Benn ve yeni bölümümüz geldiii. Bu hikayeyi gerçekten çok seviyorum yazarken de kendi kendime okurken de bütün duyguları yaşıyorum. Onlarla bilrikte. Dilerim sizin içinde öyledir ve onları çok seviyorsunuzdur. Yavaş yavaş finale doğru gidiyoruz. Kırkta bitirmeye düşünüyorum. Daha erken de olabilir tam bilmiyorum. Bu bölüm ise geçiş bölümü olacak aslında. Biraz duygu yüklü ve ağır bir bölüm oldu. İçinde barınan duyguları anlamanız dileğiyle. Yazım hataları varsa affoluna. Bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayın.
•
Yağan yağmurun şiddeti her dakika gittikçe artıyordu. Jungkook salonda bulunan üçlü koltukta uzanırken Taehyung'u bekliyordu. Üzerindeki battaniyeyi, her ne kadar evin sıcak olduğunu söylese de Taehyung'un itirazı üzerine biraz daha yukarı çekip uzandığı yerde rahat bir pozisyona geçerken açık olan ekranda oynayan filmi izliyordu.
Mutfakta kendisine atıştırmalık bir şeyler hazırlayan Taehyung gelene kadar izlediği filmden çok bir şey anlamasa da izliyordu işte.
Ameliyatı üzerinde iki ay geçmişti. Ve bu iki ay ikisine de cehennem gibi gelirken kendi yüzünden ettikleri kavgalar ve daha sonrasında gelişen türlü olaylar onu yormuştu. Bu süreçte her ne kadar en çok kendisinin acı çektiğini düşünse de Taehyung'un açısının daha fazla olduğunu biliyordu. Çünkü o bir an için Taehyung'dan ayrılmayı bile düşünmüştü. Ve o gün ettikleri kavga belki de ilişkilerindeki en büyük kavga olmuştu.
Hafızasından silinmesini istediği anıların en başında gelirken şu an olduğu durum onun için bir nimetti. Bir daha Taehyung'la aralarında böylesine büyük bir tartışma geçerse toparlanamayacağını biliyordu çünkü. Onu o zorlu süreçten çekip çıkaran ve şu ana gelmelerini sağlayan yegane şey yine alfası olmuştu. Ve belki de onun bu alttan alan tavrı olmasaydı şu an bu durumda olmazlardı.
O düşüncelerine bu denli dalmışken boynuna sokulan beden ile kendine gelmiş ve gülümsemişti. Taehyung gözlerini kapatarak kokusunu içine çekmiş ve sesli bir öpücük bıraktıktan sonra oradan ayrılıp elindeki tabakları orta sehpanın üzerine bırakmış ve üzerindeki yorganı kaldırıp iyice geriye çekilerek kendisine yer açan omegasına gülümseyerek bakmıştı. Jungkook'un istediği gibi yanına sokulmuştu ardından.
Taehyung kollarını açıp Jungkook'un kolları arasına girmesini sağlarken huzurluydu. Etrafını saran kollar ona bu hayatı gerçek anlamda yaşadığını hissettirirken çenesine değen ve daha yeni yıkandığı için misler gibi kokan saç tutumlarına üst üst öpücükler bırakırken Jungkook'ta bu anın tadını çıkartıyordu.
Taehyung'la böyle olmayı seviyordu. Kolları arasında olmayı da defalarca öpülmeyi de ondan böylesine ilgi görmeyi de çok seviyordu.
"Nasıl, güzel mi film?"
Taehyung'un soruğu soruyla başını iki yana sallamış ve dudaklarını büzüp başını kaldırarak Taehyunga bakmıştı. Taehyung ise bu süreç boyunca sadece omegasının bu hallerinin izliyor ve tatlı olduğunu düşünüyordu.
"Beğenmedim bunu, başka bir şey izleyelim mi?"
Söylediği şeyden sonra Taehyung gülümsemiş ve cevap vermişti omegasına. Tabii ki de o ne isterse onu yapacaktı.
"Tabii ki, seçelim hemen bir tane."
Söylediği şeyin ardından masanın üzerindeki kumandaya doğru uzanmış ve berbaber izleyecekleri bir film seçip izlemeye başlamışlardı. Taehyung'un eli Jungkook'un belini yavaş hareketlerle okşarken odağı ekrandaydı. Ancak aynı şey Jungkook için geçerli değildi.
Bir eli Taehyung'un göğsü üzerinde gezinirken aklında dolaşan tek şey alfasını öpmekti. Ve daha fazla dayanamamış olacak ki düşündüğü şeyi gerçekleştirmek için elini alfanın göğsünden boynuna doğru sürüklemiş ve uzanıp çenesine sesli bir öpücük bırakmıştı. Taehyung bu ani gelen öpücükle birlikte bakışlarını ekrandan çekmiş ve omegasına bakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bien-aimé • Taekook
FanfictionJeon Jungkook ilk kızgınlığını ruh eşiyle geçirdiğinden habersizdi. Okulda edebiyat hocası ile ellerinin temas etmesi ikisinin de hayatını tamamiyle değiştirecekti.