Betül'ün Anlatımı
Bebeğimizin erkek olduğunu öğrendikten sonra, artık her şey daha bir heyecan verici geliyordu. Semih’in bu haberi aldıktan sonraki coşkusu, Kayra’nın abla olmanın keyfiyle sürekli bizimle ilgilenmesi… İçimden bir şeyler taşıyordu sanki. Ama düşük riskim olduğu için, kendimi biraz geri planda tutmam gerekiyordu. Bu, Semih’in ve Kayra’nın bana en ufak bir iş yaptırmamak için uğraşması anlamına geliyordu.
O sabah, her zamanki gibi erkenden uyanıp kahvaltı hazırlamak istedim. Daha tezgaha yaklaşamadan Semih'in sesi duyuldu: “Güzelim, bırak biz hazırlayalım. Sen dinlen, otur koltukta.” Kayra da hemen araya girip babasına destek çıktı, “Evet anne, sen otur! Biz seninle ilgileneceğiz.” Semih, eline bir bardak meyve suyu alıp yanıma geldi, “Bunu iç karıcığım, her sabah vitaminini alman lazım,” dedi, göz kırparak.
Elimde olmadan gülümsedim, “Aşkım, bebeğimiz daha dört aylık. Abartmıyor muyuz sence?” dedim şakayla. Semih hafifçe gülerek, “Ne abartması güzelim, asıl sana hizmet etmekten onur duyuyorum,” diyerek eğildi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Sonra kolumdan tutup beni koltuğa yönlendirdi. “Burası çok rahat, biliyorsun,” diye hafifçe güldü.
Kayra hemen yanıma gelip battaniyeyi üzerime çekti, “Anne, sen dinlen, biz sana en güzel kahvaltıyı hazırlayacağız.” Semih ise mutfakta müthiş bir şef gibi malzemeleri hazırlamaya koyuldu. Arada Kayra ile iş paylaşımı yaptıklarını duymak içimi sıcacık yaptı.
Kahvaltı masasına oturduğumda gözlerime inanamadım. Semih, önüme mükemmel bir kahvaltı tabağı koyarken Kayra da bana minik bir not uzattı. Üzerinde kocaman harflerle, “En güzel anneye, en tatlı kahvaltı!” yazıyordu. Semih kaşlarını kaldırıp hafif bir tebessümle, “Böyle şeyler hep sürprizdir, aşkım,” dedi. Kayra da gülerek bana sarıldı.
O sabah, en sevdiğim kahvaltıyı yaparken Semih ve Kayra'nın bana gösterdiği sevgi, kendimi dünyanın en özel insanı gibi hissettirdi. Her lokmada içimi ısıtan bir huzur vardı. Bebeğimizle birlikte sağlıklı, mutlu bir gelecek hayal etmek için daha güzel bir an olamazdı. Bu sevgi dolu anları hafızama kazırken içimden yalnızca bir şey diledim: Bu mutluluk sonsuza kadar bizimle olsun.
O sabah kahvaltıyı yaparken, her şeyin nasıl da mükemmel olduğunu düşündüm. Önümdeki tabakta sevgiyle hazırlanmış yiyecekler, yanı başımda Semih ve Kayra’nın tatlı sohbetleri, hayatımın en mutlu anlarından birini yaşadığımı hissettiriyordu.
Kayra, elindeki tost dilimini bana uzatırken, “Anne, bak en sevdiğin gibi yaptım, yiyecek misin?” diye sordu. Gözlerindeki o masum ışıltıyı gördüğümde, her şeyin ne kadar anlamlı olduğunu daha iyi anladım. Onun ablalık heyecanı, minicik bedeninden taşan o sevecenlik… Küçük bir kardeşi olacağını öğrendiğinden beri gözlerinde hiç sönmeyen bir ışık vardı.
Semih, “Kayra bu kadar özenmiş, artık beğenmeden olmaz, güzelim!” diyerek bana göz kırptı. Kayra ise bu desteği alınca daha da coştu, “Anne, seni rahat ettirmek için her şeyi yaparım! Zaten Musti dayım da söyledi; ablalık büyük sorumluluk!” dedi gülerek. Bu tatlı hallerine daha fazla dayanamayarak, tost diliminden kocaman bir ısırık aldım, “Harika olmuş Kayracığım, ellerine sağlık!” diyerek sarıldım ona.
Semih, ikimize bakarak gülümserken, “Bizim ailemiz giderek büyüyor. Kocaman, sevgi dolu bir aile olacağız,” dedi usulca. Gözlerimde hafif bir buğu oluştu, Semih'in söyledikleri içimi ısıtıyordu. Geçmişte yaşadığımız tüm zorlukları düşündüm; inişleri, çıkışları, yaraları… Ama her şey bizi buraya getirmişti. O an, geçmişte yaşadığımız her şeye minnettar olduğumu hissettim. Çünkü bizi güçlendiren, birbirimize daha sıkı bağlayan her şeyin toplamıydı bu an.
Kahvaltıdan sonra Kayra, kardeşi için hazırlamayı düşündüğü isimleri anlatmaya başladı; her bir isimden sonra gözlerini açarak, “Ama sen karar ver, anneciğim, olur mu?” diye soruyordu. Semih ise her ismi duydukça gözlerini deviriyor, “Bu isimle mi büyüyecek bizim oğlumuz?” diye gülüyordu. Aralarındaki tatlı atışmaya bakarken, kendimi şanslı hissettim. Çünkü hayatımda hem güçlü bir eş, hem harika bir çocuk ve yakında gelecek bir bebekle birlikte, her şey eksiksizdi.
O gün boyunca evde küçük bir tatil havası yaşadık. Semih, Kayra ile oyunlar oynadı, ben ise onları izleyip kahkahalarına eşlik ettim. Akşam olduğunda, içimde tarifsiz bir huzurla, başımı Semih’in omzuna yasladım. Sessizce, “Aşkım, gerçekten çok mutluyum. Sizinle her şey o kadar güzel ki…” dedim.
Semih, başımı usulca okşayarak, “Biz de çok mutluyuz, güzelim. Seninle bu hayatı paylaşmak, çocuklarımızla bir aile olmak… Bu, benim hayalini kurduğum her şeyden daha değerli,” diye fısıldadı.
O an, içimdeki tüm korkular, tüm endişeler dağıldı. Çünkü ne olursa olsun, birlikte olduğumuz sürece her şeyin üstesinden geleceğimize inanıyordum. Gelecek günler ne getirirse getirsin, bu sevgi ve güvenle her şeyin üstesinden gelecektik.
---
Evvvett gençler kısa bir bölüm olduğunun bende farkındayım yarın matematik sınavım var sınavdan önce sizi bölümsüz bırakmak istemedimmmOylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Ofsaytı
Fanfiction"Aşkın Ofsaytı," futbol sahalarında geçen gençlik yıllarında birbirlerine delicesine âşık olan Semih ve Betül'ün hikayesidir. Tutkuyla başlayan aşkları, Betül'ün hayal kırıklığı ve Semih'in kariyer baskısı altında dağıldı. Yıllar süren ayrılıktan so...