41.Bölüm

2 1 0
                                    

✨️İyi okumalar.✨️

✨️✨️✨️

Okullar başlamıştı. Hatta okulların başlamasının üzerinden 2 ay geçmişti. Her gün Alperen'le okula gidip geliyorduk. Çıkışta ikimiz de kendimiz için çizim malzemeleri almıştık. Elimdekiler bitmek üzereydi. Alperen de derslerinde çok başarılıydı ve yeni arkadaşlar edinmişti. Benim de arkadaşlarımla aram düzelmişti.

Her şey çok doğal ve güzeldi. Alperen'in hayali kendi mimarlık ofisini açmaktı. Bu yetenekle çok önemli biri olacağına da emindim. Ben güzel sanatlar okuduğum için öğretmen olmak istiyordum.

Okul çıkışı hava yağmurlu olduğu için hızlıca arabaya koşmuştuk. Aralık sert geçiyordu, beklendiği gibi tabii ama bayağı soğuktu. Eve dönmeden abur cubur bir şeyler de alıp öyle geçmiştik eve.

Sıcacık olan eve güler yüzle girip rahatladıktan sonra ikimiz de önce kendi işlerimizle ilgilenmiştik. Sonrasında birlikte yemek yapmıştık. Alperen'e sürekli mesaj geldiğini duyunca kaşlarımı çatmıştım.

"Of!" Alperen'in oflayıp telefonuna baktığını görünce sakin kalmaya çalışmıştım. Kaşları çatık, sinirle ekrana bakıp bir şeyler yazıyordu. Müdahale etmeyecektim, ona güveniyordum ama sinirimi de bozmuştu bu durum. Bir şey onu rahatsız ediyordu.

"İyi misin Alperen? Bir sorun mu var?" Dediğimde hemen irkilip ekranı kapatmış ve telefonu cebine koyup gülümseyerek yanıma gelmişti. Gerilmişti, ben de gerilmiştim.

"Y-yok, bir şey yok iyiyim." Diyerek soğanı doğramaya devam ettiğinde benden bir şey sakladığına emin olmuştum. Neden saklıyordu? Kimdi zırt bırt mesaj atan? Bana neden söylemiyordu?

"Peki." Diyerek yemeğin altını kapatmıştım. Düşünmemeye çalışacaktım. Önemli bir şey olursa bana söylerdi değil mi? Yine de içimden bir türlü gitmeyen huzursuzlukla geçen bir akşam olmuştu.

Telefonunu sessize almıştı. Mesajlaşıyordu ve ben çatlamak üzereydim. Kiminle konuşuyordu? Niye sesi kısmıştı ki? Kaşları çatık, öfkeliydi. Bana döndüğünde gülümsüyor, bir şey yokmuş gibi davranıyordu.

"Ben yatıyorum." Diyerek daha fazla sakin kalamayarak kalkmıştım. Odaya girip kapıyı kapatmış ve yatağın yanında ileri geri yürümeye başlamıştım.

Neden söylemiyordu? Kiminle konuşuyor olabilirdi ki? Hayır ısrarla saklayışından dolayı ne düşünmeliyim ki? Sinirden deliye dönecektim. Kapı tıklanınca hemen yatağa oturmuştum. Alperen içeriye girdiğinde yüzüne bakıp gülümsemekle uğraşmamıştım.

"Almila, sen bana kızdın mı?" Diye masum masum sorduğunda tepem atmıştı. Ayağa kalkıp dibine kadar girmiştim. Bundan sonra belki de geçen seferki güven kavgamızdan yaşanabilirdi ama bunu öğrenmek zorundaydım.

"Kiminle konuşuyorsun? Sinirli olduğunu görüyorum Alperen. Sana sorduğumda söylemiyorsun ama benden bir şey saklıyorsun. Çok belli oluyor. Sana güveniyorum bana öyle bir yanlış yapmazsın ama seni rahatsız eden kişiyi bilmek istiyorum. Benden saklayamazsın!" Diye söylendikçe Alperen gittikçe gülmeye başlamıştı. Komik bir şey söylediğimi düşünmüyordum.

"Sen beni kıskandın mı?" Dediğinde önce bir süre donmuştum. Sonra gözlerimi devirip oflayarak geri çekilmiştim.

"Ne saçmalıyorsun ya?! Tabii ki kıskanıyorum! Sevgilim değil misin? Seni rahatsız edeni bana söylemezsen bu kıskançlıktan çıkacak." Diye nazikçe tehdit ettiğimde telefonunu çıkarıp bana vermişti. Şifresini bildiğim için açacaktım ama emin olmak için bir daha yüzüne bakmıştım.

"Seni kızdırmak istemediğim için söylemedim çünkü görünce sakin kalamayabilirsin." Dediğinde yatağa oturmuştu çoktan. Kilidi açıp yanına oturmuş, mesajlara girmiştim. En üstte kayıtlı olmayan bir numara vardı. Ona girip mesajları okumaya başlamıştım.

Ortak dersten bir kız Alperen'e yavşıyordu mesajlarda. Alperen sürekli şikayet etmekten bahsediyor, ters cevaplar veriyordu. En son kız, Alperen'e bir fotoğraf atmıştı ama tek seferlikti. Fotoğrafa bakmamış ve bakmayacağını söylemişti Alperen. Hemen telefonumu açıp Kamerayı açmıştım. Ekranı kendime çevirip fotoğrafı açmıştım.

Yarı çıplak fotoğrafla midem bulanırken çekmiştim onu telefonuma. Sonra da mesajları da kendime çekip numarasını aldıktan sonra kızı engellemiştim. Alperen'e birini engellemeyi de öğretmiştim. Bilmiyordu çünkü.

"Ne attığını merak ediyor musun?" Dediğimde Alperen'e telefonu uzatmıştım. Telefonu alırken bana bakmıştı gülerek.

"Etmiyorum. Etsem açmaz mıydım?" Dediğinde gözlerimi devirip telefondaki yeni fotoğrafları gizlemiştim. Ekranı kapatıp Alperen'e döndüğümde kaşlarım hala çatıktı.

"Bir daha sana böyle yürüyeni görürsen engelle direkt." Dediğimde gülüp onaylamıştı. Bu durum onu resmen eğlendiriyordu. Şaka gibiydi cidden!

✨️✨️✨️

✨️Yorumlarınızı bekliyorum.✨️

Sokak Kedisi ✨️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin