12. Bölüm: "Sorgulamak"

484 80 18
                                    

"Kim bilir, hayal gücü sandığım her şey aslında gerçektir. Ve biz gerçeği görmek istemediğimiz için hayal gücü diyerek kendimizi bu döngüden uzak tutmak istiyorduk."


***

"Üzerine iğrenç kokusunu bırakmış." dedi Pars, sesi öfke ve soğukluk arasında bir yerde asılı kaldı. Gözleri bir an bile gözlerimden ayrılmıyordu. Yakınlığı tuhaf bir şekilde son zamanlarda olduğu gibi güvenli hissettirmişti. Yerden ayağa kalktığımda o da benimle birlikte kalkmıştı.

Ayrıca ne demek istiyordu? Bir anlam veremediğim cümlesi kafamda yankılanırken, onunla göz göze kalmak içimde garip bir ürperti yarattı. Gözlerindeki sert ifade bir şeyler saklıyordu, ama ne?

"Neden böyle söyledin?" diye sordum sesim hem merak hem de biraz tedirginlikle karışmıştı. Pars'ın bakışları bir an üzerimde sabitlendi, ama yüzündeki ifade değişmedi. Soğuk ve hesaplayıcı bir ifadeyle kaşlarını hafifçe kaldırdı.

"Koku duyum iyidir." dedi sanki söylediği şey gayet sıradanmış gibi. Ama sesi öyle bir tondaydı ki sanki bu sözlerin altında yine saklı bir anlam daha vardı.

"Koku duyum mu?" diye tekrarladım söylediklerini anlamaya çalışarak

"Evet koku duyularım iyidir." dedi yavaşça, bakışlarını benden uzaklaştırarak.

Bu cümlesiyle içimdeki merak daha da büyüdü. Gözlerimi ondan ayıramıyordum. Bazen söyledikleriyle bir kapıyı açıyor gibiydi ama kapının ardındaki sırrı göstermemekte kararlıydı.

Kelimeleri bir bilmece gibiydi ve bu beni delirtmeye başlıyordu. Onun ne düşündüğünü, ne sakladığını öğrenmek istiyordum. Ama Pars, her zamanki gibi gizemliydi ve bu onu hem daha sinir bozucu hem de ilginç biri yapıyordu.

Bir şeyler demek istedim, ama onun derin bakışları beni susturdu. "Hadi içeri dön."

Bu kadar basit bir cümleyle konuyu kapatmıştı. Ama ben kapatmaya niyetli değildim. "Sen yine neden buradasın?"

Pars, sanki bu soruyu bekliyormuş gibi başını yana eğdi ve yüzüne belli belirsiz bir gülümseme yayıldı.

"Kız arkadaşım var demiştim." dedi alayla karışık bir tonla. "Yine onu ziyarete geldim."

Bu sözler mideme bir yumruk gibi indi. Gözlerimi ona diktim, yüz ifadesinden bir ipucu yakalamaya çalıştım. Ama yüzü her zamanki gibi ifadesizdi, hiçbir şey hissettirmemekte inanılmaz derecede ustaydı.

"Kız arkadaşın mı?" diye sordum sesim istemeden de olsa biraz yükselmişti. Nedense ben hep dışarıda olduğumda karşılaşıyorduk.

Omuzlarını silkerek "Evet." dedi sanki bu konuda konuşmak onun için oldukça sıradanmış gibi.

"Yani buraya onu görmeye geldin?" diye mırıldandım söylediklerini bir kez daha doğrulatmak istiyormuş gibi.

"Kaç kez daha anlaman için evet diyeceğim." sesinde hafif sıkılmış bir ton vardı.

"Anladım." diye fısıldadım, ama içimdeki hisler tam olarak bu kadar sakin değildi. Neden böyle hissediyordum? Son zamanlarda duygu durumum garip haller almaya başlamıştı.

"Yani.." diye devam ettim cümlemi toparlamakta zorlanarak. "Seni hep burada gördüğüme göre sık sık buluşuyorsunuz."

Az önce bir kurt görmemiş gibi bu konuya odaklanmıştım ve zihnim bu durumu normal karşılamışcasına başka bir konuya odaklanmıştı. Pars'ın kız arkadaşını görmeye gelmesine!

"Evet, sık sık buluşuyoruz."

Birkaç saniye boyunca sessiz kaldım. "Peki yurttan tanıdığım biri olabilir mi?" dedim sesimde belli belirsiz bir merak vardı. Soruyu sormadan önce düşündüğüm kadar sakin olmadığımı fark ettim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 5 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YIRTICI GÖZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin