obstacles

67 20 5
                                    

Kota: 30 oy, 30 yorum

•••

Su bardağını tezgaha koyduğumda derin nefesler vermeye başladım. Kendimi kontrol altına almaya çalışıyordum ama pek başarılı olamıyordum. Durduk yere gelen ataklarımın sebebine de anlam veremiyordum. Yıllar öncesinde bu lanet şeyden kurtulmuşken neden tekrar ortaya çıktığını bile bilmiyordum.

Tek bildiğim şuan deliler gibi titrediğim ve düzensiz nefeslerimdi...

Tekrar tekrar derin nefesler aldım ve mutfağın ortasında yere çöktüm. Yavaş yavaş kendime geliyordum ama bir yandan tekrardan bir atak daha geçireceğim diye çok korkuyordum. Nefessiz kalmak ve bir şey yapamamak kendimi çok çaresiz hissettiriyordu.

Biraz kendime geldiğimde çömeldiğim yerden kalkarak banyoya girdim. Ellerimi ve yüzümü yıkadım. Sanki yaptığım hiç bir şey işe yaramıyormuş gibi nefes alış verişlerimin tekradan hızlanmaya başladığını ve tekrardan titrediğimi hissettim.

O an yapabildiğim tek şey tekrardan yere çökmekti. Başka bir şey yapamıyordum. Ağlamaktan ve yere çökmekten başka hiç bir şey yapamıyordum.

1 saat sonra

Kendime biraz olsun gelebilmiştim. Atak geçirmiyordum fakat ruhsuz gibiydim. Karanlık salonun ortasında öylece oturuyordum. Sebepsiz yere ataklar geçirmem normal değildi. Eskiden bir sebebi vardı. Bir şeyler beni tetiklediği için oluyordu ama şuan bir sebep yoktu. Her şey iyi ilerliyordu ya da ben öyle sanıyordum.

Kafamı sağ tarafa çevirdiğimde koltuğun üzerindeki telefonumu gördüm. Ben kendimi dizginlemeye çalışırken telefonum sürekli çalmıştı ve bildirim gelmişti.

Eminim hepsi Kenandandı.

Bugün görüntülü konuşacaktık. Kendimizce bir saat bile belirlemiştik fakat o saat çoktan gelip geçmişti.

Zorlukla telefonun olduğu yere uzanarak telefonumu aldım Ekranını açtığımda yüzüme vuran ışık beni rahatsız ettiği için gözlerimi kapatmama neden olmuştu. Daha sonrasında da gelen ışığa alışmışmıştım zaten.

Bir sürü mesaj ve arama...

Kenan: Bugünkü antrenman çok sertti ama hallettim✋🏻

Kenan: Sen neler yaptın? (22:00)

Kenan: Asel bugün neredeyse hiç konuşmadık nerdesin? (22:50)

Kenan: *Görüntülü arama.*

Kenan: Belirlediğimiz saati unutup uyudunu söyleme bana (23:05)

Mesajları okurken Kenandan bir arama daha geldi. Bu sefer geciktirmek istemedim ve telefonu açtım. Telefonu kulağıma götürmemle beraber Kenanın konuşması bir olmuştu.

"Asel iyi misin? Bir sorun yok öyle değil mi?" Sesindeki endişeyi anlayabiliyordum ve bu daha çok ağlamak istememe neden oluyordu.

"İyiyim." Dedim ve sustu.

Çünkü sesimin ne kadar soğuk çıktığını ben bile hissedebilmiştim.

"Bana ne olduğunu anlat güzelim." Gözlerimi kapattım ve ağlamamı engellemeye çalıştım. Hissettiklerim kötüydü ama en kötüsü neden böyle hissettiğimi bilememekti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 7 hours ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

you hold me | Kenan Yıldız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin