Merhabaa ben geldimm. Size upuzun bir bölümle geldimm. Gelecek bölümler için çok heyecanlıyım. Umarım beğenirsiniz. Düşüncelerini paylaşmayı ve oy vermeyi unutmayın sizi seviyorum. Yazım hataları varsa affoluna. Keyifli okumalar.
•
Gözlerini yavaş yavaş aralamaya çalışırken boğazındaki kuruluk yutkunma çabasından sonra canını yakmıştı. Kirpiklerinin kırpışması ile birlikte gözlerini sonunda aralarken bazı sesler duyuyordu. Ama kime ait olduklarını seçemiyordu bir türlü. Kendine gelmesi için zaman gerkiyordu.
"Uyanıyor, Taehyung o uyanıyor."
Yoongi'nin konuşması ile Taehyung başını yasladığı yerden hızla kaldırmış ve yavaş yavaş uyanmaya başlayan bedene bakmıştı. Yüzünde acı çektiğine dair bir ifade varken oturduğu yerden kalkmış ve Jungkook'un elini tutan elleri omeganın yanaklarında yerini bulurken konuşmuştu.
"Jungkook, güzelim benim. Ben burdayım tamam mı?"
Jungkook duyduğu şeylerle gözlerini sonunda aralamış ve Taehyung'a bakmıştı. Yüzünde yorgunluğun ifadesi açık açık okunurken dudaklarını aralamış ancak konuşamamıştı. Bununla birlikte canı yanarken Yoongi hemen yanlarına gelmiş ve komidinin üzerinde duran sürahiden bir bardak su doldurup Taehyung'a uzatmıştı.
Taehyung telaşla bardağa uzanıp eline alırken diğer elini Jungkook'un ensesine dolamış ve uzandığı yerden biraz olsun kalkmasına yardım ederken elindeki bardağı ona doğru uzatmış ve birkaç yudum almasını sağlamıştı. Daha sonrasında elindeki bardağı Yoongi'ye uzatırken tekrar omeganın uzamasını sağlamış ve konuşmuştu.
Yaklaşık iki saattir başını kolları üzerine yaslayarak omegasının uyanmasını beklemişti. Uyandıktan sonra öğrenecekleri canını yakacak olsa da her şeyden önce Jungkook önemliydi onun için. Ve şu anda yorgun baksa da hâlâ ışıltısından bir şey kaybetmemiş gözlerine bakmak ona iyi gelmişti.
"İyisin, öyle değil mi? Yoongi doktoru çağır çabuk."
Yoongi başını sallayıp hızla odadan çıkarken kapının ardından gelen sesleri duyabilmişti Taehyung. Yoongi onlara uyandığını söylüyordu. Kapıdaki bakışları ise Jungkook'un kendisine seslenmesi ile tekrar omegayı bulmuştu.
"Taehyung."
"Söyle güzelim, söyle dinliyorum."
Jungkook birkaç defa öksürmüş ve bakışları Taehyung'un yüzünde gezinirken yutkunmuştu. Gözleri ağlamaktan şişmişti, bunu hemen anladı. Bakışlarında bile bir sönüklük olduğu oldukça belli olurken korktu. Alfasını ilk defa böyle görüyordu. Yorgunluğu yüzünden belli olurken dudaklarını araladı.
"Sen, iyi misin? Çok...çok yorgun görünüyorsun."
Taehyung duyduğu şeyle gözlerini sıkıca kapatıp derin bir nefes alırken kalbinin yeniden acımaya başladığını hissetti. Bu haldeyken bile kendini düşünmek yerine alfasını düşünmesi oturup ağlamasına sebebiyet verecek derecedeydi. Ama o ağlamaması grektiğini kendine tekrarlamış ve gözlerini açarken gülümsemeye çalışmıştı. Bu ne kadar işe yarıyordu bilmiyordu ama yine de denedi.
"Çok korktum, sana bir şey olacak diye çok korktum güzelim. O yüzden."
Jungkook başını sallarken elini yavaşça kaldırmış ve Taehyung'a doğru uzatmışken Taehyung hemen ona yardımcı olmuş, elini tutup dudaklarına götürmüştü. Avuçiçine derin bir öpücük bırakırken bir yanı huzurluydu. Jungkook bu öpücüğü karşı tebessüm ederken elini Taehyung'un yanağına götürmüş ve okşamıştı. Taehyung ise ona kolaylık sağlamak için sandalyeye otururken omegasına bakmaya devam etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bien-aimé • Taekook
FanfictionJeon Jungkook ilk kızgınlığını ruh eşiyle geçirdiğinden habersizdi. Okulda edebiyat hocası ile ellerinin temas etmesi ikisinin de hayatını tamamiyle değiştirecekti.