bittiğinde Niffty böcek kukla gösterisine hazırlanmak için giderken Laura Charlie' nin yanına ilerledi. "Tüm işler tamamlandı bayan Charlie!"

"Mükemmel, teşekkürler Laura!" dedi Charlie neşeli bir gülümsemeyle. "Bu akşam için müsait misin?"

"Tabii, size yardım etmek dışında başka bir işim yok!" dedi Laura.

"Doğru-" dedi Charlie, bir an aklından çıkmıştı. "James' i biliyorsun."

"Evet, öcünün oğlu..." dedi Laura tüylerini kabartarak. "Ama babası kadar öcü değil!"

"Yamyam kasabasında bir yemek için beni davet etti, merak ediyordum da sen de gelmek ister misin? Biliyorsun Vaggie biraz hasta olunca onu yormak istemiyorum. Bu iş için bir istek değil yani istersen otelde de kalabilirsin tabii-"

"Gelmeyi çok isterim!" dedi Laura neşeli bir ötüşle. "Hem daha uygun olur, sizin yardımcınızım sonuçta, hem Vaggie abla beni daha fazla çevrede istemeyecektir... Temizlik sırasında odasını temizlemeye kalktığımda biraz kızdı....."

"Vaggie' ye aldırma, seni çok seviyor aslında seni ama hastayken biraz huysuz oluyor." dedi Charlie Laura' nın moral vermek adına sırtını okşayarak. Laura buna karşı hemen Charlie' ye sarıldı. Cahrlie 'de neşeyle sarılmaya karşılık verdi. Charlie sarılırken duvardaki saati fark etti. "Olamaz! Geç kalıyoruz!"

"O zaman uçalım!" dedi Laura keyifle kanatlarını açarak. Charlie heyecanla gülümsedi. "Bu mükemmel fikir!" dedi Husk, biz gidiyoruz, otel sana emanet!"

"Gözünüz arkada kalmasın prenses, kuş beyinliye dikkat edin." dedi Husk el sallayarak. Sonunda huzura kavuşabilirdi... Ardından Niffty ortaya çıktı. "Hayır, bugün daha fazla bakıcılık yapmıyorum!"  Niffty'i alıp hemen Charlie' nin kucağına tutuşturdu ve onlarla Laura' yı kapı dışarı etti. Üçü bir süre bakıştı. "Şey... Sanırım Niffty' de geliyor!" dedi Charlie gülümseyerek.

"Hadi uçalım!" dedi Laura ve onları tutarak havalandı.

--

Ve yine olan olmuştu....Ramsey yine bir şey çalmıştı ve kaçmaya çalışıyordu. Normalde fark ettirmezdi ve her zamanki gibi çok sessizdi!  Ama nasıl olduysa silindir şapkalı yamyam fark etmişti.

Elinde oldukça parlak, bombeli camlı altın bir saatli kolye vardı.  "Ulan Killmer, bana bu yamyamlarn bu kadar parlak takıları olduğunu söylememiştin!" Killmer' ın bilerek demediğine çok emindi. Puşt bundan eğleniyordu... Koşmaya devam ederken çıkmaz sokağa girmemek için açıklık alana çıktı ama etrafını daha çok yamyam gelmişti. Uçacağı sırada ise yamyamlar yanatlarını da yakaladı. İçerinden biri "Ellerini kesip yiyelim!" diye bağırınca diğerleri hemen gaza geldi. 

Ramsey yardım istemek için çatılara bakındığı sıra kanat çırpış sesini duydu. Ramsey rahatlamış bir şekilde keyifle gülerken Killmer öfkeli bir şekilde önüne inmişti. "Hiç kimse benim Kuzgun Kral' ımın tek bir tüyüne bile dokunamaz!" 

Havalı inişin yanında "Kuzgun Kralı' ım" demesini etkileyici bulmadığını söylese Ramsey bu kesinlikle çok büyük bir yalan olurdu! Kesinlikle etkilenmişti.

Altın saatli kolyesi çalınan silindir şapkalı yamyam öne çıktı. "O bir hırsız! Elleri yenmeli!"

"Ya da çalınan mal değerinde mal verilmeli. Rosie' nin koyduğu kurallar böyleydi." dedi Killmer ve ardından rozetini çıkardı.  Bu rozet balyozunu çağırmasını sağlayan, Sera tarafından yapılmış bir rozetti. Cehennem halkı da bunu çok iyi biliyordu. 

Ayrıca bu rozeti Ramsey' in aşırıp satmaya çalışmasıyla tanışmışlardı... 

"Bu yeterli mi?" dedi Killmer  şaşkınca bakan yamyama rozeti uzatarak. 

"Killmer  buna gerek yok, geri veririm-" demek istese Killmer konuşmasına izin vermedi. "Sen güzel bir şeyi beğendiysen onu alırsın." Yamyama geri döndüğünde yamyam rozeti hemen aldı. "Elbette Bay Killmer, bu yeterli. Ve lütfen erkek arkadaşınıza sahip çıkın!"

"Merak etmeyin bayım, onunla ilgileneceğim." Yamyamlar dağıldığında Killmer Ramsey'e döndü. Ramsey başını çevirmişti. "Bari güzel bir şey çaldım de."

"Ben zevkli bir adamım, elbette güzel bir şey çalacağım!" dedi Ramsey çaldığı saatli kolyeyi göstererek.

Killmer sırıttı kocaman. "Tabii öylesin, tam da bana layık bir adam~" Ramsey' i boynundan öptü.

Ramsey hafif sırıtırken biraz tüylerini kabarttı. "Nerden vuracağını çok iyi biliyorsun~" dedi Kanatlarıyla Kİllmer'ı kendine çekerek. Killmer başını ona  yasladığında elini Ramsey' in yaka kartına götürdü. "Bence buna artık ihtiyacın yok."

Yaka kartını Killmer' ın çıkartması, anlaşmalarını tamamen sonlandıracaktı ve Ramsey özgür olacaktı.

Ramsey onun eline ve ardından yüzüne baktı. "Emin misin? Borç borçtur sonuçta. Yakalanmak benim kabahatimdi." Hafif sırıtıp Killmer'ın yaka kartını tutan elini tutar. "Başka çaldıracak bir şeyin kalmadıysa o ayrı tabii..."

Killmer gülümsedi. "Çalabileceğin parlak bir şey olarak geriye kalan tek şey kalbim, onu da çoktan kaptırdım ve geri almaya niyetim yok." dedi Killmer ve yaka kartını çekti, O Ramsey'i öperken yaka kartı kayboldu. Bir an için Ramsey'in boynundaki altın anlaşma zinciri belirdi ama ardından kırılarak parçalandı.

Ramsey biraz afallasa da çabucak Killmer'ı kendine bastırdı öpücüğüne karşılık veririrken 

Sonuçta bir hırsız daha ne isterdi ki? Çalınabilecek en özel şeyi çaldıktan sonra.

Killmer biraz geri çekildiğinde endişeyle sordu. "Ruhun artık bir kuş kadar özgür... Peki uçup gidecek misin?"  Özellikle Ramsey' e bakmaktan kaçınıyordu.

'Elias gibi, beni bırakacak mısın?' da demek istese de kelimeleri ağzında tuttu.  Bu anı bu bilgiyle bozmayacaktı.

"Evet, bu kaçacak bir fırsat değil sonuçta." dedi neşeli bir sesle. Killmer iyice başını eğdiğinde. Killmer'ın çenesini tutup onun yüzüne baktı. "O yüzden birlikte uçacağız. Seni bırakmak gibi bir niyetim yok."

Killmer gülümseyerek ona sarıldı.