42.Bölüm

2 1 0
                                    

✨️Veee final bölümü. Umarım okurken eğlenmişsinizdir çünkü ben yazarken eğlenerek yazdım. Neysee bölüme geçelim. İyi okumalar.✨️

✨️✨️✨️

Final✨️

3 yıl sonra;

"Almila, ben hazırım." Diyen Alperen'e dönmüştüm. O çoktan takımını giymişti. Ben gelinliğimi giymemiştim, saçım yapılıyordu, makyajım yapılmıştı çoktan. Onun işi zor değildi ki, saç ve kıyafet. O kadardı.

Saçım topuz değildi, dalgalı bir model yapılmıştı ve aralara papatyalı ve beyaz güllü tokalar takılmıştı. Çok tatlı duruyordu. Gelinliğim çok kabarık değildi, makyajım da hafifti. Bence çok güzel ve gayet sade olmuştum.

Saçım tamamlandığında düğün salonuna gitmiştik. Gelin odasında gelinliğimi giydikten sonra artık tamamen hazırdım. Alperen de yanımdaydı, annem ve babam hiç durmuyordu. Arkadaşlarımız gelmeye başlamışlardı.

Evimizde geçen gün çıkan yangından dolayı evi değiştirmek zorunda kalmıştık. Gece'yi kurtarabilmiştik ve ateş çok büyümeden söndürebilmiştik ama artık o evde kalamazdık.

Kötü bir anı olacaktı ve yeni bir başlangıç için Alperen'in şirketine yakın olan bir yerde, denize yakın, bahçeli dubleks ama küçük bir evimiz vardı. Bizim odamız dışında annemlere de bir oda ayarlamıştık ve iki tane daha boş oda vardı. Gece'nin eşyalarını yine alt katta tutuyorduk, tabii büyümüştü ama yine de bahçeye çıkmakta daha çabuk olabilsin diyeydi.

Bahçe yine güvenliydi, duvarla kaplıydı ve Gece de biz de bahçede de evde de güvendeydik. Alperen yangın çıkmasını önleyici bir sistem üzerinde çalışıyordu. Evimiz için her şeyi birlikte düşünmüştük.

Dedem kısa süre hapis cezası çektikten sonra çıkmıştı ama diğer deli sapık içeride kalmıştı. Düğünümüze davetliydi dedem de. Her şeyi unutmayı tercih etmiştim, tek isteğim Alperen'le birlikte huzurla yaşamaktı.

Ben de yine eve yakın bir anaokulunda çalışmaya başlamıştım. Çocukları seviyordum zaten ve bu işten daha uygun bir öğretmenlik işi düşünemiyordum.

Enes evlatlık alınmıştı. Yeni ailesi çok zengindi, çocukları olmadığı için Enes'i evlat edinmişlerdi. Yine onunla görüşüyorduk. Yetimhaneyi de ziyaret ediyorduk boş zamanlarımızda.

"İnanamıyorum! Almila, kıza benzemişsin!" Diyen arkadaşıma gözlerimi devirdim. Bir süre daha orada durmuştuk ve sonunda nikah memuru gelince davetlilerin ortasından geçip yerimize oturmuştuk.

Dedem de gelmişti. Gülümseyerek alkışlıyordu. Enes ve ailesi bile buradaydı. Herkes, sevdiğimiz, tanıdığımız herkes bugün, en güzel günümüzde bizimleydi.

Nikahla ilgili formaliteler gerçekleşmiş, imzalar atılmıştı. Alkışlar eşliğinde Alperen'in ayağına bastığımda herkes kahkaha atmıştı. Alperen alnımı öpmüş ve evlilik cüzdanımızı almıştım.

Fotoğraf çekimleri olmuştu. Yüzüklerimizi taktıktan sonra ayrı birkaç fotoğraf daha olmuştu. Çok yorucuydu ama güzeldi de. Annem ağlamış ve bize sarılırken mutluluklar dilemişti. Babam gözleri dolu bir şekilde Alperen'i tehdit etmişti yine. Alperen gülüp babamın elini öpmüş ve sarılmıştı.

Takı takma töreni de olmuştu. Herkes hediyelerini vermiş ve sonra bir süre daha eğlendikten sonra artık düğün bitmişti. Akşam olmuştu. Herkesi uğurladıktan sonra biz de eve gitmiştik.

Alperen kapıyı açtığında içeriye gireceğim sırada beni durdurmuştu. Ne var dercesine yüzüne baktığımda gülüp beni kucağına almıştı. Telaşla boynuna tutunduğumda gülmeme engel olamamıştım. Kapıyı ayağıyla kapatıp odamıza yönelmişti.

Odamıza girdiğimizde beni yere indirmişti. Yüzüme uzun uzun baktıktan sonra eğilip alnıma minik bir öpücük kondurmuştu. Daha sonra yanağımı öpmüştü, sonra burnumu. Yüzümün her yerine öpücükler kondururken ben de kalbimin hızlanan atışıyla öylece bekliyordum.

"Çok güzelsin." En son dudaklarımızı birleştirdiğinde kollarımı boynuna dolamıştım. Belime sarılıp beni nazikçe öpmeye devam ederken geri geri yatağa kadar gitmiştim. Gözlerime bakıp gülümsemiş ve tekrar dudaklarımızı birleştirmişti. Kollarımı boynundan ayırmadan kendimi ona teslim etmiştim.

***

Yanağımda hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi açmamıştım, kaşlarımı çatmıştım. O sıcaklık daha sonra alnıma geçince yavaşça gözlerimi açmıştım. Alperen'in gülümseyen yüzünü dibimde gördüğümde gülümseyip kollarımı iki yana açıp ona sarıldığımda yatağa düşmüştü.

"Hadi kalk bakalım uykucu, kahvaltı yapalım. Daha hazırlanmamız gerekiyor." Dediğinde kaşlarımı çatmıştım. Ne hazırlanmasıydı şimdi bu? Bir şey mi kaçırmıştım ben?

"Ne?" Desem de beni duymamazlıktan gelip kalkmamı sağladıktan sonra beni banyoya ittirip odadan çıkmıştı. Elimi yüzümü yıkayıp odadan çıkmıştım.

Kahvaltıya indiğimde Gece'yi göremediğim için Alperen'e sormuştum. Masaya oturup cevabını beklemiştim.

"Annemlerde kalacak biz dönene kadar. Sabah bahçeye çıktı, oynuyor." Dediğinde yine anlayamıyordum. Ya ben ayılamamıştım ya da Alperen anlatamıyordu.

"Neden ki? Nereden döneceğiz Alperen? Düzgün söyler misin?" Dediğimde gülüp kalkmış ve salondan bir şey alıp geri gelmişti. Elinde bir tür gezi programı gibi bir şey vardı. Bana uzattığında yerine oturmuştu. Alıp baktığımda şaşkınlıkla yeni anladığım için Alperen'e bakmıştım.

"Balayımız için, tek bir ülkeye karar veremedim. Sen daha önce de kısa çaplı bir dünya turundan bahsetmiştin, ben de neden olmasın dedim. Yoruluruz dersen, bir yer de seçebiliriz." Derken o kadar tatlıydı ki, o kadar ısırmak istiyordum ki şu an onu!

"Alperen, dur. Sakin ol. Yorulmayız bence. Gerçekten bu benim hayatımda aldığım en güzel ikinci hediye olabilir." Dediğimde kaşlarını çatmıştı.

"İkinci mi? Birinci ne tam olarak?" Dediğinde gülüp yanına gitmiş ve kucağına yan bir şekilde oturup yüzünü ellerim arasına almıştım.

"Sensin." Dedikten sonra dudaklarımızı birleştirmiştim. Hemen karşılık verip belime sarılınca ayrılmış, kahvaltımıza devam etmiştik. Kahvaltıdan sonra ilk uçuşumuz için bilet bakmıştık.

Yarına vardı, hemen aldık. Bütün ülkeleri gezemezdik ama belirli ülkeleri gezecektik. Bu yüzden sırasına göre ayarladık ve ona göre program yapıp bavullarımızı hazırladıktan sonra annemlere haber verdik.

Otelde kalmışlardı. Yarından sonraki gün döneceklerdi. Gece'yle biraz vakit geçirdikten sonra annemlerle de konuşmuştuk.

Sabah erkenden kalkıp hazırlanmış ve evi tamamen kontrol edip kilitleyerek çıkmıştık. Arabam burada kalacaktı, taksiyle gitmiştik hava alanına. Annemlerle dün vedalaşmıştık.

Uçak havalanırken heyecanla Alperen'in elini tutmuştum. Bana gülümseyerek elimi tutup üzerine öpücük kondurmuştu. Uzun maceramız şimdi bitiyordu ama yeni bir maceraya da şimdi başlıyorduk...

✨️Son✨️

✨️✨️✨️

✨️Son defa yorumlarınızı bekliyorum. Umarım beğenmişsinizdir. Hoşçakalın, diğer kurgularda görüşmek üzere. Sizi seviyorum ha.✨️

Sokak Kedisi ✨️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin