-8-

2.6K 241 55
                                    




16 yıl sonra

Dört çoçuk sarayda birlikte büyüyordu. En büyükleri olan Peter, 21 yaşına gelmişti. Büyü gücü olan bu oğlan, muazzam yeteneklere sahip bir kahindi. Yetenekleri ile her geçen gün kendine hayran bırakıyordu tanıyanları. İhtiyar Merlin'in gözetimi altında devam eden eğitimi sayesinde de gücüne güç katıyordu. Yeryüzünün gördüğü en genç kâhindi.

Bir de Drago vardı. 18 yaşında bir ateş nemfi olan genç, tıpkı arkadaşı gibi alanında çok yetenekliydi. Bir de savaş eğitimi alarak element kontrolünün yanına fiziki güç eklenmişti. Vücudu yaşıtlarından daha fazla gelişmiş, uzun boyu ve atletik vücudu ile kendisinden çok büyük kızların dahi ilgisini çeker olmuştu. En önemli bilgi ise kimsenin haberi olmasa bile prenses Anna'nın kuzeni olmasaydı.

Anna... Melez olduğu gizlendiği için suya olan yeteneğinden habersiz, kuzeni gibi başarılı bir ateş nemfi idi. 17 yaşında, kızıla yakın kahve saçları ve düzgün vücut hatları olan çok güzel bir kızdı. Bakanların içine işleyen mavi gözleri vardı. Sahip olduğu elementin gücü içten içe karakterine dönüşmüştü. İşve ve cilveleri ile etrafı ateşe veriyordu.

Ve prenses Hesta. Gerçek bir saraylı olan kız, üvey kardeşi Anna ile aynı yaştaydı. Tıpkı asil anne babasına benzeyen beyaz saçları, omuzlarından sırtına dökülen pamuklar gibiydi ve eşsiz bir hava katıyordu kıza. Ateş, su, hava ve toprağa hükmedebilen aynı zamanda da büyü gücüne sahip bir insandı. Bunca kudretin yanı sıra kocaman bir yüreğe sahipti. Hiçbir zaman sahip oldukları ile böbürlenmemiş ve genç yaşına rağmen tevazu timsali biri olmuştu.

Bu dört çocuk yakın arkadaş olmuştu. Fırsat buldukça zamanlarını birlikte geçirirlerdi. Bazı zamanlar zeka oyunları oynar, kimi zaman da günlerinin nasıl geçtiği üzerine geçen uzun sohbetler ederlerdi. Tüm bunlardan arta kalan zamanlarda da didişmeyi ihmal etmezlerdi elbette.

Yine eğitimde oldukları günlerden birinde Peter, Merlin ile olan dersinden erken ayrılıp prenseslerin talimini izlemek için koşarak arka bahçeye indi. İzlemeye gitmediği takdirde öfkesi kendisinden çok çok büyük olan Anna hemen küsüyordu. Soluklanmak için eğildi ve ellerini dizlerine koyup derin derin nefesler almaya başladı. Etraftan gelen nemflerin sesleri uğultu halinde kulağına dolmuştu. Dinlenmeye çalışırken gözleri ile alanı tarıyordu. Bakışları kızı bulduğunda tek elini kaldırıp varlığını belli edercesine salladı.

Arkadaşını gören Anna, minnet dolu bakışlarla oğlanı süzdü ve cilveli bir şekilde başını yana doğru eğdi. Avuçları arasında büyütmeye çalıştığı ateşi şekillendirip kalbe dönüştürerek izleyicisinin bulunduğu tarafa doğru gönderdi. Alevler bir süre havada süzülerek yol aldıktan sonra ardında titrek dumanlar bırakarak yok oldu. Nispet yaparcasına kardeşine döndü kız. "Seninki gelmedi."

'Seninki' kelimesini duyunca kalbi hızla atmaya başlayan ak kız, umursamaz bir tavır takınarak heyecanını belli etmemeye çalıştı. Gözü yollarda, genç adamı bekliyordu ama başkalarının anlaması istediği en son şeydi. "Ben senin gibi zorlamıyorum. İşi bittiğinde zaten geliyor." Pot kırdığının son anda farkına vardı. "Hem nereden benimki oluyormuş?"

"Kızma hemen. Şaka yaptım kardeşim." Kırıtarak sokuldu Anna. "Peter'i ben zorla davet ediyorum ya, diğeri de sana kalıyor. O açıdan dedim." Cümleleri biter bitmez yeni bir alev topu oluşturdu ve kardeşine doğru fırlattı.

Ak prenses böyle bir şeye hazırlıklı değildi ancak gelen saldırıyı ustalıkla bertaraf etti. Ellerinin arasından aceleyle fırlattığı su küresi, bir meteor gibi yaklaşan ateşi etkisiz hale getirmişti. Bunu öylesine mahir ve hızlı bir şekilde yapmıştı ki kendisi dahil herkes hayretle bakakaldı.

KEHANET NOTALARI -1- (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin